Love At First

Meeting

Merhaba arkadaşlar bu benim ilk hikayem. Tam bir Magcon delisiyim özellikle Matt'in. Çok heyecanlıyım. Yazarken kendimi karakterlerin yerine koyarak yazdım. Vakit buldukça da yazmaya devam edeceğim. Umarım ilk hikayemi beğenirsiniz. Güzel yorumlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkür ederim. 🌸🌸

Yatağımda doğruldum. Saat öğlen 12.00'dı. Dün gece izlediğim 'Divergent' filmine kendimi fazla kaptırmış olmalıyım ki geç yatmıştım. Geç yattığım için de gözümden hala uyku akıyordu. Ayağa kalktım ve perdelerimi açtım. Caddede yürüyen insanları seyrederken arkamdan bir ses : 'Hadi Kylie, üstünü değiştirip aşağıya gel. Kahvaltı için seni bekliyoruz !!' diye bağırdı. Bu hayvan gibi bağıran yavrucağımın adı Katherine. Ama biz ona Kath deriz. Yemyeşil gözlere ve muhteşem koyu kahverengi saçlara sahip olduğu halde hala bir erkek arkadaşı yok. Onu küçümsemiyorum çünkü kumral saçlarım ve kahverengi gözlerim olduğu halde benim de yok. Aşağı indiğimde tahmin ettiğim gibi ikiside beni beklemeyip, kahvaltıya başlamışlardı bile. Ha bu arada diğer şapşalımın adı Jasmine.Ona da kısacası Jas deriz. Jas'in de beline kadar uzanan sarı saçları ve masmavi gözleri var. Siz merak etmeden söyliyeyim onun da erkek arkadaşı yok. Kahvaltı ettikten sonra Kath ikimizin kolundan tutup :

- Kızlar bugün diyorum ki değişik bir şey yapalım. Mesela aşağıdaki Starbucks'a gidelim. Hem okullar da tatile girdi. Ne dersiniz ?

Jas ve ben bu fikri onaylar şeklinde kafamızı salladık. Üstümüzü değiştirdikten sonra ev anahtarını alıp dışarı çıktık.

Yeni arabamıza binerken başıma bir basketbol topu çarptı. Başımı tutarak topu yerden alıp sahibine verecektim ki çocuğun ne kadar tatlı olduğunu gördüm ve topu tekrar yere düşürdüm. Çocuk hafifçe gülümsedi ve yerden topunu aldı. Bana :'Çok özür dilerim, arkadaşlarımla uzun zamandır basketbol oynayamıyorduk da.' dedi ve yavaşça güldü ve ardından 'Benim adım Matt.' dedi. Bende gülümseyerek cevap verdim 'Kylie. Bu Kath ve bu da Jas.' diyerek kızları gösterdim. Arkadaşları da kendilerini tanıttıktan sonra ona 'Eee şey bizim gitmemiz gerek. Sonra görüşürüz' dedim çünkü daha fazla çocuğun tatlılığı etkisinde kalmak istemiyordum. Arabaya bindik. Yan aynadan çocuğa baktım. O da bana bakıyordu. Hızla arabayı çalıştırdım. Tanımadığım bir çocuğa aşık olmuştum. Sanırım. Neyse o kadar hızlı davranmamalıydım. Sadece 'hoşlandım'.