Gecenin Cazibesi

Başlarken

Her şey en yakın arkadaşımla kız kardeşimle yatakta sevişirken basmamla başladı.

Kapıyı çarpıp çıktığımda bana aldırıp durduklarını sanmıyordum. Zaten o orospunun gözü her daim herifin üzerindeydi. Sonunda üzerine de atlamayı başarmıştı. İçten içe kendimi küfür ettim. Sonra da dayanamayıp dışımdan etmeyi sürdürdüm.

Ne yani sırf 21 yaşında ve bakire olduğum için miydi tüm bunlar?

Peki öyleyse bu işe bir son vermenin zamanı gelmişti.

Bu yüzden hiç düşünmeden dolabımda sevgilim tarafından alınan ve ona baktığımda bile yüzümün kızarmasına neden olan siyah deri elbiseyi çıkardım. O herife misilleme yapacak tanımadığım bir adamla yatacaktım. Hem de onun bana aldığı elbiseyi giyerek.

Hemen elbiseyi üzerime geçirdim ve siyah topuklularımı giydim. Kahverengi, uzun, sıradan saçlarıma bir şey yapmadan dağınık bıraktım. Gözlerime siyah sürme ve dudağıma da kırmızı ruj sürdükten sonra kendimi şehrin en karanlık ve tehlikeli mekanına attım. Burası merdivenlerden indiğiniz bodrum katında bulunan bir yerdi. Gelen insanlar içki içmek ve dans etmekten daha fazlasını arardı ve bende bu gece daha fazlasını arıyordum.

Artık masum bir kız olmaktan sıkılmıştım.

Bara doğru yürürken birçok bakışın bana döndüğünü biliyordum. Uzun boyum ve ince fiziğim giydiğim elbise ile daha da görünür kılınmıştı. Kalçamında hatrı sayılır dolgunluğu ve etek kısmının tam kalçamın bitiminde olması bakışları oraya odaklamıştı.

Bara ulaştığımda barmene bana en sert içkisinin vermesini söyledim. Tek kaşını kaldırmış olmasına rağmen tek kelime etmeden her  gece yaptığı gibi küçük bir bardağa kehribar rengi bir sıvı doldurdu. Hiç beklemeden içtim. Bir an boğazımdan lav gibi ağır bir ateşin ilerdiğini hissettim ama bu acı vermekten çok rahatlattığı için barmene tekrar doldurmasını işaret ettim.

Onun bakışlarını üzerimde hissedene kadar daha ne kadar içtim hatırlamıyordum ama etraf dönmeye ve müzik tuhaf bir şekilde ayartıcı gelmeye başladı. Yerimde hafif hafif sallanırken yanıma birinin geldiğini gördüm. Bana bakmıyordu ve barmene içki siparişi verirken onu izledim. Siyah saçları çenesine kadar uzundu. Dudakları insanın öpmek isteyeceği dolgunluktaydı. Eğer bana doğru dönebilse onun gözlerininde siyah olduğuna emin olabilirdim.

"Hey." dedim içkinin etkisiyle peltekleşen dilimle. "Dans etmeye ne dersin?" Adam bana dönüp tek kaşını kaldırıp gülümsediğinde bunu bir davet olarak algılayıp yavaş yavaş kalçamı ona doğru salladım. Eğer içkinin etkisi olmasaydı ne kadar kızgın olursam olayım bunu bir adama yapamaz oradan koşarak uzaklaşırdım ama o an hiçbir şey umdurumda değildi. Adamında öyle olmalıydı ki kaslı kolunu belime dolayıp beni kendine çekti. Dans pistine doğru sürüklenirken  adamın içkisine dokunmadığını gördüm.

"Dans etmek istedin." Adam hala belimden sıkıca tutmuş beni kendine bastırıyor ve ağır ağır hareket ediyordu. Yüzünde alaycı bir gülümsemeyle bana doğru eğildi. Gizemli bir duruşu vardı. Sanki bilmediğim bir şeye içten içe eğleniyordu. "Bana marifetini göster." dedi buyurgan bir ses tonuyla. Bende öyle yaptım. Durmadan dans ediyor ve bir şekilde arada bedenimi ona sürtüyordum. Bazen bana eşlik ediyor kimi zamanda gözleri ile beni inceliyordu. Sonunda birden bileğimi tutup beni kendine yapıştırdı. Sertliği karnıma baskı uygularken gülümsedim. Demek bir erkeği baştan çıkarabiliyordum.

"Dur artık." dedi nefesini içeri çekerken. Beni istiyordu bunu gözlerinde görebiliyordum. İntikamım için harika bir adamdı. Beden uzun, yakışıklı, kaslı ve oldukça tehlikeli bir görüntüsü vardı. Yani her şekilde benim tam tersim.

Yüzüme çekici olduğunu umduğum bir gülümseme yerleştirdim ve parmak uçlarıma yükselip adamın boynundan destek alarak kulağına eğildim.

"Ya durmak istemiyorsam." dedim baştan çıkarıcı bir tonla. Bu gerçekten ben miydim? Adam bakire olduğumu duysa kahkaha atardı. Bu gece baştan çıkarıcı bir kadın olarak hiçte masum değildim. Adam alev alev yanan gözleri ile bana baktı. Eli hala bileğimi kavrıyordu.

"O halde daha sakin bir yere gidelim."