Gecenin Cazibesi

-3-

Dııt dııt dııt...

Elimi uzatıp telefonumun alarmını kapattım. Ses o kadar yüksekti ki başım daha yeni uyanmama rağmen yoğun bir şekilde ağrımaya başlamıştı. Yavaşça kıpırdandığımda sırtımda bir sıcaklık hissetmem bir oldu. Bütün bedenim donmuştu. Arkamda yatan biri vardı. Micheal olabileceğini düşünerek ona biraz daha yakınlaştım. O da elini kaldırıp sıkıca belime sarıldı. Ne ara kolları bu kadar kaslı olmuştu ki? Bütün vücudum sızı içindeydi. Özellikle kasık bölgem ağrıyordu. Neden olabilirdi?

Sonra birden gece ne yaptığım aklıma geldi.

Yüzüme ateş basmıştı.

Resmen biriyle yatmıştım. Hem de tanımadığım biriyle. Belimdeki kol daha da gerilince yavaş yavaş arkamı döndüm. Adam tüm ihtişamı ile arkamda yatıyordu. Resmen ilkimi ismini bile tanımadığım bir adamla yapmıştım. Hemde sırf beni aldattığı için erkek arkadaşımdan intikam almak adına.

Yavaşça yatakta kımıldadığımda kaslı kol beni geri çekti.

"Nereye gidiyorsun?" diye sordu adam mırıltı halinde. Kalçamda onu hissederken tamamen sertleşmiş olduğunun farkına vardım. Çok geçmeden beni yatağa sırt üstü yatırıp üzerime çıktı. Kuzguni saçları etrafa dağılmıştı. Gözlerinde ise hiç sönmeyecek gibi yanan bir ateş vardı.

"Ben...Ben.." diyebildim. Daha tek kelime edemeden dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Öpücüğü sert bekliyordum ama aksine oldukça yumuşak ve baştan çıkarıcıydı. Adam beni ağır ağır öperken eli yavaşça bacak aramdaki o bölgeye kaydı. Parmakları sinirlerin toplandığı zevk bölgeme dokunduğunda sırtım bir yay misali yataktan kalktı.

"Ah.." diye inlediğimde dudaklarımı dudaklarıyla kapadı. Öyle aç bir şekilde öpüyordu ki ona zorlukla karşılık veriyordum. Bedenimin her bir kası zonklamasına rağmen adamı hareket ettirebilecek kadar güçlü olmadığımı hissediyordum.  Sonra adam birden üzerimden kalktığında hafiflediğimi hissettim. Aynı zamanda üşümüştüm.

"Ben.." dedim sakin bir sesle ama bütün bedenim adamın sıcaklığının arzusu ile titriyordu. Adam ise bana soğuk gözlerle bakıyordu. Bu yüzden kıyafetlerime ulaşmaya çalışırken bakışlarımı çevirdim. "Ben gitsem iyi olacak." Hareket etmeye çalışırken sol kasığımda ki yanma hissini yok saymaya çalışıyordum. Utanmıştım ve bir an  önce oradan uzaklaşmak istiyordum. Tam kıyafetlerimi alacağım sırada adam konuşmaya başladı.

"Nereye gittiğini sanıyorsun?" dedi ve iki adımda yanıma geldi. Gözlerinde ki ateş durmadan yanıyordu sanki. Aklımı toparlayabilmek adına ondan başka bir yere bakmaya çalışıyordum ama sanki yine gözlerim istemsizce onu buluyordu.

"Ben gideceğim." dedim saçlarım sırtımı gıdıklıyordu.

Adam hafifçe gülümsedi. Ama bu sevimli, alaycı ya da şefkat dolu bir gülümseme değildi. Daha çok acımasız, vahşi bir gülümsemeydi. Onun dolgun dudaklarına bakarken titremeden edemedim. Bu sefer soğuktan değil korkudan titremiştim.

Adam bana iyice yaklaşıp elini acıyan sol kasığımın üzerine koydu ve sanki bedenime elektrik akımı gönderdi. Bütün bedenim zevk dalgası ile titrerken hafif hafif kalçamı oynatıyor ve onun gerekli yerlere dokunmasını sağlamaya çalışıyordum. Bacak aramdaki bölge deli gibi yanıyordu ve ben yeni tattığım bu zevki yeniden hissetmek istiyordum. Aşağıya doğru baktığımda adamın da erkekliğinin benim için hazır olduğunu gördüm. Bu da zorlukla yutkunmama neden oldu.

Yavaşça boynumu öpmeye başladığında dizlerim titremeye başladı. Tamamen onun olmak istiyordum. Sanki onun olmak ve onunla bütünleşmek için doğmuştum. Bu yüzden boynumu geriye atıp öpmesi için ona fırsat verdim. Benden onu öpmek için deli gibi tutuşuyordum. Onunla yatmak için kollarımı ona doladım. 

"Sen..." dedi dudaklarını kulağıma dokundururken nefesi içimin titremesine neden oldu. "Artık benimsin." dedi ve geri çekildi ve kasığımın üzerinde duran elini çekti. Benide oraya bakmam için kenarda duran aynaya doğru sürükledi. Tam sol kasığımda bir dövme vardı.

B harfini sarmalayan bir yılan dilini çıkarmış sanki görünmeyen bir düşmana karşı saldırıya geçmiş gibiydi. Adam parmaklarını dövmenin üzerinde gezdirdiğinde yılan hareket etti ve ben odada yankılanacak bir çığlık attım.

Adam ise omuzumun üzerinden aynaya bakarken sadece gülümsüyordu.

"Tebrikler bakireliğini şeytana sattın."