BÖLÜM ÇOK GEÇ GELDİ BİLİYORUM AMA BİLGİSAYARIMDA SORUN VAR. ZATEN BUNU DA BABAMIN BİLGİSAYARINDAN YAZIYORUM. EN KISA SÜREDE SORUNU HALLEDECEĞİM. MULTİMEDYADA DAMLA VAR. ÖPTÜÜM :**
-----------------------
Hayatta her şey sıradışı. Bir gün hayatta yalnız, kimsesiz kalacağınızı söyleseler inanmazsınız değil mi? Saçma olacağını, her zaman yanınınzda birinin olacağını düşünürsünüz. Ama öyle değildir hayat. Sürprizlerle doludur.
Bende inanmazdım böyle şeylere. Her şeyi denedim. Annemin geri gelmesi için her şeyi denedim. Günlerce dua ettim, aradım, durmadan aradım... Ama onu bulamadım. Hep bir hayal kırıklığıyla döndüm eve. Belki de böyle olması gerekiyordu. Belki de annem olmadan kendi ayaklarım üstünde durmam gerekiyordu. Sonu iyi biten, ama kötü başlayan bir hikayeye düştüm belki de.
Babamın çay bardağını sertçe masaya koymasıyla irkildim. Bakışlarım ona döndüğünde donuk ama bir o kadar da masum bakan bir çift gözle karşılaştım. O çok yıpranmıştı. Anneme sadakatle bağlıydı. Birbirlerini bu kadar çok seven bir çift bile görmemiştim ben. Kavgaları uzun sürmezdi. Kısaydı onların kavgaları. Hep bir taraf alttan alırdı küs kalmamak için.
"Damla, halana yardım et bugün." dedi babam benimle ilgilenmeden çatalındaki peyniri ağzına atarken.
"Bugün dersim var. Biliyorsun" dedim babama bakmayı sürdürürken.
"Biliyorum. Ama bugün gitme. Kadın günlerdir yoruluyor biraz yardım et" dedi bakışları beni bulurken. Sinirden çenem seyrilmeye başlamıştı.
"Ama önemli bir dersim var" dedim sakin kalmaya özen göstererek.
"Aman Hakan, boşver yavrum ben yaparım. Gitsin dersine kızcağız" diye araya girdi halam.Ege de bir kenarda bizi izliyordu sessizce. En çok ona üzülüyordum. Hep arada kalıyordu.
"Hayır efendim gitmesin bir gün de ne olacak? Cemre gelir çalışırsınız o gün işlenen dersi" dedi babam kesin bir kararla.
Ayağa kalktım "Benim söz hakkım yok zaten. Ben odamdayım. Hala işe başlayacağın zaman haber ver de ineyim" dedim ve hızlı adımlarla odama gittim.
Nefret ediyordum. Babamın bana böyle davranmasından, halamın masum gözüküp her zaman bana karşı tarafta yer almasından, Ege'nin zor duruma girmesinden nefret ediyordum. Annem gittiğinden beri babamla düşman olduk neredeyse. Beni suçlu tuttuğunu hissetmeye başladım artık. Onunla konuşacak gücüm olsa ilk bu konuyu konuşurdum ama artık bende yıpranmaya başladım.
Zor bir hayatı yaşayan benim asıl. Derslerime o kadar önem veriyordum ki inek öğrenci sayılmaya başlandım. Hepsi iyi bir geleceğim olmasını isteyen annem için.
Günlüğümü elime aldım ve hissettiğim her şeyi, anneme söylemek istediğim her şeyi yazmaya başladım.
Sevgili Günlük,
Bugün de berbat bir güne başladım. Annemin olmadığı her günüm berbat zaten. Ama bazı günlerde mutlu olabiliyordum. Beni mutlu edecek arkadaşlarım ve bir tanecik kardeşim olduğu için mutlu diyebiliyordum kendime.
Atlatmaya çalışıyordum. Bende hasar gördüm bu olayda. 3 yıldır boğazımdan düzgün bir şey geçmedi. Her gece o kabusla kalktım ve ağladım. Ama babam beni anlamıyordu. Sadece onun üzüldüğünü sanıyordu ama biz de üzülmüştük.
Belki de babamla..
"Damla hadi kızım gel aşağı!" diyen halamın sesini duydum. Günlüğümü çekmeceme koydum ve yardım etmek üzere aşağı indim.
****
"Ay kızım belim koptu yeter bu kadar" diye koltuğa oturdu halam. Bütün evi iyice temizlemiştik. Belki de bir yardımcı tutmamız gerekiyordu. Babamla bunu konuşamayacağım için bir an önce aklına gelmesini istiyordum sadece.
Bir şey demeden bende oturdum koltuğa.
"Bak Damla seninle bir şey konuşmak istiyorum" diyerek söze başladı. Tüm dikkatimi ona vererek dinlemey başladım.
"Anneni sevmediğimi düşünmeni istemem. Ben anneni seviyordum ama annen fazla asiydi. Ailemize göre çok fazla asiydi. Bu yüzden onu onaylamadım. Ama annen kadar iyi birini de tanımadım ben. Bak şu an benden nefret ediyorsun biliyorum ama ben size yardım etmeye çalışıyorum. Annene yaşattığım her şeyi telafi etmeye çalışıyorum. o kadar pişmanım ki.." dedi ve yutkundu. Ona inanmak isterdim ama inanamıyordum. Bu da bir çeşit numara olabilirdi.
"Kendini yorma hala. Senden nefret etmiyorum, sadece sana inanmıyorum" dedim ve ayağa kalkıp odama çıktım. Dışarı çıkıp arkadaşlarımla buluşmam gerekiyordu. Onlarla dertleşmem lazımdı.
Telefonumu elime aldım ve kızlara mesaj attım cafede buluşmak için. Onaylayan mesajlar aldığımda dolabımın karşısına geçtim ve kıyafetlerimi çıkarmaya başladım. Altıma beyaz dar paça bir kot, üstüne de kareli gömleğimi ayakkabı olarak da converselerimi geçirdim ve aşağı indim. Halam televizyon izliyordu. Ceketimi aldım ve kapıdan çıkmadan önce seslendim.
"Ben arkadaşlarımla buluşmaya gidiyorum. Çok geç kalmam" dedim ve çıktım. Hava soğuktu biraz. Hemen otobüs durağına gittim ve otobüsü beklemeye koyuldum. Şansıma otobüs çok geçmeden gelmişti. Kartımı okuttuktan sonra bir yere oturdum ve kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım.
Now that I have captured your attention
(Şimdi senin dikkatine yakalandım )
I want to steal you for a rhythm intervention.
(Senin için ritim müdahaleni çalmak istiyorum )
Mr. T say I'm ready for inspection
(Bay T'ye kontrol için hazır olduğumu söyleyin )
Show me how you make a first impression
(Bana nasıl izlenim bırakacağını göster)
İneceğim durağa geldiğimde telefonumu cebime koydum ve kulaklığımı tıktım ceketimin cebine. Otobüsten indim ve hızlı adımlarla cafeye yürüdüm. Masalara bakındım ve Cemre'nin geldiğini telefonuyla ilgilendiğini gördüm. Hemen yanına ilerledim. Beni görünce şaşırdı biraz ve hemen ayağa kalkıp sarıldı. Şaşırdım bende ama sarılmasına karşılık verdim.
"Sen iyi misin Damla?" diyerek sarıldı ve sonra geri çekilerek cevabımı bekledi.
"Pek sayılmaz. Kızlar gelince anlatırım" dedim ve ikimizde oturduk. Bir süre sonra kızlar da geldi. Bugün yaşanan her şeyi, babamın davranışlarını, halamın benle konuşmasını ve içimden geçen her şeyi anlattım kızlara.
"Bitanem. Çok haklısın ama halanla biraz iletişim kurmaya başlarsan belki her şey daha iyi olur. Denemelisin" diyerek ilk yorumu yaptı Elif.
"Elif'e katılıyorum. Denemekten zarar gelmez" diyerek onu destekledi Cemre. Aslı da aynı şekilde onayladı.
"Bilmiyorum. O anneme çok şeyler yaşattı"
"Haklısın tatlım ama belki dediği gibi cidden pişmandır. Bilemeyiz bunu" dedi Cemre tekrar.
"Tamam belki de haklısınız. Denemeliyim" dedim ve arkama yaslandım. Kızlarla biraz daha sohbet ettikten sonra hepimiz evlerimize gitmek üzere ayrıldık. Bende otobüs durağına gittim. Yağmur minik minik atıştırmaya başlamıştı.
Otobüsü beklerken yağmur şiddetini artırdı. Otobüs nerde diye sitem eden insanlara karşılık ben sessizce bekliyordum. En sonunda otobüsün gelmeyeceğini anlayan herkes taksiyle uzaklaştı. Durakta sadece ben ve birkaç kişi kaldı. Bende pes edip taksiye bindim. Taksi trafikte zar zor ilerliyodu. Eve çok az kalmasına rağmen ücreti verip taksiden indim. Zaten yağmur da çok az yağıyordu.
Eve geldiğimde anahtarımı çıkardım ve girdim. Halam mutfaktaydı herhalde. Odama çıktım ve hemen üstümü değiştirdim. Aşağı indim ve halamın yanına mutfağa girdim.
"Merhaba" diyerek girdim içeri. Halam şaşırmış bir şekilde bana bakarken devam ettim. "Ben düşündüm de yeniden başlayabiliriz belki HALA"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♛ HER SEY SENLE ♛
أدب المراهقينEn yakın arkadaşınla aynı okulda olmak gibisi var mı? Ya da muhteşem espirili bir arkadaş grubun var mı? Belki de benimki gibi arkadaş grubunun arasında dost kaldığın ama hala sevdiğin bir eski sevgilin vardır. Belki de bu kadar şey arasında bir d...