KAYALIKLAR

20. Bölüm "Çeyiz Sandığı."

Multimedya : İrem AKSOY

Volkanın ağzından

3 gün önce...

İstanbula amcamın yanına gitmiştim. Birazda irem'i bulmak için gitmiş olabilirim. Şimdide gittiği sitenin önünde bekliyordum. Güvenlik bana tip tip bakarken son kez bende tip tip bakıp irem'i telefonla aramaya başladım. "Oha telefon çalıyor bu büyük bi gelişme" diye bağırdım. Güvenlik "ne istiyon kardeş" dedi ve isyan etti. "Pardon abi sevd- arkadaşımı bekliyorum." Güvenlik "tamam hadi bakalım öyle olsun" dedi ve göz devirdi.

İremin ağzından:

Annemler gitmişti. Ablam psikolog olduğu için hastanedeydi. Annem ve yanındaki şey ise gitmişti. Yanındaki şey derken yanındaki adam işte anlayın kckskc kardeşlerim ikizdi ve 1. Sınıfa başlamışlardı 1. Sınıf 1 hafta erken açıldığı için onlarda okuldaydı Veletler dkcks. kısacası ev boştu. Annemin odasına girip telefonumu aramaya başladım. Mükemmel zil sesimi duydum ve o yöne doğru gittim muhtemelen annem telefonumu açmıştı ve şifremi bulamayıp telefonu yine koymuştu ama kapatmayı unutmuştu. Annemin çeyiz sandığından ses geliyordu. Hemen üstündeki eşyaları zor olsa da kaldırdım. O anda mükemmel zil sesim durmuştu. Sandık kilitliydi ve sandığı açmaya çalıştım. Mutfaktan herkesin bildiği sıradan ama keskin bi ekmek bıçağı kaptım ve sandığa yapıştım. Açılmıyordu o sırada ekmek bıçağı kaydı ve derinden avcumu kesim acıyı umursamadan devam ettim. Kilit sandıktan bağımsızlığını ilan etti. Bıçağı yatağa fırlatıp sandığı açtım. Annemin dantellerinide yatağa fırlattım. Yarısı kan olmuştu ama benana. telefonum yeniden çalmıştı. Ses derinden geliyordu. Bütün çeyizleri fırlatıp en sondaki su yeşili torbaya baktım.
Bingoo!!
Annem telefonumu altınların olduğu torbaya saklamıştı. Telefon sesi tekrar durmuştu. Geriye tek kalan para bulup yalovaya geri dönmekti. Ve altındardan 2-3 tane alsam sorun olmazdı. UMARIM! Madem beni sen getirdin şimdi sen götür anne! 3 tane altın aldım. Elim hala kanıyordu. Telefonunun kilidini açtım ve aramalara girdim. OHA!  286 cevapsız ebeninki hemen modemin yanına gittim ve şifreyi girdim. Uzaylılar grubuna girdim ve mesajları okudum.

Sıla:86
Simay:102
Volkan:68 kez aramıştı. Diğerleri yok kesin dakikaları yok fakirler kskxks mutfağa gittim ve kanayan elimi yıkadım. Peçeteyle kuruladım avucumu kapatamasamda telefonumu kaptım ve annenin çeyizini düzelttim. Altınlarımı alıp bavulumu düzelttim. Zaten çok bişey dağıtmamıştım. evde bandaj aradım ama yoktu Simay olsaydı hemen getirirdi. Üzdün Simay üzdünn. Evdeki işlerimi bitirince sitenin yanındaki eczaneden alırım. İşlerim bitmişti ve evden çıktım.

Volkanın ağzından:

hala bekliyordum ireme benzeyen bi kız gördüm bu tarafa geliyordu. Uzakta olduğu için gözüm seçmiyordu. Biraz daha yaklaşınca irem olduğunu anladım. Önüne bakmadan yürüdüğü için beni görmemişti. Yere bakarak yürüyordu. Telefonuna bakarken durdu. Telefonu kulağına doğru götürdü ve tekrardan yere bakarak yürümeye devam etti. Kızım sen önüne baksana düşüceksin şimdi!!
Ben saklanmıştım. Eczaneye girdi 5dk bekledi ve parayı verip çıktı. Elindeki poşeti açıp baktı bi taşa oturdu ve poşetteki bandaj ve kremi çıkarttı. eline kremi sürdü ve sonrasında eline bandajı sardı. Neden yaptı ki bunu bişey anlamadan bekliyordum. Oturduğu taştan kalktı ve yürümeye başladı. Merkeze gelmiştik bir kuyumcuya girdi ve elindeki altınları verdi. Kadın ona parayı verdi. Bozdurduğu parayı çantasına attı. Evden mi kaçıyon lan! Yanına bi adam yaklaşınca tedirgin olmaya başladım adam iremin çantasını kaptı ve koşmaya başladı irem "hırsızz!" diye bağırıyordu. Bende voleybola yetişmeye çalışırcasına koşuyordum. Ve iremin çantasını aldım. Polis gelmişti. Merkez olduğu için polis geziyordu zaten. Bu ne cesaret! Polis adama kelepçeyi takarken irem bana sarılmıştı. Sadece donakalmıştım. Hiçbirşey yapamamıştım. İrem "volkan senin burada ne işin var"
"Seni almay-  amcama geldim"
İrem "tamam bende evden kaçıyorum işte"
"Oha rahatlığa bak olum"
İrem "hadi bilet alıcam ben"
"Bende geliyorum"
İrem "tamam iyi o zaman"

İremin ağzından:

Biletleri almıştık. Uçak 1 saat sonraydı. Karnım bayağı acıkmıştı. Bi cafeye girip birşeyler atıştırdık. Karnımızı doyurup uçağa bindik. Volkan cam kenarına oturmuştu. Bende cam kenarına oturmak için çıldırıyodum.

"Volkan noolurr ben geçiyim lütfen" dedim ve dudağımı büzdüm.

Volkan "hiç dil dökme burası benim"

"Banane ben oturmak istiyorum"

Volkan "yine inatsın değişmemişsin"

"Değişiceğimi mi sandın? Ben öyle birisi değilim."

Volkan "tamam ya kızma"

Yanıma birden birisi geldi. Volkan ve ben birden oraya baktık.

"Oo Alp yine mi sen ya"

Alp "evet yine ben"

Volkan "İrem bu kim"

Alp "meraba Alp ben"

Volkan "vay amk ben hiç duymadım zaten"

"Kavga etmeyin!"

Alp "küfür etme amk"

Volkan "lan küfür etme diyosun sen ediyosun"

"Uzatmayın yeter ya!"

Uçaktaki hostes her zamanki konuşmasını yaptı. Kemerimi takmıyordum.

Alp "yine mi takmayacaksın"

"Takmak çok saçma"

Alp "öl o zaman"

Volkana bi bakış attım ve dişlerini sıkıyorudu eline baktım sıkmaktan geberiyodu. Elini tuttum ve avcunu açtım. "Sakin ol sadece arkadaşım" diye fısıldadım. Volkana "kemerimi takarmısın?" dedim.

Volkan "tabiki"

Volkan kemerimi taktı ve kendikinide taktı.

Volkan "eline ne oldu"

"Bıçakla kestim"

Volkan "ciddi misin?"

"Şaka yapar bi halim mi var?"

Volkan "geçmiş olsun"

"Saol"

20 dakika geçmişti.

Alp " eline ne oldu"

"Sanane"

Volkan bana gülümseyerek bakıyordu. Kafamı omzuna yasladım. Volkanda kafama kafasını koydu nasıl bi poz anlayın ksjxjs.

Uyumuştuk uyandığımda Alp bize bakıyordu.

Alp "günaydın"

"Günaydın"

Volkan "amma kıpırdadın irem"

"Napayım yani heykel gibi mi olsaydım?"

Volkan "Hayır konuş sen yeri-"

"Ne?"

Volkan "yok bişey"

"Peki öyle olsun neyse ben uyuyacağım gelene kadar uyandırma bak gözlerimi kapatıyorum."

Dedim ve bi anda duraksadım. Ama hayır ya aklıma gelemezsin. Aklıma yine samet gelmişti. Hiçbişey demeden dik bi şekilde oturuyordum. Ve gözlerim dalmıştı. Volkan beni dürtüyordu. Ama tepki vermiyordum. Birden ani bi hareket yaptım. Ama birşey olmadı kşxöğkş.

Volkan "ne oldu? İyi misin?"

"İyiyim" (çarpılır) kskxks

Volkan "iyi gözükmüyorsun"

"İyiyim dedim ya"

Volkan "ne oldu söyle birşey olmuş"

"Samet, Samet aklıma geldi."

Volkan "o kim"

"Eski sevgilim" dedim ve birden gözümde bi sıvı hissettim.

Volkan "ağlama!" dedi ve gözlerimi sildi. Birisine sarılmam gerekiyordu ve birden sarılıverdim...

Yalovaya gelmiştik. Ha bu arada uçakta ne mi oldu? Sarıldıktan sonra uyumuşum.

Bi taksiye bindik ve

Volkan "daha iyi misin?"

"Evet iyiyim"

Taksiye parayı verip yolumuza devam ettik. Şuanda yürüyorduk. Biraz daha yürüyüp yatakhaneye varmıştık.