23.Bölüm "Yemek"

104 20 10
                                    

Multimedyada Kızlar var keyifli okumalar

Sıla'nın ağzından :

Bomba haberi öğreneli, sadece birkaç saat olmuştu. Akan göz yaşımı çizdiğim dart misali şeye damlatmaya çalıştım. Psikolojim bozuldu resmen tövbe estağfurullah.

Nisanur halıya takılıp düşünce kimse gülmemişti çünkü alıştık artık.

Simay kıçını dönmüş uyumuştu. İremde ders çalışıyordu.

Nisanur çamaşır asmaya gittiğinde bende yatağıma yattım.

Ses geldiğinde uyandım. Karanlık hiç bişey gözükmüyodu. Saate baktım. 00.12

Işığın yanmasıyla gözüm acımıştı. Biraz gözümü kıstım Simay ışık tuşunun orda uykulu uykulu bakıyodu.

Üstte kaşı kanayan bir irem, altta ezilip kalmış bir Nisanur, ve bu güzel manzaranın tam merkezinde yıkılmış bir ranza görüyoruz.
Kalktım ve iremi kaldırdım. Simayda Nisanurun üstündeki parçaları çekiyordu. Nisanurun biraz yüzü çizilmiş, ve dudağı patlamıştı.

Ben Nisanura su verdim ve salonda oturmaya başladık. Simay İremin yarasını temizlemiş, üstüne bant takmıştı. Ben kana bakamadığım için genelde bu işleri irem ve Simay yapardı. Genelde düşen Nisanur olduğu için böyle şeylerle uğraşmazdı. Nisanurun yaralarıylada ilgilendi ve yatağına geri yattı. İrem ve Nisanura koltukta yer yaptık. Köşeli olduğu için açılmıyodu. Normalde bu odada ilk iğrenç bi çekyat vardı. Sonra biz para biriktirip yeni bi köşeli koltuk almıştık.

Biraz onlarla oturdum. "Nasıl becerdiniz?"

İrem konuştu. "Aslında ben Nisanuru gıcık etmek için zıplıyodum. Sonra birden yatak çökt-"

"Tamam anlatma." Dedim ve yerime yattım.

Nisanurun ağzından :

Sabah uyandığımda çok yorgundum. Ama uyanmak zorundaydım. Okulun mükemmel (!) Turuncu gri eşofmanını giydim ve saçımı topladım. İlk ders bedendi. Dişlerimi fırçaladım ve çantamı hazırladım. Kızlarla evden çıktık. Hepimin trafik levhası gibi parlıyoduk eşofmanlar yüzünden.

Bahçede sıra olduk ve hocanın gelmesini bekledik. Geldiğinde rahat hazırol say may bilmem ne yoklama alındı ve serbest bırakıldık. İrem görevli olduğu için gidip voleybol topu aldı ve halka olup oynamaya başladık. Aramıza bizim gibi voleybolcu olan Yıldız da geldi. Onun geldiğini gören herkes peşinden koştu. Kocaman bi daire olmuştuk ve top gelmiyodu.

"Madem bu kadar kişiyiz fileye gidelim." Dedim ve okulun bahçesindeki fileye gittik. Bi takımın kaptanı ben, diğeri iremdi.

Simay, Yıldız, Nihal ve diğer birkaç kişi benim takımdaydı. Pasöre geçtim ve simay ve yıldızı smaçöre aldım. Liberoya takımdan bi kişi girmişti nihal ve bi kız daha pasör çaprazıydı. İlk servisi Simay kullandı, irem orda smaçör olarak karşıladı ve pasöre yolladı. Oda bizim sahaya attı. Yıldız koşup kurtardı ama bana atmamış, Simaya atmıştı. Bunu takmamın sebebi ikinci pasların pasöre gitmesi diye bi kural vardı. Simay bana kaldırdı ve smaç attım. Devam ederken biz kazanmıştık. İki dersin ardından fizik çekilmez bi hal almıştı. Bütün okulu zor bela atlattım. Kızlarla direk eve girip kıyafetlerimizi çantaya attık. Kafede giyecektik. Koşa koşa kafeye yetiştik ve giyinip işe giriştik.

Müşteri azaldığı zaman suyumu alıp kapının önüne çıktım. Bi molaya ihtiyacım vardı. Ateşi görmemle kaşlarımı çattım. Içeri girmeye çalışınca durdurdum.

"Bak, ne halt yedin bilmiyorum. Ama sılanın karşısına şimdi çıkma yoksa tam burda sana tekmeyi basar haberin olsun."

"Bak Nisanur gerç-"

KAYALIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin