Karanlık Kuyu

"Zavallı"

Yastığa başımı koymamla telefonumun mesaj sesini duydum...açtığımda kayıtlı olmayan bir numaradan mesaj vardı.

"Ben kerim numaranı su'dan aldım yarın okula beraber gidelim mi??"diyordu mesajda,ilk önce şaşırdım sonuçta bir sevgilisi vardı ve bu doğru olmazdı o yüzden kabul etmek istemedim.
"Sağol ama Gerek yok Kerim biz kızlarla beraber gideriz hem senin bir sevgilin var bu hiç doğru olmaz"dedim ve cevabı beklemeden kafamı yastığa geri koydum, ama koyar koymaz gene mesaj geldi. Bakmıckatım ama gene de merakıma yenik düştüm. ne kadar kabul etmesemde bilemediğim birşekilde bir yanımda ısrar etmesini istiyordu ama olmaz. herneyse ben mesajı açtığımda ise gözlerim her okuduğum kelimede büyümeye başladı mesajda
"Nilsu mu? biz onunla sevgili değiliz o bu hakkını çoktan kaybetti tabi o hala bunu anlamıyor.O yüzden herhangi bir sorun olmaz nedersin yarın beraber gidelimmi hem kızlarda gelir yolda dolmuşlarla uğraşmak zorunda kalmazsınız"yazıyordu.
Ne yani Nilsu ile kerim sevgili değilmiydi ama çok yakın gibiydiler ve en önemlisi kerim o hakkını çoktan kaybetti diyordu yani ona bir şans mı vermişti ahh kafam allak bullak oldu daha fazla beynimi zorlamadan "peki yarınki ders saatinden 1 saat öncesi gelsen yetişiriz harhalde"dedim ve bu sefer mesaj yazmasını beklemeden yatıp uykucuğuma sarıldım.

Sabah alarmla uyanmayı beklerken Nisan'ın cırtlak sesiyle uyanmayı hiç beklemiyordum kafamda dikilmiş kızgın bir şekilde hem bana bakıyor hem de söyleniyordu uyku mahmurluğula ne dediğini henüz anlayamazken gözlerimi ovuşturdum ve yatakda oturur pozisyon aldım ve dediklerini anlamaya çalıştım "kızım malmısın sen kerim gelmiş kapıda bekliyor onunla gidecekmişiz,senin haberin varmış ve sen bize söylemiyorsun ve hala camış gibi yatıyorsun çocuk ağaç oldu"
"Neden bu kadar erken geldiki daha alarmım bile çalmadıki kalkayım"dedim
"Ne alarmı dersin başlamasına bir saat kaldı ve sen daha hazırlanmadın"dediğinde hemen elimi telefonuma uzaltım ama açılmadı ahh tabi ya telefonumu şarza takmayı unutmuşum kapanmış off geç kalıcaz ya.
"Telefonun şarzı bitmiş oyüzden de çalmamış neyse ben hemen hazırlanayım"dedim acelece ama nisandan sıra gelirmi hemen soru sormaya başladı işte neden onla gidiyomuşuz, da biz gidemiyomuşmuyuzda,onun sevgilisi varmış bide onla uğraşcakmışız gibi bilmem kaç bin tane soru sordu bu arada durunun ne ara geldiğini anlamasamda oda nisan gibi soru sormaya başlayınca
"Ay yeter bir susun sabah sabah, herşeyi kampüste anlatırım yoksa geç kalcaz"
Dedim ve birşey demelerine izin vermeden hemen banyoya doğru ilerledim banyodan işimi halledip çıktım ve valizden giyecek kıyafet çıkardım daha yeni taşındığımız için henüz eşyaları dolaba yerleştiremedik.Üzerime beyaz pantalon ve sade siysh bir t-shirt giydim saçımıda yukardan at kuyruğu yaptım ve bir rimelle hazırdım çıkarkende ayağıma siyah sporlarımı giydim.kızlarla aşağı indimizde Kerim arabanın kaputuna yaslanmış bizi bekliyordu bir kaç adımla yanına geldiğimizde baştan aşağı bizi süzdü başı bende takılı kaldı bu hareketiyle rahatsız olmuştum o yüzden hemen birşeyler dedimki bakmasın diye
"Şey kusura bakma geciktik senide beklettik ama benim suçum alarm çalmadı."
Dedim hemen. gözlerini üzerimden çekip yüzüme baktığında
"Önemli değil hep daha 45 dakika var dersin başlamasına yetişiriz" dediğinde onu başımla onaylayarak arabaya doğru ilerledik nisan arka kapıyı geçti duruda yanına tam bende arkaya binecektim duru
"Beren sende gelirsen sığamayız sen iyisi öne geç"dedi bende ona bakarak
"Kızım neyine sığamıcaz zayıf bişeyim kayın siz ben sığarım" dedim.Ama duru dururmu hemen konuştu
"Yok kanka sığamayız biz,sen en iyisi öne geç" dedi imalı imalı onlara kızgın bir bakış atıp ön kapıyı açtım ve geçip oturdum kerimde ben oturunca arabayı çalıştırıp sürmeye başladı.(sanki sen söylemesen çalıştırmadan sürmeye çalışcaktı)
Sessiz bir yolculuktan sonra kampüse gelmiştik kerim arabayı park etmeden önce biz indik biz arabadan inerken Nilsuda kendi arabasını park etmiş sinirli bir şekilde bize doğru geliyordu
"Siz kerimle mi geldiniz"dedi o ince ördek sesiyle bağırarak,tam ağzımı açmış birşey diyecem duru benden önce davranıp konuştu,
"Sana noluyor be niye bağırıyon kimle geldiysek geldik sanane bundan"dediğinde Nilsu artık yanımızdaydı yine kızgın ve öfkeli bir şekilde bağırarak,
"Asıl size noluyor da kerimle geliyorsunuz bn kerimin sevgilisiyim"dediğinde sesli bir şekilde güldüm.
"Kerimin sevgilisimi halbuki ben senin bu şansı çoktan kaybettiğini duydum"dedim iğneleyici bir şekilde tabi kızlar bunu bilmedikleri için aval aval bir bana bir nilsu ya bakıyordu.
"Bana bak seni yolarım ezik sen aklınca laf mı sokmuş oluyorsun sen onu bunu öğrenmeyi bırak da annenin babanın seni neden bıraktıklarını düşün"dediğinde nilsu, bende kayış koptu
"Nediyon kızım sen seni yolarım"dedim hem bağırıp hemde üstüne yürüyerek kızlarda aynı şeyi yaptıklarında iyice yanına yaklaştım ve o sarı yelloz saçlarına asıldım
"Bana bak eğer bana ve arkadaşlarıma bir daha bu konu hakkında birşey diyecek olursan bu sarı saçlarını son görüşün olur duydun mu beni aa yok ben akıllanmıcam diyosan daha kötüsünü yaparım" dedim.her ne akdar atarlı gibi davransamda amacım göz dağı vermekti anne baba diyince her zaöan içim kan ağlar çok kötü olurdum ama bu yönümü ona gösterip kendimi ezdiremezdim.
"Ayy yeter be senden mi korkacam be"deyip elimde çırpınarak saçları yoluna yoluna ayrıldı ve konuşmaya devam etti. "bak diyorum işte annen baban seni sizi terk etti siz tam bir zavallısınız size acıyorum"dedi ben artık dayanamıcaktım güçlü durmaya çalışsamda bu gerçek yüzüme bir tokat gibi çarpmıştı öyleydik işte zavallı annesi babası tarafından terkedilen zavallıydık.artık nisan ve duruda olayı anlamayı bırakıp nilsunun yanına daha da yaklaşıp ikiside saçına yapıştılar nilsuda onlara karşı koymaya çalışıyordu ben ise nilsunun dediklerinin doğruluğunu düşünüyordum ben annem ve babam konusu geçince çok kötü oluyordum o yüzden bu meseleleri seneler önce kapatmıştık ama şimdi gerçekler yeniden beni içine hapsediyordu. nilsu doğru söylüyordu ama bu gerçekler bana ağır geliyordu artık gözyaşlarımı tutamayacağımı anlayınca akmalarına izin verdim onlar kavga ediyor ben onları izliyor ve gerçekler aklıma geldikçe ağlamam şiddetleniyordu daha fazla dayanamadım ve "yeter bırakın kavgayı"diye güçlü bir çığlık attım üçüde bana dönmüştü nisan ve duru telaşla yanıma doğru gelirken nilsu arkalarından bana bakarak gülüyordu ama yok bu böyle olmayacak gözyaşlarımı silip duru ve nisanı geçerek hızla nilsunun yanına geldim ve tokatı suratına geçirdim tam o sırada
"Neler oluyor burda beren,nilsu"dedi kerim ama arkama bakmadan nilsuya çarparak ordan uzaklaştım bu halde derse giremezdim hoş zaten ders başlamıştır ya bende deniz kenarına gitmeyi düşündüm buraya çok da uzak değildi.

Kerimin ağzından

Kızlar indikten sonra arabayı park edecek yer bakındım ama neredeyse her yer dolmuştu bende buraya çok yakın olan ama kampüse ait olmayan kampüsle arasında 3-4 dakikalık yürüme mesafesi olan otoparka gitmeye karar verdim .
Otoparka gelip arabayı part ettim ve kampüse doğru yürümeye başladım kampüsün bahçesine girdiğimde ağlamakla karışık bir çığlık sesi duydum,karşıma baktığımda beren ağlayarak sinirden gözleri dönmüş bir şekilde Nilsuya doğru gitmeye başladı yüzümü Nilsuya çevirdim, nilsu berenin aksine oldukça keyifli gibi görünüyordu.
Beren iyice Nilsuya yaklaştığında nilsunun yüzüne sert bi tokat attığında gözlerim irileşti noluyordu burada hemen duru ve nisanın yanına gittim ve burada noluyor diye bağırdım beren dediğime aldırış etmeden kampüsün çıkışına yöneldi ve gitti nisan ve duruya dönüp "burada noluyor böyle"dediğimde nisan öfkeden çıldırmış bir vaziyette "onu git sevgiline sor tabi hoş gerçekten sevgiliyseniz" dedi ve berenin gittiği tarafa doğru gitti duru ise yüzüme bakıp "eğer nilsu daha fazla çizmeyi aşarsa onu elimizden kimse alamaz ona iyi baksan iyi edersin"dedi ve onların peşinden oda gitti.Ahh noluyodu burda hiçbirşey anlamadım tek anladığım nilsunun bir haltlar karıştırdığıydı herzamanki gibi, hızlı bir şekilde nilsuya yaklaştım
"Burda nolduğunu yada ne haltlar karıştırdığını anlatacakmısın yoksa zorla ben mi anlattırayım" diye kükredim bereni o halde görünce kan beynime sıçramıştı hiç iyi gözükmüyordu gene ne yaptıysa yapmıştı Nilsu.
"Ben birşey yapmadım sade onun bir zavallı,acınası bir halde olduğunu ailesinin onu terk ettiğini hatırlatmak istedim" dedi gevşekçe.nilsuya dönüp
"sana noluyorda onları bu durumundan dolayı yargılıyorsun onlar istermiydi böyle olmasını aa ben niye sana laf anlatıyorum ki bana bak Nilsu bir daha kızlara özellikle Berene birşey diyecek olursan sonu hiç iyi olmaz duydun mu beni"dedim kükreyerek.
Nilsu ilk biraz ürksede belli etmemeye çalışarak
"kerim sen ne dediğinin farkındamısın o ezikler yüzünden bana bağırıyorsun"dediğinde
"sende sınırları zorluyorsun"dedim ve birşey demesine izin vermeden yanından uzaklaştım.Berenin ve kızların gittiği yöne doğru ilerledim burdan nereye gidebilir diye düşündük biraz,sanırım en mantıklı yer deniz kenarı hem yakın hem bu durumda yanlız oraya gider deniz kenarına gittiğimde,onların denizin hemen önündeki banklarda oturduklarını gördüm Beren ortalarına oturmuş gözyaşlarını siliyor kızlar ise ona destek oluyor gibi ellerini sırtında birleştirmişlerdi yanına gitmekten vazgeçip onları izledim onların arkadaşlıkları bir farklıydı sanki gerçek bir kardeş gibiydiler farkına varamadığım bir şekilde onları,onu izledikçe mutlu oluyordum ya da ben niye duruyorum ki bence berenle konuşmalıyım en doğrusu bu hiç vakit kaybetmeden berenin yanına gittim.
"kızlar biraz berenle yanlız konuşabilir miyiz" ikisi de aynı anda hayır dedi bu tepkiyi bekliyodum aslında ama Nilsu nun yaptıklarından ben suçlu değildim bunu anlamaları lazımdı hemen birşey diyecektim ki Beren araya girdi
"bırakın kızlar ne söyleyecekse söylesin ve gitsin" kızlar nasıl istersen deyip yan banka oturdular. bende berenin yanına oturdum..