• 23 •

4.3K 126 4
                                    

Bu bölüm NewlyTeacher ithaf edilmiştir.

Bölüm şarkımız; Eminem feat Nate Ruess-Headlights

Multimedya; Serkan ve Andaç

🍁

Bir gece ansızın gelebilirim 💫

Ertesi gün heyecan ve korku içinde şirkete gittim. Sebebi Andaç ile karşı karşıya gelmek ve onun şirketine ortak olmak! Korkmam için başka sebep yeterli miydi? Acaba Andaç bizimle ortak olduğunun farkında mıydı? Neye güvenerek bizim şirketle ortak oluyordu ki? Babam ve çıkarcı arkadaşı artı şerefsiz oğlu, Andaç'ın şirketini mutlaka amaçları için ortak olmak istiyordu.

Bir türlü alışamadığım kravatı hafif çekiştirdim, birazdan herkes oturduğum masaya toplanacak maskelerini konuşturacaktı. İnsanların iki yüzlerine katlanmak çok zor, sonuçta iki yüzü olan bir insandan herşeyi bekleyebilirsin. Sana her şeyi yapabilir, bir bakarsın derin bir kuyuya atmış seni, onun o olduğunun farkındasındır ama o, öteki taraftan diğer yüzünü kullanarak kendisinin suçu olmadığını söyler elaleme. Olan sana olur.

Masanın üzerinde duran su bardağını alıp içtim, yarısını bitirdiğim bardağı masaya bırakırken kapı açıldı. Andaç uzun boyuyla içeri girip kapıyı kapattı. Ben onun endişeli ve tedirgin olmasını beklerken, beni şaşırtarak emin bir ifadeyle yanıma geldi. Ayağa kalktım. "Andaç hoş geldin." dedim uzattığı elini sıkarak.

"Hoş bulduk Serkan. Nasılsın?" dedi sağ tarafıma oturarak.

Bende yerime otururken "İyiyim diyelim." dedim, aslında koca bir yalanı barındıran cümlem, aramızda yok olup gitti.

"Babanlar gelmedi mi?"

"Yoldalar, birazdan burda olurlar."

Kısa bir sessizlik oldu, hemde çok kısa. Bu kısacık zamanda ona sormak istediklerimi düşündüm. "Andaç bizimle ortak olmak senin fikrin miydi? Yani bu teklifi ilk hangi taraf sundu?" dedim ilk sorumu yönelterek.

"Benim böyle bir teklifi sunacağımı düşünmedin herhalde, geçmişte yaşanan olumsuzluklardan sonra neden ortak olalım ki? Hadi geçtim oldu, emin ol bu teklifi yapan babam olurdu buzları eritmek için, senin babanın yapacağını düşünmüyorum."

"Bende onu diyorum, neden bizden çıktı bu teklif."

"Yakında çıkar kokusu. Daha ilk andan bir pürüzlük olduğunu hissetmiştim." Sıkıntıyla nefesimi dışarı verip sırtımı sandalyeme yasladım. Andaç yüzümde ki huzursuzluğu görmüş olacak ki, "Dert etme birşey olmaz. Bizim için planladıkları her neyse, üzülerek söylüyorum onlara iki katı olarak dönecek. Babamlar altında kalmaz."

Başımı salladım. Haklıydı ne diyebilirdim ki, babam başına belaya sokacak işlere bulaşmayı severdi. Çok çok severdi, ailesini dahi umursamazdı bu konularda. Aklına yattıysa, ona ulaşmak için kendinden de vazgeçerdi. Öyle bir pislikti.

Ve ne yazık ki ben onun oğluydum.

Andaç'a sormak istediğim en önemli soru, dışarı çıkmak için dilimi dürtükledi. Göz ucuyla ona baktım. Elinde ki telefona kaşları çatık bakıyordu, benimde kaşlarım çatıldı. Neye bakıyordu öyle? Telefonu kıracak gibiydi. Öznur'a birşey mi olmuştu yoksa?

Tam dilimde ki sorular dışarı çıkacakken odanın kapısı açıldı ve hava değişti. Babam önden gelerek sol tarafıma hızla kuruldu. Ne olduğunu anlayamadan içeri Remzi ve Buğra girdi. Remzi karşıma kurulurken Buğra yanına yerleşti. "Çok beklettik mi?" dedi Remzi koltuğun da geriye yaslanarak. Yüzünde adeta güller açıyordu!.

• KİMSESİZ •  (As Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin