tek istediğim sensin

1.4K 132 88
                                    

Çok açık ki, sen benim olmalısın
Senin her parçan, mükemmel şekilde uyuyor
Her saniye, her düşünce, çok derinlerdeyim
Ama bunu asla göstermem yüzümde 

little mix-secret love song

---

Alnım alnında, nefeslerimiz birbirine karışıyorken kaç dakika veya kaç saniye öylece bekledik bilmiyordum, hiçbir şeyi bilmek istemiyor gibiydim. Tek bildiğim geçen her saniyede biraz daha korkuyor, biraz daha geriliyordum. Bir cevap alamayacağımı anladığımda kafamı kafasından çektim ve donuk haldeki gözlerine baktım. Sanki bir çeşit şoka girmişti de, anlamlandıramıyor gibiydi. İçimdeki bütün çiçekler solmuş gibi hissediyordum, tüm avizeler yere düşüp kırılmış gibi, bir daha asla toparlanamayacak gibi.

"Sehun'ah sen.." dedi fısıldayarak saniyeler sonra. Gözleri dolu doluydu, yutkunamadım.

"Çünkü hyung, istesemde durduramıyorum. Seni sevmediğim tek bir anım bile yok sanki." yutkundum, devam etmek zordu ama tekrar gözlerine bakıp konuşmaya devam ettim.

"Çünkü sokaklar, şehirler, ülkeler boyunca kaçsam bile kurtulamıyorum. Nereye gidersem gideyim, kalbimin bir köşesinde benimle geliyorsun. Seni birazcık unutmak için alkol alıyorum, daha çok beliriyorsun. Senden vazgeçmek istiyorum, bana gülümsüyorsun ve bütün planlarım suya düşüyor. Söylesene Kim Junmyeon, kalbime düşürdüğün yangını söndürmek için daha ne kadar okyanusta kalmalıyım?"

Son cümleri bağırarak söylediğimden olsa gerek irkildi. Ellerim iki yanıma düşmüş, odadan çıkmaya hazırlanıyordum, her şey bitmişti. Her şeyi kaybetmiştim işte. Artık kafamı dizine yaslamaya bile hakkım yoktu. Artık maknae ilgisi bile alamayacaktım. Yabancı olacaktık, tamamen yabancı.

Tam yanından geçmeye yeltendim ki, hiç beklemediğim hatta hayal etmeye cesaret dahi edemediğim bir şey oldu.

İlk önce ellerini saçlarımda hissettim, sonra dudaklarını tekrar dudaklarımda. Ben her ne kadar beklemiyor olsam da vücudumun buna ihtiyacı varmış gibi ellerim anında belini sardı, ne de güzel duruyordu kollarımda Kim Junmyeon.

Dudaklarımız sözleri olmayan bir melodiyi tutturur gibi dans ederken elleri nazikçe saçlarımın arasında kafamı okşuyor, beni indiğim yıldızlara geri çıkarıyordu. Yıllardan sonra ilk defa nefes alıyor gibiydim, sonunda ilacıma kavuşmuş gibi.

Dudaklarımız ayrıldığında nefes nefese öylece kalakaldık. Bedeni hala bedenime yaslıydı ve elleri hala saçlarımda.

"Yangını söndürmek istemiyorum Sehun'ah." dedi. Ses tonu ciddi konulardan konuştuğumuzda olduğu gibi kararlıydı.

"Kalbine bir yangın düşürdüysem şayet, bende olan yangının birazını vermişimdir sana. Çünkü bilsen, bilsen seni kaybetmemek için okyanusların bile sakinleştiremediği ateşlerde kaldım."

Ellerim titrerken daha sıkı sardım belini. Sanki bir an bıraksam her şey bir rüya olarak çıkacakmış gibi hissediyor ve korkuyordum.

"Seni kaybetmekten ölümüne korkuyordum." dedim dürüstçe. Dünyanın en mutlu adamı ben olabilirdim herhalde şuan. Yüreğim kıpır kıpırdı, içime sığmıyordum.

"Sevgilim."

Yüreğim burkuldu, ne de güzel söylüyordu. Sevgilisi miydim ben şimdi gerçekten? Sevdiğiydim değil mi!

Kim Junmyeon'a Aşık OlmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin