Hands on your body, I don't wanna waste no time
Feels like forever even if forever's tonight
Just lay with me, waste this night away with me
You're mine, I can't look away, I just gotta say
hala bu hikayeyi kütüphanesinde tutan var mıdır bilmiyorum ama ben fena gaza geldim momentlardan lşhdgkfldşsşf
——
"Gerçekten öpüşeceğiz demiyorum ki, rol yapacağız diyorum." dedim tüm en küçük olmanın sevimliliğini kullanarak. Konser alanı koridorlarında hızlı adımlarla yürüyor ve sahneye çıkarken hayranları çıldırtmak için ne yapsak diye konuşuyorduk Junmyeon'la. Bir eli gömleğinin kol düğmesini iliklerken uzamış saçlarının alnından burnuna doğru düşmesine izin veriyordu, suratındaki makyajı olsun, kendisine özel o çıldırtıcı parfümü olsun Junmyeon her zaman nefesimi kesecek kadar harika görünüyordu.
"Ya seni gerçekten öpersem?" dedi Junmyeon tüm haylazlığıyla. Eh, keşke gerçekten öpsen hyung diye düşündüm karşımda tüm güzelliğiyle bana gülümserken. Gözlerimiz buluştuğunda sahne dekorunun tam arkasındaydık şimdi. Beraber olalı çoktan ayları devirmiştik ama hala bu adamın tamamen benim olduğuna inanamadığım anlar olurdu.
"Ben de bunun olmasını umut ediyordum açıkçası." dedim utanmazca. Junmyeon sırıttı ama bir eli yumuşakça sol elimi kavradığı gibi beni kendisine çekti. Dudakları çenemi buldu önce, suratımı her zaman öpücüklere boğardı ama bu yaptığında ilk zamanki gibi heyecanlandığım gerçeğini değiştirmiyordu. Dudakları çene hattımda yumuşakça kaydı ve son olarak dudağıma minik bir buse kondurup çekildi. Sahne arkasının karanlığında bile gözleri parlıyordu bana bakarken, dışarıdan nasıl göründüğümü bilmesem de aynı bakışların bende olduğuna emindim. Bir sanat eserine sahip olduğunuzda ona her baktığınızda büyülenirsiniz çünkü.
"Bunu neden yaptığını biliyorum. Dizi ekibim burada diye, değil mi?" dedi gülümseyerek.
Aslında şaşırmadım, beni her zaman anlardı benim lider sevgilim. Tamam, saklayacak falan değilim. Junmyeon'un her öpüşme sahnesinde televizyona yastık fırlattığımı, telefonla arayıp eve gelme diye bağırdığımı ve kızlara sahte anti hesap açtığımı benden duymadınız ne de olsa değil mi? Şimdi buradan bakınca oppasıyla evlenme hayalleri kuran fan kızlara dönmüş olmalıydım! Ben cevap vermeyince Junmyeon kahkaha attı, tüm bu kıskançlığım beni tüketirken o büyük keyif alıyordu, ne haksızlık ama!
"Sadece diziydi Sehunnie, onları hiçbir zaman seni öptüğüm gibi öpmedim. Onları öptüğümde hep daha fazlasını istemedim. Onları öptüğümde kokularını içime çekmedim, aksine bir an önce bitmesini istiyordum."
Kollarımı omzuna dolayıp ona sıkı bir sarılma verdim, kalbim öyle hızlıydı ki, sakinleştiren de böyle deli gibi attıran insan aynı kişiydi.
"Biliyorum hyung, bazen kendime engel olamıyorum işte."
Sahne sıramızın geldiğini duyuran ses gelince Junmyeon yaramazca sırıttı ve ellerini cebine soktu. "Hadi öpmeye çalış beni, sonra yakalanmış gibi kaçışırız."
Sırıttım, bana yine dayanamamasına mı mutlu olsam yoksa herkesi delirteceğimize mi bilemiyordum tam o an. Bir elim ensesindeki yumuşak saçları kavrarken diğer elimi yanağına yasladım, suratımız oldukça yakın, soluklarım düzensizdi. Sahneye doğru yürümeye başladığımızda Junmyeon gülüyor ben ise gülmemek için kendimi sıkıyordum. Çığlıklar delicesine yükseldiğinde birbirimizden ayrıldık ve gerçekten yakalanmışız gibi kaçtık, bundan neden bu kadar büyük keyif duyduğumu bilmiyordum bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kim Junmyeon'a Aşık Olmak
Short Story"Çünkü sokaklar, şehirler, ülkeler boyunca kaçsam bile kurtulamıyorum. Nereye gidersem gideyim, kalbimin bir köşesinde benimle geliyorsun. Seni birazcık unutmak için alkol alıyorum, daha çok beliriyorsun. Senden vazgeçmek istiyorum, bana gülümsüyors...
