rüzgarlı okyanuslar ve finalleri

1.5K 134 99
                                    

3-6-5 her sabah, günüme seni uyandırarak başlıyorum
3-6-5 her dakika her saniyeyi, nefes almadan hep seninle geçireceğim
3-6-5 Elini tutacağım
3-6-5 Asla bırakmayacağım

EXO:3-6-5

---

Derler ki hayatta yaşadığın değil, ne için yaşadığın önemlidir. Ve yine derler ki, en mutlu olduğun anlarda zaman senden intikam almak ister gibi çabucak geçer. Pekala, sonuncusuna daha çok katılıyorum. Junmyeon'la yurttaki odamızda nereye gidelim diye tartışırken birden kendimizi Roma'nın o eşsiz sokaklarında bulmuştuk. Onunla olduğum zaman öyle hızlıydı ki, kalbim bu hıza yetişemiyormuş gibi hissediyordum.

Uçak yolculuklarına konserlerden dolayı zaten alışkındık ama Junmyeon'un sevgilim olduğu bir uçak yolculuğunun daha farklı olduğuna alışkın değildim. Eh, abartma sen de diyorsunuz değil mi? Abartmıyorum yahu! Uçakta kafamı küçücük pencereye yaslamış, gözlerim kapalı bir halde uyumaya çalışıyordum. Normalde hemen uyurdum ama heyecandan olsa gerek hala gözlerim kapalı çitlerden atlayan Yixing ge koyunlarını sayıyordum.

Sonra çok yumuşak bir dokunuşun suratımda gezindiğini hissettim. Parmaklar saçlarımı okşadı, gözlerim kapalıyken bile beni izlediğini hissediyordum, yanılmadım. Gözlerimi araladığımda Junmyeon hyung uçağın o garip ışığında bile parıldayan gözleriyle suratımı izliyordu. Bir elinde okuduğu kitap öylece unutulmanın hüznüyle duruyordu.

"Elinde aylardır okumak için zaman kazanmaya çalıştığın kitap var ve sen beni izliyorsun."

Gülümsedi, dudaklarının kıvrılmasını bir mucizeyi izler gibi izledim.

"Önümde aylardır okumak için zaman kazanmaya çalıştığım kitabım var ama ben hala seni biraz daha fazla izlemek için kıvranıyorum."

Sıcacık bir his tüm kalbimi ele geçirdi, nefes almak bir an için zorlandı sanki. İdol olmasak, tanınmasak onu şuracıkta öperdim. Parmaklarımızı birleştirdim onun yerine, baş parmağım avuç içini okşadı usulca. Daha fazla konuşmadık, onun yerine kafasını omzuma yasladı, kafamı kafasına yaslayıp tekrar gözlerimi kapattım.

Geçirdiğim en güzel uçak yolculuğuydu ve aslında sadece başlangıçtı.

Geçen yaptığımız Kuzey Amerika turunda etrafımızda her zaman çalışanlar ve kameralar vardı ama bu sefer sadece ikimizdik. Başka bir ülkede EXO üyeleri değildik, iki üniversite öğrencileri gibi küçük bir hotelde oda tutmuştuk. Lüks değildi ama sıcacıktı ve insanları güzel yüzlüydü. Bununla birlikte hotel Trevi Çeşmesi yani diğer adıyla Aşk Çeşmesi'ne yakın bir ara sokaktaydı. Yanımızda sadece birkaç parça kıyafetle gezgin gibi özgür hissediyordum.

"Ne yapmak istiyorsun?" dedi Junmyeon. O sırada banyoya girmek üzere kıyafet ayarlıyordum. 

Her zaman her şeyi düşünür, planlardı o yüzden bir elinde şehrin haritasını gördüğümde şaşırmamış olsam da sırıttım.

"Kaybolalım istiyorum."

Junmyeon şaşkınca bana baktı. Sonra belki de bakışlarımdan anladı, belki de gülümsememden. O da gülümsedi.

"Önce kaybolup, sonra bulalım o halde." dedi ve haritayı komidinin üzerine bıraktı.

Sonra ne mi oldu? Sonra kaybolduk.

Kim Junmyeon'a Aşık OlmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin