"Ya susmak, ya da suskunluktan daha kıymetli bir söz söylemek gerekir."🍁
Yazdığı yazılama oldukça güvenen Kayra, hiçbir açık vermediğinden emin bir şekilde televizyondaki haberleri seyretmeye devam ediyordu. Hem haberlerin sıradanlığı hem de Kayra'nın kafasında dönüp dolaşan cevapsız sorular, Kayra'nın iyice durgunlaşmasına, uykusunun gelmesine neden oldu. Televizyonu kapatmak için kumandaya yeltendiği sırada bir son dakika gelişmesine denk geldi. Televizyonu kapatmak yerine ses açma tuşuna bastı. Kanalın haber sunucusu genç bir kadındı ve yüzündeki üzüntü sesine de yansımıştı. Kadın muhabir,
"Değerli izleyicilerimiz, yayınımızı üzücü bir son dakika gelişmesi ile kesmek durumunda kaldık. Efendim, maalesef dün gece Hakkari Üs bölgesine bölücü terör örgütü tarafından bir saldırı düzenlenmiş bu saldırıda on sekiz vatan evladını şehit vermiştik. Az önce içişleri bakanını Mehmet DEMİR'in yaptığı açıklama doğrultusunda, hastaneye kaldırılan dört yaralı askerin yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit düştüğünü, toplam şehit sayısının yirmi ikiye ulaştığını büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Ayrıca bakan çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bakan DEMİR, askerlerin karşılık vermesi sonucu öldürülen on iki teröristin kullandıkları silahların incelendiğini ve bu silahların geçen ay Amarika'nın Suriye'de muhalif olarak nitelendirdiği unsurlara dağıttı silahlar ile aynı silahların olduğunu tespit ettiklerini açıkladı. Bildiğiniz üzere Amerika, geçen ayın başında Suriye'deki YPG unsurlarına beş tır silah yardımı yapmış, bu duruma Türkiye büyük bir tepki göstermişti." dedi.
Öfkeli bir şekilde oturduğu koltuktan kalkarak salonun içerisinde volta atmaya başladı.
"Allah'ın cezaları! ... Ama benim adım da Kayra ise..." diye söylenerek odasına yöneldi. Kayra'yı bu denli sinirlendiren husus ailesini ve yaşadığı ülkenin evlatlarını öldüren örgütü el altından destekleyen Amerika olmuştu.
Odasından içeri girip bilgisayar masasına doğru gitti. Bilgisayarın kasasının kabloları takılmamıştı ve öylece masanın yanında duruyordu. Kayra, bilgisayarın kablolarını taktıktan sonra açma tuşuna bastı. Bilgisayarın fanı ve ekran kartı çalışmaya başladığı için küçük tiz bir ses odaya yayıldı. Açılan bilgisayarında kod sayfasını açıp kod yazacak iken bir anda duraksadı. Düşündü.
mx'm/tranger(%100)xo9
mm's/tranger(%100=if_log.)
Kodunu yazdı. Ardından ekranda bir kutucuk belirdi ve kutucuğun içerisinde
'DOSYALAR TARANIYOR. TAHMİNİ BEKLEME SÜRESİ ON İKİ DAKİKA' yazıyordu.
Polisler Kayra'nın bilgisayarına bir casus yazılım aktarmışlardı. Bu yazılımın görevi Kayra'nın yaptığı her şeyi karşı tarafa aktarmaktı. Girdiği siteleri, yazıyorsa yazdığı kodları, kısacası her şeyi... Kayra'da böyle bir şey yapacaklarını tahmin ettiği için yazdığı kod ile bilgisayarını taratmış, casus yazılıma ulaşmıştı.
'ZARARLI YAZILIMLAR BULUNDU. SİLİNSİN Mİ?'
Kayra zararlı yazılımı silmedi. Çünkü sildiğinde polisler yazılımın silindiğini anlayacaklar ve tekrar şüpheleneceklerdi. Yazılımı silmek yerine bloke edip bilgi alışverişi yapmasını engelledi. Böylece Kayra'nın her yaptığı işleri değil, sadece Kayra'nın istediklerini iletecekti polislere. Mesela alışveriş mağazalarını ve makyaj malzemeleri satan mağazaların IP'sini göndererek kendisini hanım hanımcık bir kız olarak gösterecekti. Polislerin yüklediği casus yazılımı başarılı bir şekilde bloke ettikten sonra Kayra, MS kod sayfasını açtı. Ardından hızlı bir şekilde kod sayfasında kod yazmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HACKER (Kitap Oldu)
ActionDünyanın Bir Türk Hacker İle İmtihanı. Türkiye de doğup büyümüş olan Kayra ŞAFAK, 21. yüzyılın en becerikli ve en zeki bilgisayar programcısıdır. Tek amacı canı pahasına sevdiği ülkesini iç ve dış tehditlere karşı korumak, sadece kendi ülkesindeki...