12.Bölüm~Bir Türlü Söylenemeyen Söz~

192 19 13
                                    

Bu bölümü arkadaşım Asya'ya ithaf ediyorum! <3 Ayrıca twitterdan @waffleJuzzy ve @varzeop u takip ederseniz sevinirim ^_^ 

Ve o beklenmedik olay oldu.....

Birisi bana hızlı bir şekilde çarptı ve kendimi denizin o serin sularında buldum. Şaka falan yapmıyorum.

Bir anda biri beni kolumdan yukarı doğru çekti. Kim olduğunu bilmiyorum. Çünkü her şeyi hayal meyal görüyordum. Ve sonrası karanlık...

Gözlerimi açtığımda kendimi büyük bir kalabalığın arasında yerde buldum. Hemen yani başımda duran Burak kalabalığa "Biraz açılın kız nefes alsın!" diye bağırıyordu.

Burak benim uyandığımı görünce hemen başımı dizine koyup yüzümü avuçlarının içine aldı ve

"Sana bir şey olacak diye ödüm koptu! İyi misin?" dedi endişeli bir ses tonuyla.

Cevap veremedim. Çünkü bir ton su yutmuştum. Sadece kafamı sallamakla yetindim.

Burak beni kucağına alıp "Eve gidiyoruz!" dedi.

Bir dakika kendi evimi yoksa benin evim mi?

"Annem.." dedim sadece.

"Anneni aradım. Hem anneannende gitmiş.He bide annenin bize geleceğinden haberi var."

"Ne? Nasıl? Gelmiyorum size!" dedim şaşkın bir şekilde.

"Naz yapmada sözümü dinle. Bize geliyorsun. Konu kapanmıştır."

"Ne kapanması?" diye cırlamıştım.

"Annen hasta seninle nasıl ilgilensin. Anneannen desen yazık yaşlı başlı kadın. Bide seninle mi  ilgilenecek. Geliyorsun işte!"

"A-aaama of tamam!" Haklıydı,o yüzden daha fazla direnememiştim.

"Heh şöyle." dedi ve yüzüne büyük bir gülümseme yayıldı. Bende dayanamayıp gülmeye basladım.

"Kucağımdan inmeyi düşünüyor musun?" dedi Burak gülerek.

"Iııı... hayır!" dedim net bir şekilde sonrada gülmeye başladım.

" Fıtık olacağım şimdi. He eğer ben sana bakarım dersen başka."

"Hayvan gibi kasların var, beni mi taşıyamıyorsun?" Ups bunu sesli mi söyledim?

Burak'ın hoşuna gitmiş olacak ki "Hayvan gibi kas he! Bunu ilk defa senden duyuyorum." dedi.

"Ne gülüyorsun? Öyle değil mi ama?" neden bütün duygularımı sesli dışa vuruyorum ki? Offf! "İnmek istiyorum. Kendim yürüyebilirim." dedim konuyu değiştirmeye çalışarak ve Burak'ın o muhteşem kasları arasında debelenmeye başladım.

"Tamam tamam sakin ol! İndiriyorum." dedi ve beni yere indirdi. Neyseki biraz önce dediğimi duymamıştı. Yoksa dilinden kurtulamazdim.

Uzun bir zaman sessizce yürüdük. Ama bir anda dayanamayıp Burak'a "Neden arkadaşlarınla kavga ettin?" diye soru vermistim.

Burak hiç bu soruyu beklemiyormuş gibi "Boşver!" dedi ama sesinden ne kadar ciddi olduğu anlaşılıyordu.

****

"İşte geldik!" dedi Burak ve sevinçle zile bastı.

Kapıyı orta boylu, sapsarı saçları ve masmavi gözleri olan bir kadın açtı. Sanırsam bu kadın Burak'ın annesiydi.

Burak'ın annesi "Hoşgeldiniz! Bende sizi bekliyordum. Hadi içeri girin!" dedi sevecen bir tavırla. Ay ne tatlı bir insan!

"Merhaba annecim! Sana bahsettiğim arkadaşım Aylin." dedi ve beni gösterdi. Beni annesine anlatmış, inanmiyorum!!

"Ah demek o meşhur Aylin sensin. Burak senden çok bahsetti. Aa bu arada ben Aslı." dedi ve beni ahtapot gibi sarmaya başladı.

Kadının kollarından kurtulmaya çalışırken "Tanıştığıma çok memnun oldum Aslı Hanım." dedim ve hep beraber salona doğru yürümeye başladık.

Evleri çok güzeldi. Modern bir şekilde dekore edilmişti. Tam hayalimdeki ev gibiydi. Büyük ve ferah.

Salona geldiğimizde Burak ve ben ikili bir koltuğa oturduk, annesi ise bizim karsimizda duran tekli koltuğa oturmuştu ve "Aylincim yorulmuşsundur hemen sana bir oda hazırlatayım." dedi ve hizmetliyi çağırıp bir şeyler dedikten sonra gönderdi.

"Hiç gerek yoktu. Ben eve gidecektim ama Burak çok ısrar edince mecbur gelmek zorunda kaldım." dedim ve üstündeki ıslak kıyafetler gözüm kaydı.

"A-a olur mu öyle şey! Ne zaman istersen hiç çekinmeden gelebilirsin. Dur ben sana birkaç kıyafet hazırlatayım. Yoksa hasta olacaksın." dedi ve yanımızdan gitti.

Burak bana o masmavi gozleriyle uzun uzun bakıyordu. Bende dayanamayıp "Ne bakıyorsun öyle?" dedim sesim biraz yüksek çıkmıştı.

"Ne kadar güzel olduğuna bakıyorum." Bu çocuk beni kalpten götürecek.

Hiç cevap vermedim daha doğrusu veremedim. Çünkü utancımdan kıpkırmızı olmuş ve yerin diplerinde dolaşıyordum.

Burak tam "Aylin sana söyleyemediğim..." diyordu ki annesi gelip "Aylin Burak'ın ablasının eşyalarından bir şeyler buldum. Hadi üstünü değiştir!" dedi kocaman gülümsemesiyle. Bütün romantizmimisin içine ettin yahu.

Başımı evet dercesine sallayıp Aslı Hanımın yanına gittim. Kadına ne diyeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Aslı Hanım mı desem Aslı teyze mi desem yoksa Aslı abla mı bilemedim.

Beraber büyük merdivenlerden çıktık ve kalacağım odadan içeri girdik. İçerisi tam hayalimdeki oda gibiydi. Gerçi şu anki odamda hayalimdeki gibiydi ama burası ayrı bir güzeldi. Yüksek tavanlı, geniş bir alana sahip ve beyaz ile siyah tonlarının hakim olduğu modern bir odaydı.

Ben odayı incelerken Burak'ın annesi "Beğendin mi?" diye sordu.

"Beğenmek ne kelime bayıldım!"

"Beğenmene sevindim. Yatağın üstünde giyeceğin kıyafetler var. Üstünü değiştirdikten sonra da hep beraber akşam yemeğini yeriz" dedi ve odadan ayrıldı.

Odanın kapısı kapanır kapanmaz kendimi çift kişilik yatağın üstüne attım. Birkaç dakika bugün yaşadıklarımı düşündüm daha sonrada benim için hazırlanmış olan kıyafetleri giydim. Siyah bir eşofman üstünde beyaz renkli GAP tişörtü gayet hoş duruyordu. Saçımı başımı düzelttikten sonra aşağı indim.

Aşağı indiğimde Burak ve annesi çoktan masaya oturmuştu.

"Çok beklettim galiba."dedim suçlu bir şekilde.

"Yok canım. Bizde Burakla sohbet ediyorduk. Ne zamandır bir araya gelip konuşamamıştık. Sayende iki laf ettik" dedi Aslı teyze ve eliyle oturmam için masayı işaret etti.

Sonunda bir karara vardım kendi kendime Aslı teyze diyecektim ama onunla konuşurken  Aslı Hanım.

Burak'ın karşısındaki sandalyeye oturdum. Masada yok yoktu. Hizmetli kız geldi ve servis yapmaya başladı. Yemeklerimizi bir güzel yedik. Tabi ben yiyemedim çünkü Burak tüm yemek boyunca bana bakmıştı. Haliyle onun karşısında insan dışı varlık gibi gözükmek istememiştim.

*****

Yemekten sonra Burakla ve beraber behçede bulunan çardakta oturup muhabbet ettik. Daha doğrusu ben konuştum o dinledi. Beni dinlerken gözünü bir saniye bile benden ayırmıştı ve sonrada

"Aylin hani sana deniz kenarındayken söylemek istediğim şey var ya. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum." derin bir iç çektikten sonra devam etti.

"Aylin ben....

Devamı sonraki bölümde :D Ayrıca +2000 olmuş! Çok teşekkürler <3 Yorum ve begenilerinizi bekliyorum :* ve sizleri çok seviyorum! Multimedyada Burak var!

Günden GüneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin