SEVDANIN TÜRLÜ YÜZÜ adlı hikâyemin son kitabına kavuşmaya sadece sayılı günler kaldı. Yine heyecan ve merakla sizin düşüncelerinizi bekliyorum. Berfu ve Buğra'nın hüzün, sevgi ve sırlarla dolu hikâyelerini okuyabileceğiz.
Biliyorsunuz ki, SEVDANIN TÜRLÜ YÜZÜ adlı hikâyemi üç kitaba ayırmıştık. Anka Kuşu, Belde ve Barkın'ı ele almıştı. Melek Büyüsü'nde Beria ve Erim'i okuduk. Şimdi Kar Tanesi'nde son çiftimizi ele aldım. Çiftimizin hikâyeleri tamamen düzenlendi ve birçok okunmamış bölüm ve sahneler eklendi. Sizin için bayılacağınız sahneler yazdım. ;)
Kapağımızı daha görmemiş olanlar icin aşağıya ekliyorum. Çok içime sinen bir çalışma oldu. BAYILDIM...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Buğra Araz Toralı, yirmi sekiz senelik hayatında kafasına koyduğu tüm hedeflere başarıyla ulaşmıştır. Tadamadığı tek bir duygu vardır. Tüm kalbiyle inanmasına rağmen aşkı bulamayan genç adamın öfkesi içinde giderek katlanmaktadır. Derken gözleri, bir çift cennet yeşiline bulanmış gözü görür ve o yeşillerin kendisini diri diri öldüreceğinden habersiz, kalbini o güzelin avuçlarına teslim eder.
Berfu, sırlarla dolu hayatında çaresizce sürüklenirken kader onun karşısına genç bir adam çıkarmaya karar verir. Kendine yasakladığı duygulara rağmen o adam tutunacağı tek umudu olur ve Berfu, kendine son kez küçük bir şans vermek ister. İki kalp acemice birbirinin gölgesinde soluklanırken kader bu ikiliyle aynı fikirde değildir. Onlara acımasız ve ayrılık kokan bir gelecek hazırlamaya koyulur.
❄
"Gökyüzünde milyonlarca kar tanesi uçuşabilir fakat bir kar tanesi sadece bana ait. Sen. Sen benim küçük kar tanemsin..."
