Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.
Yazardan
Genç cadı Dean'ın elini daha sıkı tutarak salona ilerledi. Neredeyse salondaki herkes Dean ve Hermione'yi izledi ve aralarında neden burda olduklarına dair fikirler yürütüyorlardı. Pansy, Blaise, Draco ve Astoria dörtlüsü iki genci fark ettiklerinde gözlerini ayırmadan Dean ve Hermione'yi izlediler.
Siyahi büyücü ve genç cadı basamakları indikten sonra onların yanına ulaştı. Hermione kendini aslan sürüsünün içindeki ceylanmış gibi hissetti. Bütün Slytherin'ler ona yiyecek gibi bakıyordu. Hermione Dean'e daha çok sokuldu.
İlk hareket Blaise'den geldi. Hermione'nin elini tutup zarif bir öpücük kondurdu. Hermione bu hareket karşısında önce Dean'e sonra Draco'ya baktı. "Hoşgeldiniz." dedikten sonra Blaise Dean ile tokalaştı. Ortamdaki gerginliği herkes anlamıştı fakat kimse ağzını açmıyordu.
Blaise simsiyah giyinmişti, Pansy ise Blaise gibi siyah, uzun, göğüs ve sırt dekolteli bir elbise giymişti. Astoria ise aynı Hermione'nin ki gibi kırmızı bir elbise giymişti. Fakat Hermione'nin elbisesi partinin en ateşli elbisesiydi.
Diğer hareket ise Draco'dan geldi. Dean'e elini uzattı. Yüzü ise gülüyordu. Dean ise aynı şekilde elini sıkıp gülümsedi. Astoria da Hermione'ye elini uzattı. Genç cadı hiç tereddüt etmeden Astoria'nın elini sıktı. "Seninle çok iyi anlaşacağız, Hermione."
Genç cadı hızla elini çekti. O yılan suratlı kızla hiçte iyi anlaşacağını sanmıyordu. Astoria gözlerini Hermione'den ayırmadan Draco'nun elini tuttu ve diğer elini sarışın büyücünün göğsüne koydu.
"Biz boş bir masaya geçelim mi?" diye sordu Dean'e Hermione. "Yo, yo. Sizin için masa hazırladık bile." dedi Astoria eliyle hemen yanlarındaki masayı göstererek. Altı kişilik bir masaydı.
Çok geçmeden kapıdan Harry, Ginny, Luna ve Neville, Seamus ve Lavender geldi. Hepsi selamlaştıktan sonra Dean ve Hermione Draco'lar ile birlikte masaya oturdu. Genç cadı sürekli Harrylerin masasına bakıp kendine moral bulmaya çalışıyordu. Keşke orda oturuyor olsaydı. Draco ve Astoria sürekli sinirini bozuyordu Hermione'nin.
Bu sefer sessizliği bozan Pansy oldu. "Ee, millet oturmaya gelmedik heralde." dedi ve Blaise'in elini tutup çekiştirdi. Camila Cabello, JBalvin, Pitbull-Hey Ma çalıyordu şimdi. Gerçekten güzel bir şarkıydı. Çoğu insan masasından kalkıp müziğin ritmine bıraktı kendini. Harry ve Ginny'de kalkmış dans ediyordu. Hermione onların bu keyifli hallerini görünce birazda olsa rahatladı.
Hermione şarkı bitene kadar masada Dean ile birlikte bir şeyler atıştırdı. Şarkı bittiğinde ise Astoria yerinden kalktı. Hermione'nin tabiri ile o yılan suratlı kız bir şeyin peşinde gibiydi. Astoria sahneye çıkıp eline mikrofonu aldı ve ses veriyor mu diye eli ile kontrol etti.
"Öncelikle hepiniz Hoşgeldiniz. Bu güzel partiye bizi davet eden yakışıklı arkadaşımız Blaise'e çok teşekkür ederim. Geçen ay dünya evine giren Dean ve Hermione'yi de ayrıca tebrik ediyorum." Astoria'nın bu cümlesi ile bütün salon Dean ve Hermione'ye döndü. Çoğu Slytherin kendi arasında fısıldaşmaya başladı. "İyi eğlenceler."
Astoria mikrofonu askısına takıp yerine geçti. Şimdi Shakira-Chantaje çalıyordu. Gerçekten hareketli ve güzel bir şarkıydı. Luna, Neville, Lavender ve Seamus'da Ginny ve Lunaya katıldı. Belki salonun ortasında elliyr yakın kişi dans ediyordu. Dean'de Hermione'nin elinden tutup onu salonun ortasına doğru çekiştirdi ve onlarda diğerlernin yanına katıldılar. Hermione bir süreliğine Draco ve yılan suratlı kızı unutup arkadaşları ile eğlendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dramione / PureBlood-Prince 2
FanfictionCan't run out with a ghost. Dramione / PureBlood-Prince kitabının devamıdır. Hermione yapılan hafıza silme büyüsü ile Draco'nun düğüne geldiğini ve hatta Dean'ın onu vurduğunu unutur. İkisine dair çoğu güzel anıları da genç cadının aklından silinir...