Yazardan
"Draco artık şu aptal sevgili oyununa son vermek istiyorum. Burda çok yakışıklı çocuklar var kısmetimi kapatıyorsun." dedi gülerken Astoria, o sırada da Draco'nun elini tuttu. "Saçmalama Astoria, seninle ne anlaştık!" Draco yüzüne memnunmuş gibi bir ifade yerleştirdi. Yani dışardan öyle görünmek istiyordu.
"Anlamıyorum ki neden benimle sevigili gibi görünmek yerine gidip Hermione ile konuşmuyorsun. Kendimi sürtük gibi hissediyorum. Kız kim bilir ne kadar üzlüyordur." Astoria ayağına çarpan dalga ile titredi. "Ben hiç üzülmüyorum zaten Astoria. Bir gün Dean'ı geberteceğim. Hemde kendi ellerimle. Ama o gün gelene kadar avını bekleyen yılan gibi deliğimden çıkmayacağım."
Astoria Draco'nun bu cümlesine kahkahayı bastı. "Dean de o boy varken zor. Kaç metre iki üç?" dedi Astoria gülmeye devam ederken. Denizde şimdi neredeyse ikisinin beline geliyordu. "Yuh be kızım en fazla ikidir herhalde. O şerefsiz hakkında konuştuğuma inanamıyorum." derken başını iki yana salladı.
"Aynı zamanda çok seksi, şu kaslara bak. Dokunmak isterdim." derken Dean'e kaçamak bir bakış attı. "Abartma Astoria Dean'e bakmayı da kes." dedi bu sefer sinirli ses tonu ile Draco. "Abartmıyorum, çocuk çok yakışıklı." Draco gözlerini devirdi. "Tanrı aşkına söylesene benim neyim eksik? Ve evet bunu sürekli düşünüyorum." dedi Astoria bu soruyu sormadan cevapladı. "Düşünelim," Astoria gözlerini kısıp düşünüyormuş gibi yaptı "Biraz boyun , ten rengin ve kasların olabilir." dedikten sonra şaka yaptım dercesine Draco'nun omzuna vurdu. Sarışın büyücünün morali bozulsada bunu belli etmemeye çalıştı. "Tamam şaka yapıyorum yanında sen varken ona kim bakar." derken göz kırptı.
Astoria gıcıklık olsun diye onu göğsünden ittirip denize düşmesini sağladı. Ardından Astoria Draco'nun bu haline güldü. Sarışın büyücü sudan çıkıp Astoria'ya doğru yaklaştı. "Hayır Draco sakın! Yoksa Hermione'ye kötü şeler söylerim. Hayır!" Astoria ellerini öne doğru uzatıp Draco'nun gelmesini engellemeye çalıştı gülerken. Ama Draco onu çoktan itti bile. Astoria çığlık atarak denize düştü.
*
"Dean!" diye seslendi Hermione dalganın ayaklarına çarptığı noktaya kadar geldiğinde. Dean duymadığı için bir daha bağırdı. "Dean!"
Siyahi büyücü onu duyduğunda başını Hermione'ye çevirdi. "Denize girmek istiyorum."
Siyahi büyücü Elizabeth'i Ron'a bıraktıktan sonra Hermione'ye doğru yüzdü. Deniz sığlaşmaya başladığında ise yürümeye başkadı. Hermione Dean'ın vücudundan süzülen su damlalarının yarışını izledi. Siyahi büyücü Hermione'nin yanına geldiğinde "Emin misin?" diye sordu kaşlarını kaldırarak. "Evet eminim." dedi Hermione ve yerinde kıpırdandı. "Pekala şu şortunu çıkaralım ilk başta." Siyahi büyücü elini Hermione'nin şortundan sokup bikinisini sıkıca tuttu ve Hermione de şortunu çıkardı.
Genç cadı şortunu bir koşu şezlonguna bırakıp Dean'ın yanına geri geldi.
"Hermione denize giriyor!" Ronald işaret parmağı ile Hermione'yi göstererek herkesin ona bakmasını sağladı. Daha sonra " Hermione! Hermione! Hermione!" adını bağırmaya başladığında diğerleride ona katıldı.
Dean Hermione'nin elini tutarak onu denize doğru sürükledi. Hermione bir kaç adımdan sonra çarpan dalgaların etkisi ile ayağının altından kumlar kayıyormuş gibi hissetti. Genç cadı küçük bir çığlık atarak Dean'ın koluna sarıldı. Biraz başı dönsede bir kaç adım daha attı Dean ile birlikte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dramione / PureBlood-Prince 2
FanficCan't run out with a ghost. Dramione / PureBlood-Prince kitabının devamıdır. Hermione yapılan hafıza silme büyüsü ile Draco'nun düğüne geldiğini ve hatta Dean'ın onu vurduğunu unutur. İkisine dair çoğu güzel anıları da genç cadının aklından silinir...