Benim Hayatım

372 15 5
                                    

Uzun zamandır hiç bu kadar güzel uyuyamamıştım. Bu kadar rahat uyumamın sebebi yaza girmiş olmamızdan olsa gerek. Yatağımdan ani bir fırlama hareketiyle çıktım. Aslında hiç çıkasım yoktu çünkü içi sıcacıktı. Oysa nasıl bu kadar sıcak olabiliyordu? Hiç yerimde yatmıyordum ki! Sürekli döner, yatağa ters yatar, hatta yastığım yastık olmaktan çıkardı benim.

.....

- Tatlımm, kahvaltı hazır! diye bir ses gelmişti alt kattan. Evet bu annemdi.

Annem aynı benim gibi kıvırcık saçlı ve iri gözlü bir kadın. Zaten saçlar hariç hiçbir ortak noktamız yok :) Ama babamın aynısıyımdır.

Kıvırcık uzun ve kahverengi saçlarım, aynı kahverenginde iri gözlerim vardır. İnce bir kızımdır ama Allie benden biraz daha uzundur.

Doğduğumdan beri Los Angeles' ta yaşıyorum. Ailemle ve Allie ile beraber. (O da ailemin bir parçası) Ve bu şehri seviyorum. Ama arada Allie' yle New York' a gidip geliyoruz. Ve üniversiteyi orada okuyoruz.

- Geliyorum anneeee!! diye bağırdım yukarıdan sesimi duyurabilmek için.

Üstüme bir şort ve ince bir tişört geçirip merdivenlerden zıplaya zıplaya indim.

Evimiz iki katlı çok güzel bir ev. Hem kışın hem de yazın burada oluruz. Evimi doğduğum günden beri sever, asla ayrılmam evimden. Belki de hala annem ve babamla yaşıyor olmam bu yüzdendir :). Çok lüks, kendine ait bir havuzu, terası olan, deniz kıyısında olmasa da (Allie'nin evi gibi) arabayla 3 dk, yürüyüşle 15 dk süren bir yürüyüş mesafesine sahip müstakil bir ev. Ama ben genelde üstü açık arabamla gitmeyi tercih ediyorum.

Allie demişken; Allie benim en yakın dostum, can yoldaşım. Hiç kardeşim yok, o yüzden o benim kardeşim gibi. Her şeyimiz ortak. Hiçbir şeyimiz ayrı gitmez. Sürekli beraberiz, asla ayrılmıyoruz. Ya ben onlarda oluyorum ya o bizde. Onsuz yapamam. O benim ailemin bir parçası ve bizi hiçbir şey ayıramaz. Sırlarım onunla gizli oluyor, beni sürekli güldürüyor ve ne olursa olsun sürekli arkamda.

Annelerimiz ve babalarımız tanışıyordu. Annesini ve babasını kaybedince en çok Allie kahroldu. O zamandan bu zamana ailem onun da ailesi oldu. Evde yalnız olduğundan onunla da çok ilgileniyorlar.

Aşağı indiğimde sofra harika gözüküyordu. En yakın mutfak sandalyesini kendime çekip üstüne oturdum. Annem ocağın başında bir şeyler pişiriyordu. Sanırım krep...Mmmm enfes, bayılırım. Bir de Nutella sürünce keyfine diyecek yok!

Bir de benim gibi sürekli bir şeyler yiyen, yemeksiz yaşayamayan ve ne kadar yese de bir türlü kilo almayan bir kız için...:) Yemek benim en büyük tutkularımdan biri.

Annemin yanağına bir sabah öpücüğü kondururken:

- Günaydııınn! Bu krepler beni mi bekliyor?? diye heyecanla sordum. Annem de yanağımı öpüp evet anlamında başını salladı kıkırdayarak. Benim de ağzım kulaklarıma varmıştı :)

Zaten ben gülmeden yapamam. Sürekli gülerim, kıkırdarım veya pek duymak istemeyeceğiniz garip kahkahalarımı atarım. Çok pozitifim, sürekli iyi yönünden bakıp güler geçerim. Eğlenceye bayılırım ve komik bir kızımdır.

Sofradaki zeytinleri ağzıma atarken anneme:

- Babam nerede? diye sordum. Yemeği sevdiğimi söylemiştim. Annem de:

- Fırına gitti 10 dk ya geliyor! dedi.

Genelde annem ve babam seyahate giderler ve uzun bir süre orada kalırlar işlerinden dolayı. Bu her ne kadar benim hoşuma gitmese bile... O yüzden bu evde yalnız yaşıyor gibiyim, evimi seviyorum. Ama ara sıra benim için izin alıp kalmaya çalışırlar. Şu anda yaptıkları gibi.. Bugün de beraber sayılı olarak geçirdiğimiz günlerden bir tanesi ve yarın annemin Fransa' ya babamın Almanya' ya seyahati var. Neyse ki Allie'm burada :)

10 dakika sonra kapının çalınmasıyla kapıya koşup elimdeki yarı ısırılmış kreple babişkomu karşılamam bir oldu :). Babam beni öpüp (ben onu öpemedim çünkü ağzım çikolatalıydı :)) sofraya geçti.

- Hoşgeldiiinn! Bakalım bana daha neler geldi yemem için!!! dedim kocaman sırıtarak. Babam da güldü ve:

- Obur, biraz daha yersen patlayacaksın, dur biraz, yeter.

Hala gülüyorduk. Ama sorun o ki bir türlü patlayamıyordum. Omuz silkerek babamı kolundan tutup sofraya çektim.

Hepimizin aç olduğu çok belliydi. Çünkü kahvaltı 15 dakikada bitiverdi.

Ben de izin isteyip her şeyim olan odama çıktım.

Odam çok geniş, rahat, düzenli (her zaman olmasa bile) ve One Direction posterleriyle dolu çok rahatlatıcı bir bölüm. One Direction' a küçüklüğümden beri bayılıyorum. Allie de öyle...

Telefonumu elime aldım ve 'Harrykoliğim' e mesaj attım:

- 10 dakikaya sendeyim. Ben gelene kadar çabucak hazırlanıyorsun ve havuza gidiyoruz.

Yatağıma uzanmış gelecek mesajı beklerken telefonun şiddetli mesaj sesi beni ürküttü. Mesaj gelmişti:

- Hadi bakalım çılgın, bekliyorum.

Evet gerçekten çok çılgınım. Çok cesurum, hayatın aksiyonsuz bir şeye benzemeyeceğiniz düşünenlerdenim. O yüzden tüm arkadaşlarım bana ya 'Nialler' ya da 'Çılgın' der. Nialler derler çünkü Niall benim hiç gerçekleşemeyecek olan aşk hayallerimi süsleyen adam.

Yatağımdan kalktım ve mayomu giydim. Üstünde mavi deniz dalgaları ve biraz da seksi olanı ;). Arabama koştum. Babam bana:

- İyi eğlenceler bebeğim! diye seslendi ama uzakta olduğumdan cevaplayamamıştım.

İlk bölümün sonuna geldik. Her şey için teşekkür ederim. Umarım beğenmişsinizdir. İlk bölüm diye biraz kısa da bulmuş olabilirsiniz ama ilk deneyimim olduğunu söylemiştim ;). Her bölüm bunu geliştirmeye çalışacağım. Vote ve yorumlarınızı dört gözle bekliyorum. Desteklerinizin için teşekkürler. Bu kitap benim için çok önemli. Hepinizi çok seviyorum <3

İLK VE SON AŞKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin