Bu hikaye asyadilayamaci adlı okuruma yazılmıştır.İyi okumalar.
Umarım beğenirsiniz.
~Size ôzel hikaye yazmamî isterseniz mesaj atabilirsiniz.
Oy vermeyi ve yorum yapmayî unutmayîn.
~Şarkı ekledim yukarıdaki resmi kaydırarak dinleyebilirsiniz.
🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒Sabah telefonumun alarmıyla uyandığımda üşüdüğümü farkedip yorgana daha çok sarıldım.Kalkmam gerekiyordu ama benim tüm gün bu yorganın altında geçirebilecek bir ruh halim vardı.İstemsizce kalktım ve günlük rutinlerimi gerçekleştirmek için lavoboya gittim.Odama tekrar geldiğimde kapalı olan perdemi araladım.Her yer bembeyazdı, içimi mutluluk kaplamıştı, kışı gerçekten seviyorum.Kendi kendime pencereden dışarı bakıp konuşurken çok az zamanımın kaldığını farkettim ve hemen doğal bir makyaj yaptım ve dünden hazırlamış olduğum kıyafetlerimi giydim.
Yatağımın üstünde duran telefonumudsa alıp evden çıktım ve şirkete doğru yürümeye başladım.Şirketle evim çok yakındı.Busandan Seoul'a tanışmamın sebebi işimdi ve şirkete yakın bir ev tercih etmiştim.
Suratıma çarpan soğuk rüzgar ve yürümemi zorlaştıran karlar nedeniyle baya bir zorluk çeksemde sonunda şirkete varmıştım.Kızaran yüzümle güvenlik görevlisine selam verdikten sonra ofisime gitmek için asansöre bindim. Tam kapanmak üzere olan asansör kapısı tekrardan açılmıştı.Karşımda Bay Jung'u görünce lütfen asansöre binmesin diye içimden tanrıya dua ediyordum. Ama çok geç asansöre binmişti ve bana bakıyordu.Hoseok: Günaydın (adın)
Ben: Günaydın Bay Jung.
Dedim onun aksine samimiyetsiz bir şekilde. Sonra önüme bakıp kafamı yere eğdim.
Hoseok: Herşey yolunda mı?
Ben: Evet Bay Jung, bir sıkıntı yok.
Sahte gülümsememle konuşmuştum o ise inatla benle konuşmaya çalışıyordu.
Hoseok: Bir sıkıntın olursa her zaman yanıma gelebilirsin, bunu biliyorsun değil mi?
Ben: Evet Bay Jung biliyorum, teşekkür ederim.
Bu çocuk salak mı ne, hayır yani anlamıyorum sen benim neuimsinde ben sana derdimi, sıkıntımı anlatayayım ki? Acaba bir şey olsa gerçekten anlatacağımı falan mı sanıyor.Ben içimden konuşurken asansor gelmişti ve ikimizde aynı katta inmiştik.Ben birşey demeden ofisime giderken tekrar konuştu.
Hoseok: Görüşürüz (adın)
Ben: Görüşürüz Bay Jung.
Nerde görüşeceksek artık.Tam kapıdan içeri girecekken arkamdaki gülüşme sesleri dikkatimi çekti.
Gülenler Bay Jung ve Bay Kim'di. (Kim Taehyung /Yaa bugün Taehyung'un doğum günüüü. İyi ki doğmuş TAE TAE) Bay Jung şirketin sahibinin oğluydu ve Bay Kim' de Bay Jung'un üvey kuzeniydi.Onlar çok yakınlardı ve ben ikisindende nefret ediyordum.Zengin züppeler.Bana bu şirkette tek iyi davranan kişi Bay Jung'tu ama onun bana neden böyle davrandığını anlayamıyorum yani normalde asla bana davrandıgı gıbı ıyı bır ınsana benzemiyor.Her gün barlarda sınırsızca para harcayan, her gün başka kızlarla sarmaş dolaş olan, gösteriş yapmaya bayılan züppenin teki gibi ama bana farklı davranıyor ve ben bu davranışlarını samimi bulmuyorum.Neden yani benim gibi maddi durumu olmayan birine bu kadar düşsün ki.
Neyse ben ofise girdiğimde kimseye günaydın demeden masama oturdum.Dedim ya burdaki hic kimse beni sevmiyor çünkü ben onlar gibi marka giyinemiyorum yada onlar gibi arabayla gelemiyorum şirkete.Ben buraya gerçekten başarımla geldim, çabalayarak emek vererek geldim ama onlar torpille.Başarı onlar için bir şey ifade etmiyor sanırım. Eğer paraya ihtiyacım olmasaydi burada bir dakika bile durmazdım.
Montumu çıkardım ve çantamla beraber askıya astım.Yerime geçtiğimde duyduğum sese karşılık kafamı Raesoo'ya çevirdim.
Raesoo: Bu akşam şirket yemeği var (adın) Seul Garden City'de ve saat 7'de başlayacak, sadece beyaz yakalılar (üst düzey statüde çalışan kişiler) katılacak.Sende davetlisin şekerim.Aslında daha önce söyleyecektimde aklımdan çıkmış tatlım senin için bir sorun olmamıştır umarım hıh?
Raesoo böyle söyleyince ofisteki diğer iki kişide gülmüştü.Son dakika söyleyip benim hazırlıklarımın yetişmemesini ve benim oraya gitmememi istiyorlar ama öyle olmayacak.Evet benim önceden haberşm olsaydı kesinlikle gitmezdim ama şuan kararım kesin ve gidiyorıum.onların beni lüçük görmesine izin veremem.Ben içeriye girdipimde hepsi bana ağızları beş karış açık olarak bakacak.Şuan o kadar sinirliyim ki hayır yanş anlamıyorum bir insanın maddi durumundan dolayı neden onunla alay edersin ki.Sanırım en güzel cevap susmak olacak.O yüzden kısa ve öz bir cevap verdim.
Ben: Tamam akşam görüşürüz Raasoo.
Sahte ve alaycı bir gülüş atarak bilgisayarımı açtım.O da sadece bana şaşkın gözlerle bakakaldı, böyle bir cevap beklemiyprdu.Ben genelde sesimi öıkarmadığımdan sürekli üste çıkıyordu ama artık yeter buna izin vermeyeceğim.
Bilgisayarda maillerime bakarken aklıma bir anda hazırlanmak için süremin olömadıgı geldi.Bu yüzden işten erken ayrılmam gerekiyordu.İlk önce şirketteki çoğu işimi hallettikten sonra hemen Bay Jung'un yanına gittim.
Kapıyı tıklamadan önce üstümü başımı düzeltim kapıya vurup gel sesini duymamla beraber içeri girdim.
Bay Jung: Hoşgeldin (adın) otursana.
Ben: Merhaba Bay Jung.
Diyip Bay Jung'un masasının önündeki koltuklardan birine oturdum.
Bay Jung: Çay, kahve?
Ben: Hayır, gerek yok teşekkür ederim.Çok fazla kalmayacağım.
Bay Jung: Peki, sana nasıl yardımcı olabilirim?
Ben: Bay Jung bugün şirketten erken çıkmam gerekiyor.İzin/mazeret formunu imzalar mısın?
Bay Jung olur anlamında kafasını ssalladı ve elimden masaya koymuş oldugum kagıdı alıp imzaladı.Kağıda bakarken biranda kafasını kaldırıp
Bay Jung: Mazaret sebebşnş yazmamışsın??
Merakla sormuş gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS ile hayal et (Özel)
FanfictionMerhaba arkadaşlar Bu kıtabta BTS üyeleri ile ilgili kısa hikayeler okuyabilirsiniz. //Mesaj atarsanız size özel hikayeler yazabilirim.Desteklerinizi bekliyorum Oy vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın.İyi okumalar.Umarım beğenirsiniz.❤