Her şey o garip 17 Nisan gecesinde başlamıştı....Issız bir villa,korkmuş koca gözlü bir kadın ve mavi gözlü,soğukkanlı bir adam...Dışarıdan gelen cılız müzik sesi...Bir kadının tiz çığlıkları...Köpek havlamaları...Onlara yanıt veren kedi ciyaklamaları...
"Neden korkuyorsunuz?"
"Ben...ben bu ıssız evde,hiç tanımadığım bir adamla bulunmaktan korkuyorum.Ve az önce hani...silah patladı ya...Sevgilim....o kadını vurdu!"
"Benden size zarar gelmez,korkmayın."
"Artık,erkeklere güvenmek çok zor.Az önce o kadını nasıl....offf,dilim varmıyor......canîce öldürdüğünü,görmediniz mi yoksa?Hemde o benim sevgilimdi."
"Bakın,her erkek aynı değildir...bana güvenebilirsiniz."
"Bilmiyorum."
Kadın,aşağıdan gelen kapı gıcırtısı sesiyle irkildi ve gözlerini bulundukları mutfağın kapısına dikti.Sanki birisini bekliyormuşçasına...
Ama gelen olmadı.Kadın,iç çekerek derinlere dalmış mavi gözlü adama baktı.
"Buradan nasıl çıkacağız?"
"Sakin olun,bir yolunu bulmaya çalışıyorum."
Adam,elini şakaklarına koymuş,pencereden aşağı bakıyordu.Kadın ise endişeyle tırnaklarını kemirmeye başlamıştı.
Adam sonunda gülümseyerek kadına baktı.Adeta gözleri şenlik ediyordu.
"Buldum!"
"Evet,nasıl çıkacağız buradan?"
"Çok basit,pencereden atlayacağız!"
"Ne?!Siz ne dediğinizin farkında mısınız acaba?"
"Başka çaremiz yok malesef...Ha,bu arada sizli bizli konuşmayı bırakalım, değil mi?Sonuçta burada bir ekip olacağız..."
"Peki.Ama burası çok yüksek...!"
Adam halatı gösterdi ve:
"Bunun sayesinde aşağıya ineceğiz."dedi.Halatı kadının beline bağladı.Kadın,şaşkınlıkla adama bakıyordu.
"Ee,siz...pardon sen gelmeyecek misin?"
"Geleceğim,ama ilk önce sen in...Daha sonra kapının kilidini aç,bende oradan çıkayım...Sen benden daha hafifsindir."
Kadın yutkunarak:
"Peki."dedi.Heyecanı ve korkusu tarifsizdi.
Balkonun korkuluğunun öbür tarafına geçti.Adam,kadının belinde bağlı duran halatın ucunu sıkı bir şekilde balkonun korkuluğuna bağladı.
"Beni sıkı tut...Tamam mı?"dedi endişeyle kadın.
"Tamam,tutarım."
Son bir kez bakıştılar.Adam,kadını korka korka aşağı sarkıttı.
Kadın yere sapasağlam inmişti.Adam derin bir oh çekti.Kadın koşarak kapıyı açtı.Adam da merdivenlerden inmiş,kapıya doğru geliyordu.Birbirlerine gülümsediler ve aynı anda:
"Kurtulduk!"dediler.
Sonra ikisi de kaç saattir birlikte olduklarının,fakat birbirlerinin isimlerini bilmediklerinin farkına vardılar.Kadın daha önce davrandı:
"Şey...biz kaç saattir birlikteyiz.Hatta birbirimizin hayatını kurtardık....yani sen benimkini kurtardın diyebiliriz...Ve ben senin ismini bilmiyorum."
"Haklısın,ben Ali."
"Bende Ela.Tanıştığıma memnun oldum."dedi.Ve ikisi de gülüşmeye başladılar.Böyle bir yerde,böyle şartlarda tanıştıklarına memnun olmaları komikti çünkü...
Ali'nin arabasının önüne gelmişlerdi.
"Ela,istersen seni ben bırakabilirim.Yani...gece gece...arabanda yok sanırım."
Ela hayır diyemedi.Çünkü çok yorgundu.Biraz gittikten sonra bir kamyon ışığı her ikisinin de gözlerini kamaştırdı.
4 SAAT ÖNCE
Ela,şık giyimli bir erkekle parti yapılan villa bahçesine girdi.Bu erkek Burak'tı yani Ela'nın sevgilisi.Bu Ela'nın katıldığı ilk parti değildi,fakat nedense çok heyecanlıydı.
Parti çok güzel ilerliyordu.Bir an partiye birlikte katıldığı Burak,yanından ayrıldı.Ela,umursamadı.Ela'nın yanına mavi gözlü bir adam geldi ve:
"Buyrun,kokteyliniz..."dedi Ela'ya vermek yerine onun üzerine döktü.Ela sinirlenmişti.Adam sessizce oradan uzaklaşarak villanın içerisine girdi.Ela da onu takip etti.Adam mutfağa gidiyordu.Ela:
"Sizin amacınız ne acaba?!"dedi sinirle.
"Eee...ben şey..."
O sırada bir silah sesi duyuldu.Ela,korkuyla adama sarıldı.Korkusu geçince ondan ayrıldı.Sonra da onlarca kadın ve erkek çığlıkları duyuldu.Herkes kaçıyordu.Ela ve adam da kapıya koştular.Fakat ne yazık ki kapı kilitlenmişti.Ela,adama dehşetle baktı.
"Neler oluyor?!"
"Bilmiyorum."
Sonra da dışarıya baktılar.Dışarıda bir adam bir kadını hırpalıyordu.Ela şaşkınlıkla:
"Ama...ama bu Burak...Bu nasıl olur?"dedi kekeleyerek.
"Burak da kim?"
"Seni ilgilendirmez."
Mavi gözlü adam,dışarıda göz gezdirdi.Kokteyl bardakları yerde,atıştırmalıklar bir taraflara dağılmış,süslemeler bozulmuştu.
Adam,dışarıdaki kadının çığlıklarıyla irkildi.Kadın ölmüştü...
ŞİMDİKİ ZAMAN
Ela,gözlerini hastanede açtı.Kendisine bir serum bağlandığını gördü.Sonra neler oldunu anımsamaya başladı.Kaza yapmışlardı.Hemen Ali'nin durumuna bakmaya gitmek için kendisine bağlı olan serumu çıkarttı.Kendisinin kemeri bağlı olduğundan pek bir hasar görmemişti.
Ali'ye baktı.Yoğun bakımdaydı.
Sabah olmak üzereydi.Bir doktor Ela'yı gördü.
"Hanımefendi?Siz neden odanızda değilsiniz?"
"Arkadaşımı merak ediyorum doktor.Durumu nasıl,sizin bir bilginiz var mı?"
"Hastanın durumu stabil.Ama hafıza kaybı olasılığı oldukça yüksek."
Ela'nın yüzü değişti.Kalbi hızla atmaya başladı.Tekrar yoğun bakımın camından Ali'ye baktı.Uyanmıştı!Hemen doktoru çağırdı:
"Doktor beeey!Arkadaşım uyandı,bir bakar mısınız?"
"Tabiki."
***
"İsterseniz içeri girebilirsiniz hanımefendi.""Sağolun."
Ela,içeri girdi.Ali,onu garip garip süzdü.Ela aldırmadı ve:
"Ohh,çok şükür iyisin."
"Sevgilim,hoşgeldin..."
Arkadaşlar,ilk bölümümüz hayırlı olsun!Sizce nasıl bir bölüm olmuş?Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum!Sizleri seviyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEMBE YALANLAR
Ficção GeralAli ve Ela'nın Yalan Dünyası'nda kaybolmaya hazır mısınız?Cevabınız evetse,kaçırmayın derim! "Onun bambaşka bir dünyası var.Ve ben bu dünyada kaybolmayı seviyorum." •Ela Özer•