Ela,umutla yürümeye başladı.O kızı bulmalıydı.Aslında o kızı bulmak zorunda değildi,ama içindeki vicdan denen duygu onu bitiriyordu.
Nereye gideceğini hiç bilmiyordu,nasıl arayacağını da...Ama yine de kaldırımdan eliyle otobüse dur işareti yaptı.Bakılabilecek tüm yerlere bakacaktı.
Hemen arka koltuğa geçip oturdu.Telefonunu istemsizce cebinden çıkarıp,bir mesajın olup olmadığını kontrol etti.Hiç bir bildirim gelmemişti.Telefonunu kapatıp cebine koydu.Bu arada otobüste git gide kalabalıklaşıyordu.Ela,gözlerini kapattı.Bu küçük ve adi dünyadan bir an olsun kaçmak istemişti.Ne geleni farkediyordu,ne de gideni...
Sonra neden biri onu dürtükledi.Ela,gözlerini korkuyla açtı.Kalbi hızlı hızlı çarpmaya başlamıştı.
"Kardeşim kalksana,teyze ayakta kaldı."
Onu dürtükleyen genç bir adamdı.Gençti ama Ela'dan büyük gösteriyordu.
Ela,teyzeyi hiç farketmemişti.İrkildi ve yerinden fırladı.
"Teyze kusura bakma,ben seni farketmedim.Buyur geç,otur."
Teyze,elindeki baston ile yer yer aksayarak,yer yer başkalarından yardım alarak,Ela'nın oturduğu en arka koltuğa oturdu.
"Allah senden razı olsun gül kızım.Allah sevdiğine kavuştursun seni.Daha hayatının başındasın.Kendine iyi davran yavrum.Sonra benim gibi böyle sürünürsün."
Ela,hafifçe gülümsedi ve başını salladı.Teyzenin dedikleri kendisini biraz da olsa düşündürmüştü.Yani teyze,başkalarına fazla değer vermemesini mi öğütlemişti ona?
Bir süre sonra düşünmeyi bırakmıştı.Otobüs,Ali'nin evinin oradaki durağa yanaştı ve durdu.Teyze,zorlanarak ayağa kalktı ve otobüsten indi.Sonra Ali'nin evine girdi.Anahtarı olması şaşırtıcıydı.
Yoksa..yoksa bu Ali'nin annesi miydi?Demek ki bu kadın çok acı çekmişti.Daha sonraki ilk işi Ali'ye bu olayı açıklattırmak olacaktı.
Ama şimdi bu konuyu daha fazla düşünemezdi.Çünkü düşünecek bir şeyi kalmamıştı,zaten yoktu.
Ela,boşalan arka koltuğa oturmaya tenezzül etmedi.Çünkü bir durak sonra o da inecekti.
***
Ela,otobüsten inince derin bir nefes aldı.Hemen aramaya başladı kızı.Sokakları,caddeleri,mahalleleri arkasında bıraktı.Ama yoktu,o kıza dair hiç bir bilgi edinemeden akşam olmuştu.Ela da mecburen bir otele girdi sonrada ilk işi annesini aramak oldu.Yoksa annesi onu yine merak edecekti.
"Anne,ben otele geldim."
"Kızım kaç gündür neden eve gelmiyorsun?"
"Anne,biraz canım sıkkın da o yüzden.Seinde canını sıkmak istemiyorum."
"Peki,ama yarın mutlaka seni eve bekliyorum meleğim benim."
"Tamam annem.Görüşürüz."
Ela,telefonu yatağa fırlattı.Sonra da Ali'yi araması gerektiğinin ayrımına vardı.Telefonu attığı yerden alarak Ali'yi aramaya koyuldu.
"Efendim Hülya'm."
"Ali,merak etmişsindir diye aradım.Sabahtan beri konuşmadık."
"Evet,biraz merak ettim.Ama sen annenlesin diye rahatsız da etmek istemedim."
"Yok bitanem ben oteldeyim şimdi."
"Hangi otel?Bende yanına geleyim."
"Yok gelme sen aşkım,boşuna yorulma."
"Yorulmam,hadi sen konum at."
"Tamam madem.Atıyorum şimdi kapat hadi."
Telefonu kapatır kapatmaz Ela'nın yüzünde istemsizce bir gülücük belirdi.O Ali'yi çok özlemişti.Ela,yatağa hafifçe otururken Ali'ye gerçekten aşık olabilceğini düşünüyordu.Çünkü kendini ondan koparamaz olmuştu...
Bölüm sonuuuuuu.
Sınır koymuyorum.Hadi yine iyisiniz:)
Öpüldünüz💓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEMBE YALANLAR
General FictionAli ve Ela'nın Yalan Dünyası'nda kaybolmaya hazır mısınız?Cevabınız evetse,kaçırmayın derim! "Onun bambaşka bir dünyası var.Ve ben bu dünyada kaybolmayı seviyorum." •Ela Özer•