6 - AŞK YAKAR

168 10 14
                                    

Bir insanın canı ne kadar yanabilirdi? AŞK ne denli yakardı? Ya da acı gerçekten acıtır mıydı?
Kalp kırılsada sever miydi?Bazı aşklar sadece laf mıydı?Sevmek uçurumdan bile bile atlamak mıydı?
Gözlerinin önünde yalanlar uçuşurken senin onları görmemen AŞK mıydı yoksa aptallık mıydı?
Bence aşktı, ya da ben aşk sanıyordum.
Gerçekler can acıtsada onlardan kaçamazdım.
Yanmak mı? Eğer yanıyorsan aşktır onun adı.
Sen sevdiğin için ölümü bile göze alırken o sadece senin canını daha fazla yakmak için uğraşır.
Aşk bu olmamalıydı. Bu kadar nankör olamazdı, olmamalıydı....

Lee'yi affedip affetmemek konusunda kararsız kaldım.Aklımda binbir türlü düşünceler dönüp duruyordu. Bir yanım her insan ikinci şansı hak eder diyor diğer yanım ise ya yine canını yakarsa? o zaman nasıl toparlayacaksın Yoona diyor.

"Zırrrrrr Zırrrrrr! !
Ters olan telefonumu çevirip ekrana baktım. Arayan Leeydi. Ne kadar açmak istemesemde telefonu actım.Ben açar açmaz konuşmaya başladı.
"Yoona , o gün bir tane....... peşinden gittin? Beni orda bıraktın. Kimdi o? Söylesene kimdi? sesindeki öfke,beni suçlama isteği canımı yakmıştı. Gözlerimin yandığını hissettim. Hayır,bu sefer akmalarına izin vermeyecektim.
"Sen ne söylediğini zannediyorsun?Hiçbir şeyi bilmiyorsun tamam mı? Gitmem gerekti ve gittim. Sana hesap verecek değilim. "ve yine tutamadım kendimi ve yaşlar yanaklarımdan akmaya başladı.
"Tamam bu konuyu senin için kapatıyorum. Affedildim mi?Lütfen Yoona lütfen ."nedense sesi bana yapmacık gelmişti.
"Bunları telefonda konuşmayalım adresi sana mesaj atacağım oraya gel saat 2'de. "telefonu kapatıp yatağa fırlattım .Çağırmasına çağırdım da ben ne söyleyeceğimi hâlâ bilmiyordum.
Kot pantolon ve beyaz bir bluz giyip evden çıktım. Oldukça özensizdim. Yüzümde tek damla makyaj yoktu.

Soğuk rüzgârlar yüzüme çarptığında buranın ne kadar yüksek olduğunu farkettim.
Onu bir uçuruma çağırdım. Nedenini bende bilmiyorum. Soğuk bir nefes gibi içime doğuyordu. Saçlarım rüzgârdan savruluyordu.Araba sesi duydum. Çok geçmeden o da geldi.
"Beni neden buraya çağırdın?Başka yer mi yoktu? dedi tedirgin bir şekilde. Benden korkuyor muydu?Ona zarar vereceğimimi düşünüyordu. Ah aptal, ben seni kendimden çok seviyordum. Evet belkide önceden seviyordum.Bilmiyorum, bilmiyorum Allah kahretsin ki bilmiyorum.
Ona dönerek gözlerine bakmaya çalıştım
"Bak Lee sana ikinci şansı vereceğim. Lütfen beni pişman etme. Bir daha kırma bu sefer dayanamam.
Şaşarmış görünüyordu koşarak sarıldı. Ben sarılmadım o sımsıkı sardı beni kollarıyla.
Bakışımı yerden kaldırıp etrafa baktım. Belki beş yada on metre ilerde bir adam bizi izliyordu. Biraz daha dikkatli baktım. Hayır, hayır o o o VİNİ'ydi.
Ama burda ne işi vardı ve neden bize bakıp acı acı gülüyordu? Kimdi bu neden her seferinde karşıma çıkıyordu. Tekrar o tarafa baktığımda orda kimse yoktu.
Yine gitmişti....

Kimsin sen ?
Neden sürekli karşıma çıkıp duruyorsun?
Beni neden neden bir çıkmaza sürüklüyorsun?
Bütün bu soruları Viniye sormak istiyordum. Deli gibi merak ediyorum.
Ne zaman Lee ile birlikte olsam hep onu görüyorum ve ve acı acı gülümsüyor.Sonra gidiyor ve ben yine allak bullak oluyorum.
İçimdeki ses bağırıyor, çağırıyor ama haykıramıyor. Yeter artık bu kadar gizem. Bugün onunla konuşacağım. Bu kesin kararımdı..

Okula doğru yürürken aklıma Douglas 'a söylediklerim geldi ve vakit kaybetmeden aradım.
Çalıyor,
Çalıyor,
Çalıyor,
"Alo Yoona "
Oh nihayet açmıştı. Söyleyeceklerimi biran toparlayamadım.
"Hani ben sana numara vermiştim ya ne oldu o iş bulabildin mi? "
inşallah bulmuştur diye geçirdim içimden.
"Şey e ben aslında hiç bir şey e bulamadım. Yok yani "
Sesinden anladığım kadarıyla bulmuş ve söylemiyordu.
"Sen bulamayacaksın öyle mi? Uf Douglas gerçekten işim var söyle hadi. Ne kem küm ediyorsun ki. Allah allah. "
Biraz düşündü ve konuşmasına devam etti.

"Bulamadım dedim ya. Gerçekten bulamadım. "derin bir nefes aldı.
"İnanayım mı? "bu bana hiç de inandırıcı gelmiyordu.
"İnanmak zorundasın. "
Ne diyordu bu ne zorunluluğu.
"Derken "demiştim ki telefonun kapanmış olduğunu gördüm. Yok yok kesin bulmuştu ama bana söylemiyordu.
Peki ya neden?
Zaten kafamda yeterince soru işareti vardı daha da niye karıştırıyordu ki?
Of of.

İlk dersimiz müzikti. Bu derse bayılıyorum. Hem zaten ben konservatuvar okuyorum aynı zamanda. Kızlarla birlikte en ön sıraya oturduk. Göz ucuyla sınıfı yokladım. Vini arka sıralardan birinde oturmuş telefonla uğraşıyordu. Ona baktığmı farketmedi. Başımı hızlıca çevirip önüme baktım. Bugün onunla konuşmayı planlıyorum ve bu saçmalığa son vermeyi...

"Evet gençler, listeden birini kaldıracağım o da bizlere şarkı söyleyecek. "
İnşallah beni kaldırmaz diye geçirdim içimden. Zira çok ama çok utanırdım.
Sınıf defterini açtı.
"Evet numarası 5567 olan gelsin. "
Hay allah kahretsin! !Benim ya ben.
Ben olmama rağmen ses çıkarmadım.
"Aaa hadi ama. "
Hocanın sinirlendigini anladım ve yerimden kalkıp tahtaya çıktım.
Ben tahtaya çıkar çıkmaz hemen bana bakmaya başladı. Gözlerini üzerimde kilitledi.
Ne söylesem diye düşündüm. Ve sonra cesaretimi toplayıp söylemeye başladım.

"Bizimkisi bir aşk hikayesi
Siyah beyaz film gibi biraz
Ateşle su, dikenli gül gibi
Bizimkisi roman gibi biraz. "

Sınıfta alkışlar yükseldi. Hocada alkışlıyordu. Derken Vininin telefonla benim fotoğrafımı çektiğini gördüm. Ne yapıyordu bu?
Hemen sırasının yanına gittim. Beni görür görmez kalktı. Gitmesin diye önünü kestim.
"Ne yaptığı sanıyorsun sen? Çabuk sil o fotoğrafları. "
Çok sinirlenmiştim sesim titriyordu.
Bıkmış gibi yüzüme baktı.
"Bende foto moto yok. Hadi işine. "
Şaşkınlığımı gizleyemedim. Ağzım beş santim açık kaldı.
"KÜSTAH, APTAL, GERİZEKALI "
Arkasından bağırsam bile dönüp bakmadı. Peşinden gitmeyi başladım. Benim fotoğraflarımın onda ne işi vardı?
Nereye gittiğime hiç dikkat etmeden öfkeli bir şekilde peşinden gidiyordum. Bir tane sınıfa girdi. Boş bir sınıfa.Bende arkasından sınıfa girip kapıyı kapattım.
Ben yokmuşum gibi davranıp sigarasını yakıp içmeye başladı. İnsan gibi konuştum olmadı o zaman. ...
Bir hışımla Vininin yakasına yapıştım. Cesaret hapı mı yutmuştum?
"Sil o fotoğrafları!!!"
Geri geri yürümeye başladı bende ona doğru .Ayağı sıranın demirine takıldı ve yere düştü tâbi bende üstüne.
Nefesini duyabiliyordum o kadar yakındık. Kalkmak istedim ama yapamadım belimden sıkıca kavramıştı beni. Ona kızamadım bile gözlerinde kaybolup gitmiştim. Eliyle saçımı tutup kulağımın arkasına verdi. Yavaşça doğrulduk.
"Onlar bende kalsın. "dedi
İtiraz etmek için ağzımı açmıştım ki parmaklarını dudağımın üstüne bastırdı.
Kalbim yerinden çıkacak kadar hızlı atıyordu. O da bunu anlamış olacak ki minik bir tebessüm etti.
Gitmek için kapıya yöneldiğinde cesaretimi toplayıp,
"Gitme "dedim.

# AŞK BAŞLIYOR MU??
(YORUMLARI VE BEĞENİLERİ BEKLİYORUM 😍😍😍😍)

Kayahan -Bir aşk hikayesi 😍😍

SESSİZCE (TAMAMLADI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin