9-Sana İhtiyacım Var

107 8 2
                                    

Yeni hayat, yeni umutlar ve yeni başlangıçlar...
Kore'ye geleli bir hafta olmuştu. Yavaş yavaş alışıyor gibiyim ya da kendimi kandırıyorum.Okul nakilimi buraya aldırdım.Lee sürekli arıyor ama ben açmıyorum. Sesini duymak, bana huzur vereceği yerde bana buz gibi geliyor.
Viniyi şimdiden özlemeye başladım. Sanki bir sonraki sokaktan çıkacakmış, sımsıkı sarılacakmış gibi.
Ben, ben onu .......

Yüksek bel kot pantolon ve beyaz kazağımı giydim. Saçlarımı da açık bırakıp fön çektim. Evin ihtiyaçları vardı onları alacaktım.
Kar yağıyor idi ve hava çok güzel kokuyordu. Tam taksiye binecekken arkadan biri omzuma kar topu fırlattı.
Öfkeyle arkamı döndüm.
Ama ama bu Viniydi.
Elinde kocaman kar topu, suratında o sımsıcak gülüş. Bana bakıp gülüyordu.

"Ne oldu küçük hanım sinirlendin mi?"dedi sırıtarak.
Ben bunun altında kalır mıyım kalmam tâbi. Yerden kartopunu aldığım gibi ona fırlattım.

"Ah yavaş ol. Çok sertti. Hem sen şimdi görürsün. "

Aman allahım bana doğru koşmaya başladı elinde kocaman kartopuyla.
Ondan kurtulmak için koşmaya başladım .
"Gel buraya Yoona! !"
Yüzüme yayılan sırıtmayı engelleyemedim.
"Gelmeyeceğim işte! "
Çok geçmeden yakaladı beni. Kolumdan tutup kendine çevirdi. O sırada dengemi kaybettim ve Viniyle beraber yere düştük.
Üstüme düşmüştü. Onu hiç bu kadar yakından görmemiştim.
Gözleri çok güzeldi ve dudakları...aaa ne diyorum ben salak Yoona.
Gözünü bile kırpmadan bana bakıyordu tâbi bende ona. Gözleri dudaklarıma kaydı. Bana doğru eğilmeye başladı. Kalbim bir an yerinden çıkacak zannettim.
İyice yaklaştığında gözlerimi kapattım. Çok geçmeden dudaklarımın üstünde tatlı bir dokunuş hissettim. Beni öyle güzel öyle narin öpüyordu ki ne ittim onu ne de karşılık verdim. Uzun uzun öptü beni bırakmaya hiç de niyeti yoktu. Öpüşmemiz devam ederken gözlerimi açtım. Gözlerini kapatmış sadece bana odaklanmıştı. Üç, dört dakika sonra dudaklarımı bıraktı. Yavaşça üzerimden kalkıp yanıma karın üstüne yattı.
Utancımdan suratına bakamıyordum. Bu soğuk havada her yerim alev alev yanıyordu.

"Niye itmedin beni? "

Bu nasıl soruydu ne diyecektim ben şimdi çocuk haklıydı niye itmedim onu?
En iyisi susmaktı.

"Eğer bana karşı içinde kelebekler olmasaydı iterdin ama kabul et seni öperken kalbin yerinden çıkacaktı nerdeyse. Sesi bana kadar geldi. "

Yine cevap vermedim. Gerçekten en iyisi susmaktı.

"Konuşacak mısın? Yoksa seni bir daha öpeyim mi? "

Panikle Viniye döndüm.
"Hayır,buna hiç gerek yok. "
Olduğum yerden doğruldum üstümdeki karları sildim. Benle beraber o da doğruldu.Yüzüne bakamıyordum. Çok utandığımı anlamış olacak ki elleriyle yüzümü kaldırdı. Şimdi onun gözleri hiç görmediğim kadar güzel parlıyordu.Eğilip boynumu öptü. Gözüm iyice kararıyordu.

"Çok güzel kokuyorsun "

Ayy ayyy bana bir şeyler oluyor.

"Böyle vanilya gibi "

Eğilip diğer tarafı da öptü ve öperken kokumu içine çekti.

"Çok..çok...çok güzel. "

Ben fenalık geçirirken o boynumu deli gibi öpüyordu.
Boynumu öperken yavaş yavaş çenemi öptü ordan da dudaklarımı.
Ellerini belime koymuştu. Beni her öptüğünde içim o kadar huzur doluyor ki...
Onu itmiyordum bile itemiyordum.
Sonra bir an kendimi kaybettim ve ben de onu öpmeye başladım.
Aman allahım hayatımda ilk kez biriyle öpüşüyordum.Ben de ellerimi saçlarına götürdüm. Saçları çok yumuşaktı. Beni kendine daha çok bastırdı.
Resmen gün ortasında caddede deli gibi öpüşüyorduk.Ama burası benim evimin arka sokağıydı ve burdan neredeyse günde on kişi geçerdi.
Bir kadın sesiyle birbirimizden ayrıldık. Kadın;
"Sizi edepsizler sizi, sokak ortasında sevişiyorlar. Allah akıl fikir versin."dedi ve sinirli gitti.
O gidince Viniyle dayanamayıp gülmeye başladık.
Vini bana dönerek;

SESSİZCE (TAMAMLADI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin