1

2.7K 233 169
                                    

İyi okumalar dilerim.

İyi okumalar dilerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

📩📩

20 Kasım 2017

Ulaşım kartım? Tamam.
Dudak koruyucum? Tamam.
Berem? Kafamda tamam.

Kasım tüm hızıyla hükmünü biz ölümlü kullarına hissettirirken, ben her zaman ki gibi evden dışarı çıkmadan önce aklımın en görünür yerine not ettiğim rutin listemi kontrol ediyordum.

Her şeyin muntazam şekilde benimle beraber dışarıya çıktığına emin olduğum sırada masanın üzerinde titreyen telefonuma bakarak gözlerimi devirdim.

"Süpersin Serra. Gerçekten muhteşemsin." diye homurdanarak telefonumun kilidini açıp gelen bildirime baktım.

Her sabah küfrederek gittiğim işime bedenimi ve ruhumu teslim etmeden önce maillerimi kontrol ederdim. Bir ay önce anlık mesajlaşma uygulamaları da dahil olmak üzere tüm sosyal medya hesaplarımı kapatmıştım. Böyle radikal bir kararı vermem ise hiç zor olmamış aksine gözlerimin o iğrenç şarlatanları, ilgi bağımlısı ve gösteriş meraklısı insanları görmemesi ruhumu bir nebze de olsa rahatlatmış, huzura bir adım daha yaklaştırmıştı.

Bu süre zarfında aciliyeti yüksek bir konu olduğunda insanların bana ulaşması için ayrı bir e-posta hesabı açmıştım. Fakat buradan bile üşenmeyip beni o çökmüş ve çürümüş kokular yükselen fakat bu kokuların üzerine indirimden aldıkları pahalı parfümleri boca ederek servis yaptıkları hayat tarzlarına çekmek isteyen insanlar olmuş, ben de onlara afili ve azıcık da olsa beyinlerini çalıştıracak cevaplar vererek engellemiştim.

Belki bu süre zarfında az da olsa bir insanı o cennet görünümlü cehennemden çıkarabilmiş, içlerine de o suni dünyanın zehrini atacak panzehri enjekte edebilmiştim. Kim bilir?

Gelen kutusu açıldığımda renkli şekilde bana göz kırpan fakat içimi bir zift gibi karartmış mesajın konusu yüzünden alnımda kocaman bir transatlantiğin geçebileceği derin kesikler peydahlandı.

Yazılmış o üç kelime ise benim yaşam köklerimi elektrikli testereyle acımadan kesecekti.

Ölmemeye Çalış Kadın...

İlk başta kelimelerin o ani, iç yakan anlamlarını idrak edemedim. Biri benimle dalga geçiyor da olabilirdi pek tabii. Ya da yaşam tarzını eleştirdiğim eski bir 'arkadaş' da bana gözdağı vermek için böyle vurucu cümleler de kullanmaya cüret edebilirdi.

İşaret parmağım mesajı açacak bölgenin üzerine gelip, beynimden gelen komutlara uymak için hazırda beklemeye başladı. Beynimin içinde ise büyük bir fırtınanın çıkmak üzere olduğunu belli etmeye başlamış, kulak kanatıcı bir sessizlik hüküm sürüyordu.

Sanki beynim az sonra okuyacağını önceden görmüş ve kendini bundan korumak için kendini kapatmıştı.

Saliseler süren bir temasla maili açtım. Ve şu an hüküm sürdüğüm hayatıma en esaslı tekmenin yine kendimden geldiğini idrak ettim.

Ölmemeye ÇalışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin