4

669 62 13
                                    

Hikaye Hakkında Önemli Not: "Ölmemeye Çalış" adından da anlaşıldığı gibi naif bir hikaye değil. Psikolojik hastalığı olan bir eş ile bir ömür yaşamış bir kadının hayatı...

Burada aşk, sevgi maalesef yok. Ülkemizde ve dünyada bir çok kadının, erkeğin, çocukluğun veya hayvanın gördüğü şiddet var. Burası gerçek dünya... Birazcık abartılı olsa bile..

Eğer şiddete yönelimli olduğunuzu ve ya çevrenizde şiddete veya cinsel sapkınlığa sempati duyan birini tanıyorsanız lütfen en yakın sorumlu hekime başvurun. Hem sizin hem de diğer insanların yaşamları için. Şiddet ve sapkınlık, psikolojik bir baskılanmanın dışavurumudur. İlaçlar ve seviyesine göre terapi ile iyileşebilirsiniz.

Eğer şiddet veya cinsel tacize uğradınız veya halihazırda uğruyorsanız. Susmayın!
Türkiye'de yaşıyoruz. Cinsel açlığın ve bastırılmış psikolojik bunalımların coğrafyasında. Ve gerçekler maalesef toz pembe değil. Bürokratik süreçler uzun ve elde ettiğimiz çaba bazen mizah dergilerini aratır cinsten. Ama şunu unutmayın. Ses çıkarmadığınız, sustuğunuz her dakika bu acı katmerlenerek büyüyecek.

Gerekirse kadın derneklerinden ve psikologlardan yardım alın. Kolluk kuvvetlerinde de "bazen" yardımcı olacak yetkili insanlar mevcut.

Damgalanırım, daha çok şiddet görürüm diye korkmayın. Bu sizin hayatınız ve bedeniniz üzerindeki söz hakkınız sadece size aittir...

Susmayın! Korkmayın! Hakkınızı arayın!

10 Eylül 2035

Parmaklarım şeffaf tuşların üzerinde narince gezerken, yazdıklarımın şiddeti yüzünden içimde durmaksızın süren depremler vardı. Fakat bu çalkantılı hislerime tezat, yüzümde neredeyse buzdan oluşan katı bir ifade oturmuştu.

Emreden ve yöneten Green iş başındaydı.

Green: Hayır. O şifrelerin yarın elimde olmasını istiyorum. Yoksa kendi ellerimle başına koyduğum seni de ekibini de asit çukurunda öldürürüm.

Green: Yeteri kadar açık konuştuğumu düşünüyorum!

Hamlet: Evet efendim. Şifreler yarın elinizde olacak.

Evin kapısının güvenlik sisteminden gelen minik bir bip sesiyle beraber daldığım karanlık dünyadan çıkmam sadece saliselerimi almıştı.

Artık evimizin kocaman salonunu boydan boya kaplayan, can alıcı mavi bölgemde olarak adlandırdığım ekranda, devletler arası gizli bir makaleye ulaşmak için tehdit ettiğim ekip şefi ile yaptığım konuşmamız değil, alelade bir haber sayfası açıktı.

Hızla haberleri tarayıp, göze çarpanları aklıma kaydettim. Hepsinin yalan olduğunu bildiğim bu haber turuna saniyelik bile olsa göz atmak midemde dönüp dolaşarak çıkmak için yer arayan sarfa özsuyumu gerçek dünyaya bulaştırmak için yeterli bir sebepti. Fakat ben, Murat’ın eve dönüşü ile her gün olduğu gibi normal! yaşamıma geri dönmüş bulunmaktaydım.

Evin sadece birkaç saniye önce ölüm kokan ambiyansını yırtarcasına bozan tek şey ise arka fonda çalan Brahms’ın üç numaralı F Major senfonisi idi. Gerçeğe uyan, en gerçek notalar.

Şu an ki hislerimini de en tarif edebilen, en kulağa uygun ve en ilahi tonu…

Murat’ın bakımlı yüzü ve geniş bedeni salondaki yerini alırken, koyu mavi gözleri bana çarptı. O yakışıklı suratında beni görünce geniş bir gülümseme oluşurken, bana özel dişçisinde, özenle parlatılmış inci beyazı sahte dişlerinden kopan bir gülüş daha bahşetti.

Ölmemeye ÇalışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin