Benim Olsan?

3. Bölüm

~3. Bölüm~

Kilitlememiş olduğum kapıyı açıp içeri girdim. Çantamı bir kenara fırlatarak yüz üstü yatağa atladım. Ayaklarımı sallayıp topukluların çıkmasını sağlarken paltomun düğmelerini açıyordum. Hafifçe doğrularak onu da çıkardım. Yorgundum ama uyumak istemiyordum.

Uyumayacaksam da bu iğrenç evde durmamın bir anlamı yoktu. Eğer sahile çıkıp biraz hava alırsam kendime gelebilirdim.

Bu kılıkta sokağa çıktığımda birçok kişi bana bakıyordu. Aynı az önce hastanedeyken olduğu gibi. Hiç halim yoktu ama üstümü değiştirmek zorundaydım.

Ağır hareketlerle kalkıp dolaptan kot pantolonumu ve tişörtümü çıkarıp yatağa koydum. Aynanın karşısına geçerek makyajımı sildim. Eğer bu işi yapıyor olmasaydım makyaj hiç yapmazdım. Ama ne yazık ki yapıyordum ve makyaj benim için bir zorunluluktu. Malesef.

Yüzümü tamamen o iğrenç boyalardan arındırdığıma emin olunca üstümdeki bez parçalarından da kurtuldum. Yatağın üstünde duran pantolonumu ve tişörtümü üstüme geçirdim. İşte şimdi kendim gibi hissediyordum. Telefonumu cebime tıkıştırıp birkaç madeni parayı da onun üstüne tıktım. Anahtarı da diğer cebime yerleştirdim.

Rahatsız olmamak için saçlarımı tepeden atkuyruğu yaptım ve son kez içeri bakmadan kapıyı kapatıp çıktım.

Sahile vardığımda mis gibi deniz havasını içime çektim. Hava buz gibi soğuktu ama ben etkilenmiyordum. Bünyem bu tür soğuklara yeterince aşina olduğu için hava umrumda bile olmuyordu genelde.

Sahilde bir saate yakın yürüdükten sonra yorulduğumu ve acıktığımı hissettim. İleride gözüme kestirdiğim banka doğru koşar adımlarla ilerleyip oturdum.

Kendi halimde yorgunluğumu atıp denizi seyretmeye başladım. Bir çift -sevgili oldukları belli olan iki kişi- beni gördükleri halde gelip yanıma oturdular. Onlara ne kadar ters baksam da birbirleriyle yiyişmekten beni takmamışlardı.

Umursamamaya karar verip onlardan biraz uzaklaşarak tekrar önüme döndüm ama öpüşme seslerinden dalgaların huzurlu uğultusunu duyamıyordum. Sinirle kafamı onlara çevirdim.

Oğlan kızın dudaklarını sömürürken elleriyle de göğüslerini okşuyordu. Kızın da ondan aşağı kalır yanı yoktu. Çocuğun alt dudağını yalıyor, ısırıyor aynı zamanda da karın kaslarını elliyordu. Çocuk elleriyle kızı kendine biraz daha yaklaştırıp kucağına aldı. Kız, oğlanın erkekliğinin üzerine iyice yerleşirken istifini hiç bozmadı. Ellerini ensesinde birleştirip dudaklarını emmeye devam etti. Çocuk da ellerini kızın göğsünden çekip kalçalarını sıkmaya başladı. O sıktıkça kız da onun dudağını ısırıyordu ve aynı anda inliyorlardı. Kız kalçasını çocuğun erkekliğinin üstünde ileri geri sallamaya başlayınca çocuk kafasını geriye atıp inledi.

Ben dahil etraftaki kimse umurlarında bile değildi. Bu manzarayı daha fazla izlemek istemediğimi anlayarak ağzımı tam açacaktım ki çocuk dayanamayıp ayağa kalktı. Kızı peşinden sürüklerken yarım kalan işlerini bitirmeye gittikleri anlaşılıyordu.

İçimden gelen bir dürtüyle nereye gittiklerine bakmak istedim. Tenha bir sokaktaki mercedesin önünde durdular. Çocuk kızı arabanın kapısına yaslayıp tekrar yemeye başladı. Kalçalarından tutup kendine bastırırken inlediğini anlayabiliyordum. Sonra yaslandıkları arabanın kapısını açıp içine girdiler.

Zor da olsa hala ne yaptıkları gözüküyordu. Anlaşılan eve kadar dayanamayacaklardı. Çocuk kızın üstündekileri yırtarak çıkardı ve kızı koltuğa yatırdı. Gerisini görmek istemediğime emindim. Kafamı tekrar denize çevirdim.