~11. Bölüm~
"Benim olsan?"
Yanlış duymadığımdan emin olmak için yüzüne baktım. Beklenti dolu ifadesi olabileceği en fazlası kadar ciddiydi de. En ufak bir şaka kırıntısı gözükmüyordu.
Kendimi onun vücudundan ayırıp burnumu çektikten sonra "Ne?" diye fısıldadım.
Tek bir kasını dahi oynatmadan mırıldandı. "Duydun."
Yüzündeki beklenti diline ve dolayısıyla ağzından çıkan sözcüğe de bulaşmıştı. Bense ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilemeden sadece yere bakıyordum. Yüzüne bakacak cesareti belki bir şey demeye cesaret bulduktan sonra gösterebilirdim. Şu an için zeminle bakışmak en iyisiydi.
Dudağımı yaladığımda artık ağlamadığımı farkettim. Bir çeşit şok halinde olduğum kanısına vardığımda Poyraz'ın hala bir cevap beklediğini göz önünde bulundurarak beynimi düşünmeye zorladım.
Böyle bir şeyi istiyor muydum? Daha doğrusu buna hazır mıydım? Daha önce hiç bir erkekle birlikteliğim olmamıştı. Hatta tek arkadaşlık ilişkim de Mert'leydi. Bir kız arkadaşım bile yokken bir sevgiliyle yapabilir miydim, bilemiyorum.
Poyraz'a çok alışmıştım evet, ama daha yeni öğrendiğim bir gerçek vardı ve ona kırgındım. İlk başta bunun kızgınlık olduğu konusunda emindim fakat şu anda bir kırgınlık olduğundan şüphem yoktu.
Ondan hoşlanıyor olabilirdim belki. Ama aşk? Hoşlantı bir ilişki için yeterli değildi. Ona bir şans vermeyi düşünebilirdim, ama şu an değil.
Titrek bir nefes alıp ciğerlerime oksijen yollayarak bakışlarımı zeminden kaldırıp gözlerine diktim. Bir konuşma yapacaksam ona bakıyor olmalıydım değil mi?
Dudaklarımı araladım ve sözcüklerin dökülmesine izin verdim. "Bak Poyraz, bunun olması imkansız değil. Ama daha birkaç saat önce öğrendiğim gerçeğin sıcağında buna fazla olumlu bakamıyorum. Düşünsene haftalardır arkadaşın olduğunu sandığın adamın birden patronun olduğunu öğreniyorsun. İnan bana bu hiç kolay değil. Dediğim gibi, asla olmaz diyemem. Sadece şu an değil. Bana biraz zaman ver...lütfen"
Söylediklerimin ağırlığının farkındaydım ama ona açık bir kapı bırakmıştım. Ona olan güvenimi sağlayabilirse veya ona karşı hislerimin kuvvetlenmesine sebep olursa istediğini alabilirdi.
Hiçbir şey demeden başını sallayıp ayağa kalktığında ben de ona eşlik ettim. Bana son kez bakıp elini kapı koluna uzattığında "Poyraz" diyerek onu durdurdum.
Beklentiyle bana döndüğünde ekledim. "Teşekkür ederim."
Gülümsememe aynı şekilde karşılık vererek kapıyı açtı ve çıktı.
Umarım doğru bir karar vermişimdir.
--
Yataktan kalkıp gerinirken bugün bir garip hissettiğimi farkettim. Poyraz'ın ne yapacağı hakkında..Hayır, hayır. Benim ne yapacağım hakkında. Sahi ne yapacaktım? Nasıl davranmam gerekiyordu?
Poyraz'ın patronum olduğunu hiç öğrenmemiş gibi mi yoksa patronum olduğunu başından beri biliyormuş gibi mi davranmalıydım bilemiyordum. Ayrıca maaş konusu da vardı. Zamı bana yapmıştı çünkü benden hoşlanıyordu. Sebebini sonradan öğrenmiş olabilirdim ama bunun haksızlık olduğunu maaş elime geçer geçmez farketmiştim. Çalışanların arasında en çok paraya ihtiyacı olan ben olabilirdim belki fakat fazladan para istemeye yüzüm olması için daha fazla çalışmam lazımdı. Kısacası ben o parayı hak etmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Olsan?
أدب نسائي"Ben kimsenin değilim!" "Benim olsan?" ____________________________ "Birincisi senin hayatın ve senin fırsatların umrumda bile değil. İkincisi benim dudağım kolay kolay uçuklamaz. Üçüncüsü seni buradan bal gibi de kovarım. Hatta kovdum bile. Ş...