13. Bölüm

1.7K 92 12
                                    

Acayipp beklettim çok özür dilerimm :( Amaa bir sürprizim varr :D Bölümün bi kısmı Poyraz'dann!!!

~13. Bölüm~

"Öykü emin olduğundan emin misin?"

"Mert! Ben daha delirmedim."

"Ama bu çok.."

"Biliyorum çok tuhaf bir durum ama o benim ablam."

"Bu kadar yıl boyunca seni bulamamış olması sence de kulağa saçma gelmiyor mu? Üstelik o kadar zenginken ve seni bulabilecekken."

"Bilmiyorum Mert tamam mı. Yaklaşık 15 yıl sonra öldüğünü sandığım ablamı görüyorum ve tek istediğim onsuz geçen yıllarımı telafi edebilmek. Senden sadece bana destek olmanı bekliyorum, ablamı eleştirmeni değil."

"Özür dilerim. Tabi ki sana destek olacağım. Sadece seni düşünüyorum Öykü, üzülmeni istemiyorum."

Sıkıntıyla başımı sağa çevirip pencereden dışarıyı seyretmeye başladığımda Mert elini elimin üstüne koydu. Tekrar ona döndüğümde hiç bir şey olmamış gibi gülümseyerek bana baktığını gördüm. "Öykü seni cidden anlayamıyorum. Ablanın yaşadığını öğrenmişsin ve hala suratın asık. Gülsene biraz."

Dayanamayıp gülmeye başladığımda Mert'e doğru uzanarak ona sarıldım. Ayrılıp arabanın ön camına düşen yağmur damlalarına baktığımda yüzümdeki gülümseme yok olmuştu.

Mert bıkkınlıkla "Yine ne oldu?" diye sorduğunda ona dönmedim, damlalara odaklandım. "Ablam artık barda çalışmamı istemiyor."

"O zaman patrona istifa ettiğini söylemen gerekecek."

Gözlerimi kocaman açıp sırıtan suratına baktığımda göz kırptı. "Gıcık" diyerek karnına vurduğumda kahkaha atarak arabayı çalıştırdı.

Ben. Poyraz'ın yanına gidip. İstifa ettiğimi söyleyecektim. Öyle mi.

Eğer bu gerekliyse bir an önce yapmam gerekiyordu ama eğer onun yanına gidersem sorusunun cevabını bekliyor olacaktı. Ki malesef benin ona verebilecek bir cevabım hala yoktu. Sıkıntıyla oflayarak yanımızdan geçen arabalara baktım. Şimdiki önceliğim ablamla Mert'i tanıştırmaktı.

--

"Demek Öykü'nün hayatını borçlu olduğu kişi sensin."

Mert bana baktığında destekleyici bir gülümseme yolladım. Buna rağmen "O kadar da önemli bir şey değildi" dediğinde gözlerimi devirerek arkama yaslandım.

"Hiç öyle rahatlama küçük hanım çünkü bugün çok işimiz var."

Anlamayarak tekrar sırtımı dikleştirdim ve tek kaşımı kaldırdım. "Benim bilmediğim bu işler tam olarak ne?"

Ablam gülümseyerek ayağa kalktığında şaşkın bakışlarım eşliğinde elini beline koydu. "Alışveriş"

--

Ayaklarım sızlamaya başlamışken yarım saat önce girdiğimiz mağazadan hiç bir şey almadan çıktık ve ben kendimi en yakın oturma yerine atarak soluklandım. Hemen ardımdan Mert de yanıma yığılınca karşıdan kızgın ifadesiyle bize bakan bir adet abla geliyordu.

Yanımıza ulaştığında bizim aksimize nazikçe oturarak bacak bacak üstüne attı. "Acaba neden hiç bir şeyi beğenmediğini ve gösterdiklerimi de denemediğini açıklamak ister misin Öykü? Ve sen Mert, neden ona destek olduğunu ve alışverişi burnumdan getirdiğinizi?"

İkimiz de utançla başlarımızı eğdiğimizde ablam ayağa kalktı. "Şurada bir arkadaşımı gördüm, yanına gidiyorum. Sakın ben yokken kaçmaya çalışmayın."

Benim Olsan?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin