Eve geldiğimde Sehun koltukta, Minseok yerde televizyon izlerken uyumuşlardı. Yanlarına gidip ayağımla Minseok'u uyandırdım.
"Hyung ?" Başımla koltuğu gösterdim. Baktı ve başını salladı.
Odama çıktım. Telefonumu elime alıp diğerlerine mesaj yazdım. Dolabı açtım. Üzerimdekileri çıkardıktan sonra dolaba bakınmaya başladım.
Elimden çektiği pijama üstü gözüme takıldı. Ona büyük olmasına ve bıxer giymesine rağmen utanmış çekiştirmişti.
O pijama takımını üzerime geçirdim. Onun kokusunu almak için burnuma bastırıp derince içime çekmiştim. Ama aldığım tek koku deterjan kokusuydu.
Yatağa girdiğimde ona sarılmak istedim. O olmadığı için yastığına sarıldım. Saçlarındaki o vişneli kokuyu duymak istedim ama duyduğum tek koku temizlik kokusuydu.
Gözyaşlarım akmak için beklerken sıkıca gözlerimi kapadım. Onun tenindeki vanilyalı, saçındaki vişneli olan ama ona has kokusu burnuma doldu.
Vücudunda böyle iki ayrı kokuyu nasıl barındırıyordu ? İnsanlar onun kokusunu alamayınca benim gibi boşlukta hissediyor muydu ?
Onun kokusunun burnuma dolmaması, onun burada olmadığının kanıtıydı... Onunla olmadığımı bariz belli ediyordu...
Kyungsoo'ya sahip olmasam bile ona aittim artık...
Evime çıktım ve odama girdim. Onun odasında olmak istedim. Başımı göğsüne koyarak uyumak istedim. Onunla olmak istedim...
Ona sahip olmasam bile ona ait olmak istedim...
O, olmak istedim...
Ben Kim Jongin'i çok sevdim...
Gözümden akan bir damla gözyaşını sildim. Ağlamayacaktım. Güçlü olmalı ve hayata tutunmalıydım.
Tekrar başlamalıydım. En baştan. Sınfırdan. Ben Do Kyungsoo'yum.
Ailesini üniversitede kaybettiğinden beri kendi ayakları üzerinde duran ve yalnız olan kişiydim. Yalnız..?
Yalnız kalmıştım... Yine...
Gözlerim dolmuştu. Gözyaşlarımı geri gönderdim ve üzerimdekileri yere atıp duşa girdim.
Gözyaşlarımı gizlemesini umduğum su başımdan aşağı akarken her zamanki vişneli şampuanımı ve vanilyalı duş jelimi kullandım.
Jongin bu kokuyu sevdiğini söylemişti. Bende onun traş losyonunun kokusunu seviyordum. Ama söyleyememiştim.
Erken ayrılmıştık. Birbirimizi geç bulmuş, erken kaybetmiştik.
Duşun ardından yatağıma girdim. Bir yastığa Jongin'in kalp atışlarını duymak isteyerek sarldım ve kendimi uykuya teslim ettim.
Uyku bir kaçış yoluydu benim için. Uyuyor ve dünyadan soyutlanıyordum. Kaçıyordum.
Jongin'in beni bırakışını unutmak için, onunla olan mükemmel üç günümü unutmak için, eğer o hayatıma hiç girmemiş olsaydı tebessümüm yüzümde olacaktı.
Tebrssümümü yüzüme yerleştirdim ve uykunun çaprısına yanıt vererek karanlığa daldım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarım Kalan Aşk || KaiSoo
Fanfic"Sevgilim ?" Esmer çocuk konuştu. Kısa boylu ve güzel dudakları olan çocuk gülümsedi ve dudaklarının kalp şeklini almasına izin verdi. *** *Lavinia *EXO-L *Shipper *KaiSoo *HunHan *ChanBaek *Sekai