CASTAWAY (Louis Tomlinson Fan Fiction)

PART 9 | The Main Culprit

·         Ca:neymiş.

·         Se:şu fotoğraftan kimlik tanıma işini yapabilir misin?

·         C:a evet ama ne oldu bir anlatsan?

·         Se: zamanım yok Cameron inan bana. Sonra telefonumu ona uzattım o da resmi alıp bilgisayara geçirdi.

·         Ca:yalnız burada milyonlarca insan var. Ben seni sonuç çıktığında arayabilirim.

·         Se: ne kadar sürer?

·         Ca: birkaç saat kadar.

·         Se: tamam. sağ ol. ama her şeyi eksiksiz söylesen iyi olur.

·         Ca:tamam.  ben seni ararım.

·         Se:tekrar teşekkürler. Sonra oradan çıktım ve arabaya bindim.

·         Va:ne oldu?

·         Se:birkaç saate halledermiş.

·         Va:eve mi gidiyoruz?

·         Se: evet… eve vardık. Vanessa mutfağa gitti ve birkaç bir şey hazırladı. ben e mutfağa gittim ve onları yedik. Sonra kapı çaldı. Vanessa gidip kapıyı açtı.

·         Va: merhaba?

·         Ca: Serena’nın evi değil mi?

·         Se: ah, Cameron. Buradayım.

·         Va: içeri geçsenize. Sonra Cameron salona elinde bir evrak zarfıyla geçti. Ve Vanessa yanıma geldi.

·         Se: şey Vanessa sen odaya çıkar mısın? Cameron biraz çekingendir.

·         Va: anladım. Ben yukarıdayım.

·         Se: sağ ol. sonra ben de salona geçtim.

·         Ca:arayacaktım ama aptal telefonun bataryasının biteceği tuttu.

·         Se:sorun değil.

·         Ca:sen bu kadınla ne yapacaksın?

·         Se: sadece pek güvenemedim. O yüzden geleyim dedim.

·         Ca: bence de güvenmemelisin. Sonra zarfı bana uzattı. Ben de zarı açtım. İçinde onlarca sabıka dolu bir dosya vardı. Hırsızlıktan – gaspa kadar.

·         Se: vay canına. İyi ki güvenmemişim.

·         Ca: bence de. Ve kadının iki sahte kimli var. Biri Jennifer Greg , diğeri Jodi Walder. Kendi kimliği ise Caroline Brian.

·         Se:sahtecilik e var yani. Hiç hapse girdi mi?

·         Ca: şu ana kadar onu hapse tıkmayı başara bilen olmadı. Öyle bir avukatı var  ki.

·         Se: avukatı kim?

·         Ca: Brad Ewald.

·         Se: ilginç hiç duymadım.

·         Ca: kimse bilmiyor zaten. Nerede yaşadığı bile belli değil.

·         Se: sağ ol Cameron. Çok iyisin.

·         Ca: bir şey değil.  Sana iyi akşamlar.

·         Se: bir şeyler içmek ister misin?