Biasın için önemli bir eşyayı temizlik yaparken kırıyorsun. O anlarda biasın;
➖➖➖Taeyong: Kırılma sesi duymasıyla koşar adım yanına gelir. Büyükannesinden kalan vazo artık onlarca parçaya ayrılmıştır. "Taeyong.. Ben çok özür dilerim. Yemin ederim kazayla oldu.." Önüne bakarak mahçup bir şekilde konuşursun. Ne kadar sinirlensede, frenlemeye çalışır. "Olan oldu artık, sen iyisin değil mi?"
.
.
.Winwin: Gözlerin dolu bir şekilde Winwin'e bakarsın. "Özür dilerim, özür dilerim. Gerçekten isteyerek olmadı-" Sözünü keserek elini tutar. "Yaralandın mı? Bir yerinde bir şey var mı?" Diye sorar. Şefkat dolu gözleri ile kısaca seni süzer. "Özür dilerim." Diye fısıldarsın bir damla yaş gözünden firar ederken. Göz yaşını silip alnına bir öpücük kondurur. "Senden önemli değil..."
.
.
.Ten: Bir kırdığın tabağa bir de elindeki kesiğe bakarsın. "Ne yapacağım?" Elini umursamadan, titreyerek yerdeki kırıkları toplamaya çalışırsın ve elini tekrar kesersin. "Ah!" Adım sesleri duyman ile paniklemeye başlarsın. "(Adın)?" Gördüğü manzara karşısında sinirlenir. Bileğinden tutarak seni kendine çeker. Sen ise çoktan özürlerini ona sunuyorsundur. "Aptal... Neden bu kadar dikkatsizsin?" Diyerek eline bakar. Onun çocukluğundan beri sakladığı oyuncağı kırmışsındır. "Bir daha sakın... Sakın kendine zarar verme. Kırdıysan kırdın, gel bana söyle. Benim sinirim onu kırmana değil, elini keserek canını yakmana...."
.
.
.Mark: "Sen ne yaptın?" İnanmaz gözlerle sana bakar. Yüzündeki sinir ve şaşkınlık seni şimdiden kötü hissettirmeye başlamıştır. "Bunun ne kadar değerli olduğundan haberin var mı?!" Ses tonunu yükseltmesi gözlerini sıkıca kapatmana sebep olur. "Özür dilerim." Dakikalarca bağırıp çağırır ve evi terk eder.
.
.
.Haechan: Sürekli bunu yapıyorsun (adın)." Yerdeki kırıkları beraber topluyordunuz. Anlamazca ona baktın. "Beni kırıyorsun işte." Yeterince kötü hissediyordun zaten birde üstüne bunları söylemesi seni daha çok üzüyordu. "Tek kırılmayan şey, sana olan sevgim." Kırık parçaları çöpe atışını izledin. "Lütfen dikkatli ol. Daha fazla kırılmak istemiyorum..."
.
.
.Jaehyun: "Hayatım! İyi misin?.." Sona doğru sesi kısılarak kırdığın antika saate bakar. Sakinliğini korumaya çalışarak yığıldığın yerden seni kaldırır. "Ağlama..." O söyleyene kadar ağladığının farkında bile değilsindir. "Ama o sana babanın hediyesiydi..." Derin bir nefes alır. Bilerek yapmadığını bildiği için seni suçlamaz. Sıkıca sarılır, saçlarını öper ve kokunu içine çeker. Sankinleştirilmesi gereken Jaehyun iken, o seni sakinleştiriyordur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NCT İLE TEPKİLER!
FanfictionNCT üyeleri ile hayal ettik. Şimdi ise, tepkilerini öğrenme zamanı!