Başkent Cinayetleri

Veda

Bazen cinayet zannettiğiniz olay hiçte beklemediğiniz bir şekilde sonuçlanabilir. Bazen de tam tersi...

Olay bize haber verildiğinde Mert ve ben dışarıda yemek yemeye çalışıyorduk. Çalışıyorduk çünkü yine bir lokma bile yiyemeden telsizden anonsu duymuştuk. Biz verilen adrese gittiğimizde olay yeri inceleme bizden çok daha önce oraya gelmiş ve etrafı incelemeye başlamıştı. Mert, araçtan inerken yemek yiyememenin hüsranı içinde söylenip duruyordu.

_İşe bakın Başkomiserim, ne zaman sizinle yemek yiyecek olsak hep bir sorun çıkıyor.

Gülümsemiştim. Bu çocuk bazen polis olduğunu unutuyor gibiydi.

_Haklısın Mert. Galiba ikimizden birisi çok şanssız.

Mert, bu cümleden sonra muzipçe cevap verdi.

_Ben şanslıyım Başkomiserim, benim hayatımda Elif var.

Haklıydı, Mert aradığı kişiyi bulmuştu. Ya ben...

Konuşa konuşa cesedin yanına kadar gelmiştik. Yerde yatan genç yüksek bir apartmanın hemen önünde beton zemine çakılmıştı. Ben kafamı kaldırıp binaya bakarken, olay yeri incelemeden Komiser Yılmaz hemen yanımızda beliriverdi.

_Başkomiserim.

_Merhaba Yılmaz, olay nedir?

_Başkomiserim gencin adı Emre Demiroğlu. 16 yaşında. Bu binanın 8.katında oturuyormuş.

Yılmaz konuşmaya devam ederken araya Mert girdi.

_Çok kötü bir ölüm şekli...

Kafamı yukarıya kaldırıp çocuğun düştüğü balkona doğru baktım. Aslında cesedin pozisyonu ve düşüş şekline bakılırsa, ortada bir gariplik var gibiydi. Ben kafamı tekrar indirdiğimde bu düşüncemde yanılmadığımı anladım. Çünkü Komiser Yılmaz da aynı şeyi düşünüyordu.

_Başkomiserim aslında biz buraya geldiğimizde olayın bir kaza sonrası olduğu söylenmişti. Ancak yaptığım incelemelere göre bu çocuk o balkondan kendi isteğiyle düşmemiş.

Mert hemen araya girdi.

_Nasıl yani, kaza değil mi bu?

Yılmaz oldukça net cevapladı.

_Kaza değil Mert.

Yardımcım şaşkın gözlerle bana bakarken ben ise Yılmaz'ın vereceği bilgilere odaklanmıştım.

Yılmaz eliyle cesedi ve balkonu gösterirken konuşmaya devam etti.

_Başkomiserim , eğer çocuk kendi düşseydi hemen binanın önüne düşerdi, ancak gördüğünüz gibi neredeyse binanın on metre önünde duruyor. Ayrıca cesedin pozisyonu da bu olayın kaza olmadığını gösteriyor. Kısacası bu bir kaza değil cinayet...

_Anlıyorum Yılmaz peki başka bir diyeceğin var mı?

O sırada Yılmaz elini cebine attı ve cebinden küçük bir not defteri çıkardı.

_Başkomiserim bunu da çocuğun üzerinde bulduk.

Küçük defteri aldım ve hemen araladım. Defterin içinde yazan birkaç cümleyi okuduktan sonra onu cebime koydum.

(Defterde ne yazdığını bölümün sonuna doğru öğreneceksiniz.)

Olay yeri inceleme tüm çalışmalarını yapmış, ceset ise bulunduğu yerden alınıp hastane morguna doğru yola çıkmıştı. Biz ise Yılmaz'dan gerekli bilgileri aldıktan sonra hemen çocuğun evinin bulunduğu 8.kata çıktık. Çocuğun ailesi evde olmadığı için polis arkadaşlar bizi kapıda karşıladılar. Açıkçası ailenin burada olmaması bizim için daha iyiydi çünkü rahat bir şekilde inceleme yapabilecektik.