İlk Öpücük

18 1 1
                                    


İclal' in o gizemli adamla karşılaşmasının üstünden iki hafta geçmişti. Sevdiğinin ölüm acısı her ne kadar dinmese de eskisi kadar kavurmuyordu artık içini. Saat gecenin 3' ü olmuştu. İclal kan ter içinde uyandı. Deniz' in ölümünden sonra pek çok defa bu şeklide yatağından kalkar olmuştu. Derin bir iç çekti. Sonra odanın çok sıcak olduğunu fark etti. Ayağa kalktı. Biraz hava almak için odasının büyük çerçeveli, kenarlıkları tahta olan penceresini açtı. Dışarının ferah havasını ciğerlerine nüfuz etti. Kollarını havaya kaldırıp, ellerini yukarıda birleştirdi. Bir kaç gerinme hareketin  ardından neden sonra bahçedeki kamelyada bir karartı görür gibi oldu. Gözlerine kısarak dikkatlice baktı. Kimse yoktu. Zaten gecenin bu saatinde orada birisinin olması da pek olası değildi. Pencereyi kapadı. Yatağına geçti ve uyumak için gözlerini kapattı.

***

Uyandığında saat 10'u geçmişti ve ilk dersi çoktan kaçırmıştı. Sonra telefonunun şarjının bittiğini ve kapandığını alarmının da bu yüzden çalmadığını fark etti. Telefonunu şarja taktı ve öğleden sonraki derse hazırlanmak için yatağından kalktı. Teyzesi sabah erkenden çıkıyor, yan komşularının küçük şımarık kızına bakıcılık yapıyordu.

İclal mutfağa geçti, teyzesinin sabah erkenden hazırladığı kahvaltının başına geçip alelacele kahvaltısını yaptı. Bir yandan da bugün yapacağı sunumu düşünüyordu. İnsan beyninin aşk gibi beyne endorfin salgılatan olaylardan sonra nasıl değişimlere uğradığını, vücutta hangi hormonların salgılandığını ve bunların işlevlerini anlatacaktı. Eğlenceli  bir ders olacağını düşündü. Profesör Nezahat biliyordu bu işi. Böyle ilgi çekici konularla öğrencilerin derse ilgi ve alakasını arttırmayı başarıyordu.

Kahvaltısını bitirdi ve masayı bile toplamadan kendini duşa attı İclal. Güzel bir fiziği, çekici bir burnu, Ela gözleri kalkık ve gür kaşları vardı İclal' in. Ilık suyun altında ıslanırken gerçekten güzel ve şanslı olduğunu düşündü tüm hayatına rağmen. Duşu 20 dakika kadar sürdü. Dişlerini fırçaladı. Gür, uzun ve kestane kahvesi olan saçlarını kuruladı. Aniden makyaj yapmaya karar verdi ve çok abartı olmamak koşulu ile biraz göz makyajı yaptı ve bordo rujunu sürdü. Rujuyla aynı tonda olan ve vücudunu saran bordo elbisesini giydi. Ayaklarına siyah botlarını giydi ve üstüne deri siyah montunu attı. Sonra telefonunu daha açmadığının farkına vardı ve açtı. Telefonunu açar açmaz sesli bir mesaj geldi. Mesaj bilmediği bir numaradandı. Karşıdaki kişi kendisini evlerinin önündeki ağaçlı patikada beklediğini ve önemli konuşacakları olduğunu belirtiyordu üstüne basa basa.

İclal iki kez daha dinledi mesajı ve gitmekle gitmemek arasında kalarak sonrasında hızlı adımlarla patikaya doğru yürürken bulmuştu kendisini. Bir kaç adım sonra kavak ağacının altında ağaca sırtını vererek yaslanmış birini gördü ve ona doğru yürümeye devam etti. Biraz daha gittiğinde bu kişinin iki hafta önce gene bu yolda konuştuğu, Deniz' e benzeyen adam olduğunu fark etti.

-  Adam etkileyici ses tonunun farkındalığında; Artık bir kahve içmemizin zamanı geldi bence tabi ki bunu sen de istersen dedi.

- İclal heyecanlanmıştı. İki hafta evvelki karşılaşmaları İclal in teyzesinin yanlarına gelmesi ve baktığı çocuğunun ateşinin düşmediğini ve çok telaşlandığını belirterek apar topar İclal i götürmesiyle yarım kalmıştı. İclal; İçindeki sıcaklığın ve heyecanın yüzüne yansımasını gizlemeyerek; Özür dilerim, geçen gün konuşmamız yarım kalmıştı. Tabi ki neden olmasın çok isterim diyerek sözlerini sürdürdü.

- Adam; Tüm nezaketiyle elini uzatarak, bu arada ben Nazım dedi.

- İclal de kendini tanıttı tüm sevecenliğiyle Nazım' ın güçlü, büyük elini sıkarken.

Adam hemen bir kaç adım ötelerindeki lüks arabasını göstererek isterlerse arabayla isterlerse yürüyerek gidebileceklerini belirtti. İclal arabayla gitmeyi tercih etti ve arabaya bindiler. 

Zeki Müren' in 'Böyle Bir Kara Sevda' çalıyordu radyoda. İkisi de sessizdi. İclal sonra Nazım' ın kendi üstünde gezinen bakışlarını hissetti ve utançla karışık; 

- Nasılsın? diyerek gülümsedi. 

- Nazım: ani bir hareketle arabanın frenine bastı ve durdurdu arabayı. İclal yaşadığı küçük şoktan sonra Nazım' ın yapacağı açıklamayı beklerken Nazım konuşmak yerine İclal' e yaklaştı ve çok yakından bakıyordu artık gözlerinin içine. Sonra Nazım' ın dudaklarıyla İclal' in güzel dudakları buluştu. Saniyeler süren ama İclal' i Nazım' a mühürleyen o ilk öpücük yayıldı tüm bedenine İclal' in ve yıllarca yaşayacağı mutluluğun bir ilk adımı olmuştu. Sonra İclal gerçek hayata geri dönerek adamın yaptığı densizliğe karşılık aniden geri çekildi ve tüm gücüyle tokatı bastı adama. Fakat o an için bilmediği bir şey vardı ki; bu ilk öpücük, yıllar boyu sürecek bir aşkın anlaşmasıydı. 

***

Sevgili arkadaşlar, yazılarım hoşunuza giderse beğenip yorumlarınızı yapar mısınız lütfen:)

KIRILMIŞ BİR KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin