Hepsi birden düşündü ve aynı anda Lostrean'a "Varız!" dediler. Lostrean ayağa kalktı "Hadi başlayalım çocuklar." dedi ve gideceği yeri aklında ayarladı; Vampir Konseyi...
Lostrean aklındaki planda çelişkiler, bağımalar, çağırmalar yaşasa da devam edecekti. İlk önce Dustloren'ın elini tuttu. Dustloren Lukas'ın elini, Lukas Thaur'u ve Thaur da Ashly'nin elini tuttu. Lostrean gözlerini kapattı ve vampir klanlarının sınırını düşündü. Etraflarını rüzgar sardı. Rüzgar hortum oluşturmuş onları içine çekiyordu. Rüzgar arttıkça ayaklarıda yerden kesiliyordu. Havaya doğru yükseldiler ve etraflarını büyük bir ışık kapladı.
Vampir klanının sınırındalardı. Karanlık ve kan kokuyordu. Lostrean eline bir şeyler fısıldadı ve Ashly'e dokundu. Aslhy bir anda irkildi ve gözleri irisleşmeye başladı. Lostrean eline kaldırınca kendine geldi "Kankacım az önce bana naptın?" Lostrean elini ovaladı "Sana geçici güç verdim. Bir hafta kadar ateşe hükmedebileceksin ve zihnin yaşadıklarımızı koruyacak. Bazı vampirler zihin okuyabiliyor." Ashly sevinçle ellerine baktı. Ellerinde ateş şeklinde dövmeler vardı. Ama sonra gülümsemesi kesildi "Bir dakika. Bazı vampirler zihin okuyabiliyorsa...canımın içi Lukas? Sen bilmiyon demi kankam?" Lukas piç bir sırıtma attı. Ashly bu sırıtmayı tanıyordu "Vay şerefsiz. Sen bizim yıllarca zihnimizi duyuyordun. Vay anam ben nerelere gidem. Kime güvenem (sonra ellerine baktı). Ama bu elementimi ilk kimde deneyeceğimi buldum." dedi ve ateş toplarını Lukas'ın ayaklarına fırlatmaya başladı. Artık Lukas ceylan gibi sekiyordu "Ashlycim bi dinle. Bak bi sorki hiç dinledimmi düşündüklerini." Ashly ateş topu hazırladı "Dinledin mi hayırsız?" Lukas düşündü "Dinledim yalan söyleyemem." dedi ve kaçmaya başladı. Ashly tam saldıracakken Lostrean ellerine birşeyler fısıldadı ve Thaur'a dokundu. Thaur da irkilmişti. Ellerini çektiğinde Thaur'un gözlerinin yanlarında kıvrımlı dövmeler vardı. Kömür rengi gözleri kıvrımlı dövmelerle daha da parlaklaşmıştı. Thaur heyecanla ellerine baktı. Ama ellerinde dövme yoktu "Bana ne gücü verdin?" Lostrean cebinden ayna çıkardı ve Thaur'un yüzüne tuttu "Senin de metali bükme, illüzyon ve zihin kapama gücün var. Metal bükme ile ellerini koca kızaklar yapabilir ve vampirleri öldürebilirsin. İllüzyonla da halisilasyon yapabilirsin." Thaur aynada gözlerinin yanlarına bakıyordu "Makyajı fazla kaçırmış amigo kız gibiyim." Ashly Thaur'un yanına yaklaştı "Sen hep güzelsin Tha'cım. Bir çok erkeğin gönlünü yakarsın." dedi ve sinsice sırıttı. Thaur Ashly'e ters ters bakarken Dustloren çimenlerin arasından çıktı. Sınırı kontrol etmeye gitmişti "Sınırda üç erkek iki kadın nöbet bekliyor." Lostrean Thaur ve Ashly'e döndü "Evet ilk önce sınırda yavaşca dolaşacaksınız...
...
Vampir nöbetçiler etrafa göz atıyordu. Ama çok önem vermiyorlardı. Vampir hislerine bırakmışlardı bu işi. Bir kadın vampir çalıların aradından bir ses duydu " Misafirimiz mi var?" Çalılar daha çok ses çıkarmaya başladı. Şimdi diğer vampirler de dikkat kesilmişti. Çalılar hışırdadı ve aradından iki insan çıktı.Ashly ve Thaur. Ashly çalıların arasından çıkarken düştü ama hemen kendini topladı. Vampirler onları izliyordu. Vampirlerden biri sordu "Sizin burada ne işiniz var? Burayı terkedin!" Ashly sahte ama endişeli bir gülümseme attı "Şey biz element bükücüleriyiz. Element okullarımıza gitmemiz gerek ama biz istemiyoruz. İzimizi kaybettirirken yolumuzu kaybettik. Siz vampirler kanlı olan hiçbir şeye misafirperver davranmasmısınız?" Cevabını alan vampir baş nöbetçi arkadaşının yanına gitti "Doğruyumı söylüyor bunlar?" Arkadaşı uzunca baktı "Bilmiyorum. Zihinlerini okuyamıyorum. Zihinleri sis dolu. Hadi onları karşılayalım." diyerek sinsice sırıttı. Atlayarak Ash ve Tha'nın yanına ulaştı. Tam Thaur'a yumruk atacakken Thaur refleksle yumruğu tuttu. Diğer eli demir bir kızağa dönüştü ve vampirin kalbine indi. Vampir neye uğradığını şaşırdı. Gözleri açıldı ve ağzından kan gelmeye başladı. Kazık kalbinden çıkınca dizleri üstüne ve sonra yüzü üzerine düştü. Thaur şaşkınlıkla normale dönüşen ellerine baktı. Diğer vampirler şoka girmişti. Bir vampir erkek dönüşmeye başladı "Sen kendini ne sanıyorsun kanlı ucube!" Thaur ellerini bir daha kazığa dönüştürdü "Gel bakalım ne sandığımı değil ne olduğumu görürsün." Vampir onlara doğru firladı. Thaur vampir yaklaşınca elini savurdu. Vampirin göğsü boydan boya yarılmıştı. Ashly heyecanla ellerini ateşe verdi "Hey bana da biraz bırak." Ellerindeki ateşi vampirin yarığının içine yolladı. Vampirin içi yandı ve kül oldu. O da ölmüştü. Diğer vampirler üstlerine doğru uçtu. Ashly tam ateşini salacakken Thaur onu tuttu ve zihninden konuştu "Artık dur. Biliyorsun içeri girmemiz gerek." Ashly ateşini söndürdü. Üstlerine uçan vampirler onları yakadılar.
