Karanlık... Yavaş yavaş gidiyordu. Lostrean kendini boşlukta gibi hissediyordu. Gözlerini yavaş yavaş açtı. Bir odadaydı. Oda değil kocca salon. Etrafına göz attı. Tıbbi malzemeler, iki yatak, bir adet diğer yatakta yatan Dustloren ve kapıda bekleyen iki canlımsı yaratık. Farkındaysan kanatları var melek onlar. Zihnine ters bakış attı ve doğruldu. Bedeni gelmişti. Yataktan doğruldu. Ayağa kalktı ve kendini kontrol etti. Kafasını kaldırdığında karşısında burnunun dibine girmiş ona hayranlıkla bakan iki adet melek vardı. Lostrean ilk önce refleksten gözleri nokta nokta siyah oldu ama sonra kendini durdurdu " Bu...buyrun kime bakmıştınız? " Melekler ilk önce şaşırdılar ama toparladılar "Majesteleri krallığınıza hoşgeldiniz." " Şey... Hoşbulduk?" Lostrean meleklerin yanından çekingen bir şekilde geçti. Dustloren'in yatağına ulaştı. Onun da bedeni gelmişti. Acaba dünyada durumlar ne? Ash ve Tha bu duruma ne demişlerdir? Lostrean düşüncelere dalmışken Dustloren kıpırdandı ve yavaş yavaş gözlerini açtı " Majesteleri.. Majestelerini koruyun." Lostrean anlamsızca baktı zihninde bile beni koruyor. Lanet sadık askerler. Ne yani bunda da şevkat düşünemezdi. Bu görev ona verilmişti illa ki onu koruyacaktı. " Hadi ama majesteleri. Bu kadar duygusuz olduğunuzu bilmiyordum." "Güçlerime teşekkür et. Hadi kalk bakalım sanırım burada ( meleklere kısa bir bakış attı) öğreneceğim çok şey var." Dustloren ayağa kalktı. Ama sanırım canı acımıştı. Lostrean'a döndü "Majesteleri sizin canınız yanmadı mı?" " Hayır yanmadı. Hatta daha çok bana enerji verdi. " Dustloren'in gözleri daha da açıldı " Za..zarar vermedi mi? Elektrikler? Yani dünyanın doğal kaynağı size zarar vermedi?" Lostrean anlamsızca baktı " Evet acıtmadı. Bunda bir sorun mu var?" Dustloren bir kaç saniye sadece baktı ve gözlerini kaçırdı "Hayır. Hayır bir sorun yok." Lostrean kollarını birleştirdi "İçimdeki bir şey bana bir kaç gün sonra sakladığın şeyi açıklayacağını söylüyor." Dustloren gülümsedi "O söylüyorsa öyle olacak demektir. Sanırım artık salona gidebiliriz." Dustloren yürümeye başladı. Lostrean arkasından koşuşturmaya başladı "Salon derken?" Dustloren yürümeye devam etti "Beni takip edin majesteleri." Lostrean göz devirdi ve takip etmeye başladı. Sonunda ulaşmışlardı. Saray saray değil başka bir ülke. Gez gez bitmedi. Kocaman bir kapının önüne geldiler. Dustloren kapının önünde durdu ve kapıya doğru elini uzattı. Kapı gürültüyle açılmaya başladı. Dustloren buyrun şeklinde ellerini centilmence öne doğru uzattı. Lostrean bir adım geri çekildi " Beni orada yanlız bırakmayacaksın dimi bay centilmen?" Dustloren gözlerini devirdi "Burası zaten sizin odanız olacak bayan odunlar kraliçesi. " Lostrean içeriye göz attı. Oda kocamandı ve cama bakan onlara arkasını dönmüş bir adam vardı. Lostrean tam gidecekken Dustloren'in kolundan tuttu " Benimle gel. Mejesten emrediyor. Bir yere gittiğimde ne yapacağımı bilememem beni sinirlendirir. " Dustloren da onunla geldi. Odaya girdiler ve kapı yine aynı gürültüyle kapandı. Onlara arkasını dönmüş adam konuşmaya başladı "Bir an hiç odaya girmeyeceksin sandım torunum." Lostrean afalladı " Sayın amca siz bana torunum mu dediniz?" Dustloren Lostrean'ın kulağına eğildi " Bunu size bahsetmeye zamanım olmadı. Amca dediğiniz adam sizin büyük babanız. Eski Kral Saykrol. " Adam onlara doğru döndü.Ona biraz benziyordu. Uzun, beyaz saçlı, gri gözlü ve yaşlı olmasına rağmen bir genç kadar ayakta ve karizmatik duruşu. Adam Lostrean'a doğru yavaş yavaş yürümeye başladı "Hoşgeldin torunum. Evrenin son ve tek ulaşılmazı. Evren senin bekliyor. Önümüzde büyük bir savaş var ve evrenin sana ihtiyacı var. Aslında burada doğman gerekirdi ama baban kimseyi dinlemedi. Aslında üvey baban. Seni aldı ve dünyaya sakladı. Neden böyle yaptı sebebini bize hiç söylemedi. Sanırım artık söylemeyecekte. 75 yıl önce annen ve baban evren tozuna karıştılar. Neyse bunları ayrıntılı konuşuruz. Sen git ve odanda dinlen." Lostrean kafasını iki yana salladı " Bana bu kadarını anlatarak ve beni bu kadar bilinmeze sokarak odamda dinlenmemimi isteyeceksin?" Sayklon sahte bir tebessüm attı "Konuşma bu kadar. Dustloren sana odanı göstersin. " Dustloren kafasını salladı " Gidelim majesteleri." Lostrean büyük babasına sinirli bir bakış attı ve Dustloren'in peşine takıldı. Koridor da sessizce yürüdüler. Bir koridorda ilerlerken bir adam köşeden döndü. Burada görevli meleklerden başka yaşayanlarda varmış diye düşündü. Adam yere eğmiş kafasını kaldırdı ve Lostrean'ı görünce şoka girmiş bir şekilde bakakaldı. Lostrean adamı inceledi. Adam...adam ona çok benziyordu. Sadece biraz daha uzun ve savaşçı bir duruşu vardı. Adam ellerini yumruk yaptı. Saçtığı nefret koridoru sarmıştı. Adam hızlı ve asker adımlarla onlara doğru yürümeye başladı. Lostrean gözlerini siyahlattı. Adam daha da ilerlerdi. Lostrean bir adım ileriye attı. Sanırım bu adamın bir amacı vardı. Adam ilerledi, ilerledi ve Lostrean'ın omzuna çarparak geçti. Lostrean adamın arkasından bakakaldı " Bunun sorunu ne!? " Dustloren adamın arkasından sihirli bir bakış attı " Boşverin majesteleri. Odanız şu koridordan dönünce. Hadi gidelim." Odaya vardılar. Dustloren Lostrean'ın elini tuttu ve kapının üzerine koydu. Kapı ışıldamaya başladı ve açıldı. Lostrean içeri girdi. Kocaman yatak, altın işlemeli dolaplar, antreman köşesi ve daha bir çok harika şeyler. Lostrean burayı beğenmişti " Burası benim olamayacak kadar mükemmel. " Dustloren odaya göz attı " Güzel bir oda. Siz dinlenin majesteleri. İyi akşamlar. " dedi ve odadan çıktı.Lostrean da " İyi akşamlar. " dedi ve kapıyı kapattı. Yatağa uzandı. Sanırım öğreneceği, yapacağı, sorumlulukları ve yaşayacakları çoktu. Soğuk bir duş aldı. Altın dolabın içinden uzun salaş bir pijama giydi ve yatağa yattı. Biraz olanları düşündü ve gözlerini kapattı. Daldı, daldı, daldı. Uykuya biraz daha daldı ama kapı gümbürtüyle çalmaya başladı. Lostrean ayağa kalktı kapının ardında bir kişi vardı ama enerjisini tanıyamadı. Gitti kapıyı açtı. Karşısında o adam vardı. Ona nefretle bakan adam...
Evet arkadaşlar bu bölüm biraz kısa. Kusura bakmayın sınavlar beni zorladı ve yazmak zor oldu. Kafam bu aralar çok dolu. Bu bölümde Lostrean'a benzeyen ve ondan nefret eden biri var. Sizce kim? Yorumları bekliyorum
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Veeeee karşınızda Dustloren!!! Saçlarının uçlarını yeşil,dişlerin uçlarını beyaz ve sivri olarak düşünün. Lostrean ve diğer karakterleride arıyorum. Lostrean'ı bulmak zor olacak galiba ama olsun. Oylarınızı ve yorumlarınız bekliyorum.
