Küçük mutlu bir mırıldanma eşliğinde, Jimin gölgenin altındaki güvenilir bankını bulduğunda dünyadaki cennetini bulmuş gibi hissetti.Hala her nefes aldığında boğuluyor gibi hissediyordu. Birkaç dakika sonra birsinin gelip yanına oturduğunu duydu.
Başını çevirince, geçen günkü adamın olduğunu gördü- pembe saçlı ve kısa zaman önce dikkate almayı unuttuğu adamdı. Adam ileriye doğru bakıyordu bu yüzden Jimin de başını geri çevirip ileriye bakmaya başladı.
"Dün için özür dilerim...öyle kaçtığım için. Sadece...sen söylediğim ilk insansın...aslında yaklaşık bir yıl önce fark etmiştim."
Jimin bunun önemli olmadığını ve buna karşı olmadığını söylemek istedi. Busan'da zaten birkaç eşcinsel arkadaşı vardı.
"Doğru, konuşmaya iznin yok. İyi, en azından dinliyorsun değil mi?"
Yüzündeki küçük tebessümle, ki bu kostüm tarafından kapatılmıştı, Jimin kafasını salladı ve elleriyle kalp şekli oluşturdu.
"Ah, sen çok tatlısın. İçeride kimin olduğunu merak ediyorum." Yüzünde tatlı bir gülüşle söyledi. Jimin'den bir tepki göremeyince , gözleri genişledi ve ellerini teslim olur gibi yukarı kaldırdı. "Ah, eğer erkeksen, özür dilerim. Onu kastetmemiştim! Gerçekten üzgünüm!"
Jimin dayanamayarak gülmeye başladı,sesi kostümden dolayı az duyuluyordu. Kıkırdamalarından oluşan sıcak havayı umursamayıp gülmeye devam etti.
Adam ona şaşkınlıkla baktı. "Sen bir kız mısın?"
Jimin başını sağa sola salladı, boynu ağır kostümden dolayı hafifçe ağrımaya başlamıştı.
Bunu duyan adam daha da şaşırmış gözüküyordu. "Sen erkek misin? Mümkün değil, sesin kız sesi gibiydi. Yalan söylüyorsun.Senden hoşlanmamı istediğin için değil mi?" Oyuncu sesiyle dalga geçti. Bu Jimin'i daha çok güldürdü ve yabancının yüzünde memnun bir gülümseme oluştu.
"Ama cidden, gerçekten erkek misin?" Jimin soruya başını salladı. Sonunda gülüşünü kontrol edebilmişti, neredeyse yüzü sıcaklıktan terleyince pişman olacaktı. "İnanılmaz. Sen çok tatlısın, sesin bile tatlı. Ah- ne diyorum ben? Kumamon'un yüzü olduğu için seninle bu kadar iyi kalpli konuşuyorum."
Jimin ne denek istediğini merak etti, ama adam açıklamaya başladığında bu merakı fazla uzun sürmedi. "Ben genellikle insanlara karşı soğuk ve çekingenimdir. En yakın arkadaşlarım bile benim buzdan bir kalbim olduğunu söyler." Adam iç çekti.
Ne yapacağını bilemeyen Jimin çareyi adamın omzunu patpatlamakta buldu ve sonrada elleriyle bir kalp işareti oluşturdu. Tek yapabileceği buydu, gerçekten.
Gülen adamın bulanık görüntüsünü gördüğünde yüzünde bir tebessüm oluştu- kostümün içerisindeki sıcak havaya rağmen. "Teşekkür ederim."
Sonrasında Jimin pir telefon sesi duydu. Adamın arka cebinden telefonunu çıkartmasını izledi. "Merhaba- hayır- merhaba?"
Uzun bir duraklama oldu ve karşı hattan gelen yumuşak ses Jimin'in kulağına ulaştı.
"Tamam bugün gelmiyorum. Beat düzeltmem gerek Misaki-" tekrardan kısa süre durakladı. "Misami için, evet o."
Uzun bir duraklamadan sonra, bu sefer bozuk bir tonlama ile konuşmaya başladı. "O zaman söyle onlara gelmiyorum. Ben buradaki asıl yapımcıyım. Ve eğer benim bir şarkı yapmam için daha uzun zamana ihtiyacım olduğuna saygı göstermiyorlarsa da sikimde değiller. Söyle onlara- Min Yoongi o lanet olası toplantıya katılmayacak. Teşekkürler." Yoongi bıkkın bir nefes bırakıp telefonu kapattı. Hayal kırıklığı ve öfkeyle telefonunu cebine geri koydu. Daha sonra aklına Kumamon maskotu geldi.
"Bunun için üzgünüm-bu sadece-" derin bir nefes alıp devam etti. "İnsanlar paranın, insan sağlığından daha önemli olmadığını anlayamıyorlar."
Jimin tekrar merak etti- bu sıralar çok fazla merak ediyordu, Yoongi sağolsun- bu adamın, ki adı Min Yoongi gibi gözüküyordu, böyle birşeyi bu kadar üzgün bir suratla anlatması için ne yaşamış olabilirdi.
Yoongi'nin kolunu kaldırıp kol saatine baktığını ve iç çektiğini gördü. "Eve gitmeliyim. Seninle tekrar konuşmak güzeldi. Görüşürüz."
Çok belli olmasa da , Jimin, giden Yoongi'nin saçını izledi. Pembe saçlar bir şekilde beyninde bir etki bırakmıştı.
Jimin, Yoongi'yi yarın görüp göremeyeceğini -tekrar- merak etti.
Ç/N: Her gün bölüm atacağım diye kararlaştırdım. Umarım üşenmem...Oy vermeyi unutmayın. Bir sonraki bölümde görüşürüz.
Ç/N 2: Bölüm içerisinde koyu yazılanlar Japonca zaten anlamışsınızdır da yine de yazıyım dedim.
Producer Syub Syub:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kumamon | Yoonmin ( Türkçe Çeviri )
FanficYoongi sadece işten eve giderken Kumamon ile konuşmak ister, Ve öyle de yapar... Hikaye @Yoongay-G-U-STD ye aittir/ All rights belongs to @Yoongay-G-U-STD <3