<3
"Sadece ara onları!" Jimin'in aramak için çok gergin olmasından yılmış Taehyung söyledi. "Ve eğer kendin aramazsan ben senin için arayacağım!"
"Peki ya beni artık istemiyorlarsa? Ya başka birini bulmuşlarsa?" Jimin sorunca, Jungkook elleriyle yüzünü kapattı.
"Hyung, daha teklifi alalı iki gün bile olmadı! Sadece dene! Nasıl olsa olmayacak, yani hiç bir kaybın olmaz!"
Taehyung, Jungkook'u dirsekleyip dik dik baktı. "Böyle söyleme!" Hızlıca Jimin'e dönerek rahatlatıcı bir gülümseme verdi. "Başka birini bulmuşlarsa bile seni mutlulukla kabul edeceklerine eminim- senden daha iyisini bulamazlar."
Jimin minnettarca gülümsedi. "Teşekkürler, Tae."
Sonra Taehyung, Jungkook'a dönüp kendini beğenmiş bir şekilde gülümsedi. "Gördün mü? İşte böyle yapılır."
Jimin somurtarak bağırdı. "Hey!" Bu ikiliyi kıkırdatmıştı.
Sonunda tuş takımını açtı ve , arama tuşuna basmadan önce numarayı tuşladı. İkiliyi susturdu ve onlarda hemen susup dikkatle dinlemeye başladı.
"Merhaba?" Jimin seslendi. "Ben Park Jimin...bir yetenek avcısı tarafından ilgileneceksem aramam istendi."
Uzun bir sessizlik belirince, Jungkook ve Taehyung daha dikkatli dinlemeye çalıştı. Hattın diğer ucunda söylenenleri duyamıyorlardı.
"Evet, o benim," Jimin aniden söyleyince ikili hafifçe sıçradı ama dinlemeye devam ettiler. "İlgileniyorum, evet."
Daha uzun bir sessizlik sürünce, Jungkook ve Taehyung karşı tarafın ne dediğini daha çok merak etmişti.
Jimin'in ağzı açılınca ikili daha da heyecanlandı. Sonra gülümsedi ve cevap verdi. "Tamam, orada olacağım. Teşekkür ederim." Telefonu kapattı.
Derin bir nefes veren Jimin bağırdı. "Buna inanamıyorum!" Yüzündeki geniş gülümsemeyi gören Taehyung ve Jungkook haberlerin iyi olduğunu anladı.
"Tebrikler, Jiminnie!" Taehyung söyledi ve Jungkook takip etti.
"Teşekkür ederim. Çok mutluyum, ve buna inanamıyorum- ah ben-" Jimin ağzından tükürükler saçarak konuşmaya devam etti. Yüzündeki geniş gülümseme yerini terketmiyordu.
"Ne dediler?" Jungkook sorunca, meraklı bir Taehyung başıyla onayladı.
"Dediler ki..." Jimin başladı. "Yeni çıkan idol grupları için beni performansçı ve koreagrafi artisti olarak istiyorlar! Ne kadar inanılmaz!"
Bağırdı ve sonra suratı düştü. "Ya iyi iş yapmazsam ve beni kovarlarsa?"Gözünü deviren Taehyung, Jimin'in omzunu patpatladı. "Buluşmak için tarihi ayarladılar mı?"
Jimin başını salladı. "Bundan iki gün sonra."
"O zaman, çalışma saatleri gibi şeyleri konuşacaksınız. İyi olacaksın. Şimdi ise bu durum için mutlu olmalıyız."
Jungkook heyecanla başını salladı. "Bunu kutlamalıyız!"
Taehyung'da farkındalık kafasına dank etti. "Bu aldığımız şarabı açmak için mükemmel bir zaman!"
Jimin güldü. "Sanırım kutlayabiliriz."
"Biraz gevşe Jimin hyung. Bunun için kendini kutlamalısın, bu harika!"
Kalbine doğru mutluluk pompalanan Jimin, yumuşakça gülümsedi. "Sanırım haklısın."
"Jungkook!" Taehyung'un sesi mutfaktan geliyordu. "Nereye koydun?"
Bıkkın bir nefes bırakan Jungkook mutfağa doğru yol aldı. "Nasıl hiçbir zaman alkolü nereye koyduğumuzu hatırlamıyorsun?"
Jimin mutfağa ilerlemeden önce, buraya gelmeden önceki kaygılarını hatırladı. Şimdi kendi kendine temin ediyordu.
Burada kesinlikle mutluydu.
Seoul'ün onun için başka ne sürprizleri olduğunu merak ediyordu.
~~~~~
Gerçekten bayadır bölüm atamadım çok üzgünüm :((. Bundan sonra hep atmaya çalışacağım. <3 Ve Yoongi'yi yakında göreceğiz merak etmeyin ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kumamon | Yoonmin ( Türkçe Çeviri )
FanfictionYoongi sadece işten eve giderken Kumamon ile konuşmak ister, Ve öyle de yapar... Hikaye @Yoongay-G-U-STD ye aittir/ All rights belongs to @Yoongay-G-U-STD <3