Kumamon Lover; 365. GÜN

814 103 15
                                    


Yeni oluşturduğu melodiyi mırıldanırken, Yoongi çalıştığı şirkete doğru ilerliyordu.

Onu işe alalı bir aya yakın olmasına rağmen hala bir stüdyosu yoktu. Daha çok oda yaptıklarını ve bittiğinde onun tarzına uygun olanı seçebileceğini söylemişlerdi.

Daha önce bu kadar iyi bir şirketle çalışmamıştı, gerçekten çok cömertlerdi. Ve sürekli kendisini baskı altında hissetmemesini söylüyorlardı. İstediği her yerde çalışma özgürlüğü vardı, ama daha kaliteli şarkılar için stüdyoda çalışması gerekiyordu ki bunu ona sağlayacaklardı. Sadece şarkıları teslim tarihine kadar yetiştirmesi gerekiyordu- bunu da şirkete girerken kabul etmişti.

Şirketin isminin çalışma şekillerine uyduğunu düşündü- Haengbok Şirketi.

Ve şimdi ilk şarkı listesini teslim etmeye gidiyordu. Biraz gergindi ama iyimserdi de. Şirket Youtube kanalındaki şarkılardan haberdar olur olmaz ona ulaşmıştı. Şirketin onun kanalını bulduğuna inanamıyordu- büyümesine rağmen çok fazla takipçisi yoktu.

Düşüncelerinde kaybolmuş şekilde köşeden dönerken diğer taraftan gelen birisi olduğunu fark etmemişti.

Bu kişi ona çarpıp sarsıldı ama Yoongi dengesini kaybetmemişti. Onun boylarındaki oğlan ona bakmadan önce kulaklarından çıkan kulaklığını topladı.

"Ben-" oğlanın sesi kesilmiş, ağzı ve gözleri sonuna kadar açılmıştı.

Yoongi, oğlanın neden bu kadar şaşırdığını merak etti.

"İyi misin? Hayalet görmüş gibisin."

Oğlan ağzını kapattı ve duruşunu düzeltip özür dilercesine eğildi. Gözleri hala açıktı ve yanaklarına ufak bir kırmızılık eşlik ediyordu.

"...Y-... Yoongi Hyung?"

O an Yoongi, tanıması ile suratına tokat yemiş gibi hissetti.

İmkansız- bunun mümkünatı yok. Yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmadan önce düşündü.

"Kumamon maskotu Jimin?" Sırf doğrulatmak için sordu, bu sesi her yerde tanırdı.

Jimin başını hızlıca salladı, Yoongi'nin kalbi bu tatlı harekete dayanamayıp tekledi. Jimin'in kulaklıklarından yükselen şarkıyı farketti. Tanıdık geliyordu. Jimin'in küçük şirin ellerindeki kulaklığa bakarken kendi şarkısı olduğunu anladı.

"Ah, üzgünüm." Jimin şarkıyı durdurup kabloyu cebine koydu. Jimin benim şarkımı mi dinliyor?

Bu gerçeği yok sayıp, Yoongi gözlerinin Jimin'in yüzünde oyalanmasına engel olamadı- sonunda görebilmişti.

Kalbi kuvvetlice çarparken, Jimin'in o mesafeden bile kalbinin sesini duyabileceğine emindi.

Bu kadar güzel bir kalbi olan Jimin'in dışının güzel olacağını düşünürken, bu kadar da güzel olabileceğini tahmin etmemişti.

Oğlandaki yumuşak ve çekici özellikler- ki Japonya'dan beri aklını meşgul ediyordu- Yoongi'nin beynine kazındı. Küçük bir gülümsemeyle ağzından çıkan kelimelere engel olamadı.

"Biliyordum, sevimlisin."

Yoongi, Jimin'in kızarmasını izlerken, inanamaz bir şekilde mırıldandı.

"Japonya'dan gitmeden önce sana hiçbir iletişim numarası vermediğim için ne kadar aptal olduğumu düşünüyordum. Bana numaranı verir misin?"

Jimin konuşmadan önce ufak bir sessizlik oldu.
"Evet! Tabi ki! Biliyor musun o zamanlar bana numaranı küçük bir kağıda yazıp verebilirdin."
Jimin yüzünde oyuncu bir gülümsemeyle telefonunu çıkardı. Yoongi önündeki nefes kesici manzaraya bakmaktan kendini alamadı.

Jimin gibi bir insanın gerçek olduğuna bile inanamıyordu. O kadar uzun süre konuştuktan sonra, birçok konu hakkındaki düşüncelerini paylaşmışlardı. Bazen derin konulardan konuşurken, bazen Yoongi'nin gitme vaktine kadar günlerinin nasıl geçtiğini konuşurlardı. Jimin'in kalbinin en masum şey olduğunu düşünüyordu, en güzel ve değerli şey.

"Um...Hyung?" Yoongi daldığı düşüncelerinden çıktı ve boğazını temizledi. Cebinden telefonunu çıkarırken yanakları kıpkırmızıydı. Telefonunu açınca saati farketti.

"Uh...bekle. Bugün boş musun?" Yoongi, nerede olması gerektiğini düşünürken garipçe sordu.

Jimin, Yoongi'nin gülümsemesini sağlayarak başını salladı. "Yapmam gereken kısa görüşmeden sonra kahve içmeye ne dersin? Uzun sürmeyecek ve zaten resmi bir görüşme de değil. Sadece bir şey teslim edeceğim."

Jimin'in dudaklarında oluşan gülümseme, Yoongi'nin kalbini tekletti. Jimin cevapladı. "Peki, sorun değil benim için."

"Peki o zaman, hadi gidelim."

~~~~~~

~~~~~~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kumamon | Yoonmin  ( Türkçe Çeviri ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin