"Buna inanamıyorum- geçtiğimiz aydan beri aynı şirkette çalışıyoruz ve daha anca karşılaştık?" Jimin yarı inanamamazlık yarı mutluluk ile gülümseyerek söyledi."Muhtemelen binada çok bulunmadığım içindi daha hala stüdyom hazır değil. Binada çalışmaya yaklaşık bir hafta sonra başlarım- bana böyle söylediler."
Daha fazla etkileşimde bulunabileceklerini anlayan Jimin'in kalbi neşeyle doldu ve gülümsemesini genişleterek Yoongi'ye baktı- ki o da ona bakıyordu.
"Seninle yüz yüze bakışmak güzel." Jimin ağzından kaçırdı sonra da ne dediğini fark edince yanakları allandı. "Bilirsin, görüşüm kafa parçasından bulanık olmadığı için."
"Evet." Yoongi gülerek karşılık verdi. "Ama, benim için daha iyi olduğuna eminim; seni gerçekten görebiliyorum."
Yakınlarda bir kafede karşılıklı oturuyorlardı. İkisinde de sipariş ettikleri kahveler vardı. Fakat içicekleri bir yudum bile eksilmemişti, birbirleriyle ilgilenmekle meşgullerdi.
"Ben.." Yoongi başladı, Jimin'e bakmaya devam ederken kalbindeki yakıcı haz geçmiyordu.
"Hm?" Jimin, Yoongi'ye baktığı için parlayan gözleriyle devamını sordu.
"Burada olduğun için çok mutluyum, karşımda. Tam anlamıyla karşımda. Bu gerçek dışı."
Bir saniyeliğine gözlerini kaçırıp tekrardan Jimin'in gözleriyle buluşana kadar kızarmıştı. Elinde değildi, ona sonsuza kadar bakmak istiyordu.Jimin'in yumuşak kahkahası duyulduğunda, Yoongi'nin kalbi tekledi.
"Bende mutluyum, hyung."
Jimin'in ağzından çıkan saygı ifadesi Yoongi'nin göğsünde bir çarpıntı oluşturdu.
Yüzünde geniş bir gülümsemeyle Yoongi sordu. "Şu an nerede yaşıyorsun? Eğer sormam uygunsa...geçen sefer...bilmiyordum ve eğer bilseydim, seni ziyaret edip bana ulaşman için numaramı bırakırdım."
Ardından, Jimin sadece güldü bu Yoongi'nin aklını karıştırmıştı. Ama elinde olmadan o da güldü. Jimin'in gülüşü bulaşıcıydı.
"Ne kadar aptal olduğumuzu fark ettim. Kolayca birbirimize numaramızı verebilirdik."
Savunmacı bir sesle Yoongi hafif dudak bükerek karşılık verdi. "Ama eve gidene kadar unuturdun."
Jimin daha çok güldü. "Evet zaten başka yolu yoktu!"
Yoongi ısrar etti. "Ama yoktu. Yeni olduğu için numaranı hatırlamadığını söylemiştin. Ve ayrıca bir parça kağıt getirmeyi hep unutmuştum...yani bu kısmen benim suçumdu."
"Hayır Hyung." Jimin yüzündeki gülümsemeyi bozmadan hafifçe başını salladı. "Bir bakıma haklısın aslında...eğer bana bir kağıt parçası verseydin muhtemelen kaybederdim..."
"Evet...! Gördün mü, sana söyledim!" Yoongi yüzünde rahatlamış bir gülümsemeyle karşılık verdi.
Bununla birlikte Jimin'in kahkahaları daha da arttı. Yanakları toz pembesiydi ve gözleri olabilecek en güzel şekilde kıvrılmıştı.
"Peki şimdi nerede yaşıyorsun? Bunu sormak istemiştim." Yoongi ufak bir duraksamadan sonra asıl konuyu hatırlayıp sordu. Sonra hızlıca ekledi. "Tabiki tam adresi falan istemiyorum...bu ürkütücü olurdu. Sokağın adını veya genel alanı soruyorum."
Jimin eğlenceyle nefes verdi. "Sorun değil. Ben bile o kadar düşünmemiştim. Tulips Apartmanlarında oturuyorum."
Yoongi gülümsedi. "O zaman aynı otobüs durağına gidebiliriz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kumamon | Yoonmin ( Türkçe Çeviri )
Hayran KurguYoongi sadece işten eve giderken Kumamon ile konuşmak ister, Ve öyle de yapar... Hikaye @Yoongay-G-U-STD ye aittir/ All rights belongs to @Yoongay-G-U-STD <3