Büyük Karşılaşma

285 129 135
                                    

3

#Bölüm Şarkısı:Erica Jennings~It's A Lovely Day#

1 Hafta Sonra:
Heyecanlı ve oldukça şiddetli vurulan kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açtığında fazlasıyla heyecanlı ve mutlu olduğu her halinden belli olan Arda'yı görünce sinirini bastırmak adına derin bir iç çekti. Arda bu sırada eve girdi. İçeriye geçtiler. Koltuğa oturduklarında ters bir tavırla;

-Ne oldu Arda ? Bir daha asla kapıya böyle hızlı vurma!!! Haline dua et. İstesem açmayadabilirdim. Neyse söyle ne söyleyeceksen sonrada git çok işim var bugün!.

Arda'nın yüzündeki mutluluk silinmiş olsa da yine de anlatmaya değeceğini düşündüğü bir şeyler vardı.

-Özür dilerim aşkım. Neyse hemen konuya geçiyorum. Yarın akşam bir davet var ve benimde katılmam gerekiyor.

Devamını beklemeksizin sözünü kesti.

-Bana ne peki bundan ?!

-Bekle. Oraya geliyorum şimdi. Bu davette seninde benim yanımda olmanı istiyorum. Yani öyle gerekti. Ablam davetin ev sahiplerinden birine "Arda'da nişanlısıyla gelecek" deyince işler böyle oldu. Lütfen gel. Yoksa ailecek çok zor duruma düşeriz. Aşkım ?

Gözlerini devirmiş, ayağa kalkmış ve pencereye doğru ilerlemiş dışarıyı izliyordu. Arda'nın söyledikleri bir kulağından girip diğerinden çıkıyordu. Arda'nın son söylediğini duyduğunda omuzlarını silkerek istemeksizin "Tamam" dedi. Bu cevapla mutluluğunu geri kazanan Arda, nişanlısının omzuna bir öpücük bıraktıktan sonra evden çıktı ve kendi evine doğru yola koyuldu.

***

Dolabından birkaç parça gece elbisesi seçiyordu. Her eline aldığı elbiseye dudağının köşesi kıvrılıyor ve yatağı boyluyordu. Sonunda dolapta kalan son gece elbisesine baktı. Kaşı dikleşmişti. Yüzündeki ifadeye bakılacak olursa bunu beğenmişti.

Elbise; derin yırtmaçlı ve sırt dekolteliydi. Göğüs dekoltesi de az değildi. Rengi oldukça fazla kan kırmızısıydı. Özenle yatağın üzerine bıraktı. Daha sonra dolabın alt kısmında bulunan ayakkabılardan seçmeye başladı. Eline aldığı ayakkabı oldukça klasik -her kadının dolabında bulunan cinsten- ve uzun topuklu olan siyah, rugan bir stilettoydu. Onu da elbisenin alt kısmına bıraktıktan sonra mutfağa gitti.

***
Davet Gecesi :

Üzerine giydiği elbisesiyle ayakkabısı ahenk içerisindeydiler. Taktığı varla yok arası küpe ve kolye oldukça zarifti. Saçlarını düzleştirmiş ve yandan ayırmıştı. Makyajı oldukça sade ve şıktı. Yalnızca dudaklarına sürdüğü kan kırmızı ruj oldukça iddialı duruyordu. Eline klaç çantasını ve telefonunu alıp dışarıda bekleyen arabaya ilerledi.  Arabada nişanlısını bekleyen Arda da oldukça şıktı.

Sonrasında birlikte davetin olduğu yere doğru geldiler. Birkaç kişiyle takındığı sahte gülüşle sohbet etti. Kendini gecenin sahte ve yapmacık kollarına bıraktı.

***
Aniden dans müziğine geçilince birden irkildi çünkü biliyordu ki Arda dans etmeden rahat bırakmayacaktı. Nerdeyse 1,5-2 saattir herkese gülümsüyordu ve bu durumdan oldukça rahatsızdı. Çenesi ağrımıştı. Artık eve gidip yatağına gömülmek istiyordu.

Gözlerini yan tarafa çevirdiğinde Arda masum bakan gözleri ile kendisini dansa davet ediyordu -tam da tahmin ettiği gibi- . Ne yapsın mecbur kabul edecekti. Öyle de yaptı.

Dansa kalktılar. Beline dokunan eller tenini kızgın demir gibi yakıyordu. Kendini buraya, bu kolların arasına ait hissetmiyordu. O Arda'nın nişanlısı değildi hiç olmak istememişti. Annesinin istediği hayatı yaşıyordu. Bunun kime ne yararı vardı ? O sevdiği adamın yanında değildi. Arda'yı kandırıyordu. Onu sevmezken, onu seviyormuş gibi yapmak en çok Arda'ya zarar vermez miydi ?

Bunları düşünürken bir yandan da omzunda hissettiği sıcak nefesler git gide sinir bozucu bir hal almaya başlamıştı. Arda'nın söyledikleri hoşuna gitmiyordu fakat Arda devam ediyordu. O kısık sesi ve sıcak nefesiyle,

-Mavi... Mavi'm... Ben seni özlüyorum. Neden bu kadar uzağız ? Neden ben sana yaklaşamıyorum ? Neyse bu gece seni sinirlendirmeyeceğim. Ne diyordum ?   Evet yine çok güzelsin. Her zamanki gibi sadece sanki biraz açık bir elbise ama olsun sorun değil oldukça yakışmış...

Mavi, Arda'nın söylediklerinin altındakileri biliyordu ve bu bildikleri içini fazlaca gıcıklatıyordu.

Dans boyu devam etmesi gereken rolüne devam etti. Ufak bir tebessümle teşekkür etti. Daha sonra oturmak istediğini belirtti. Arda onayladı ve masaya geçtiler.

***

2. kez dansa kalktılar. Mavi giderek daralıyor, bunalıyordu. Etrafındaki sahte, para için yaşayan insanlardan iğreniyordu. Belindeki eller -şükürler olsun ki- biraz gevşemişti. Arda+nın bakışlarına denk gelmemek için etrafa göz gezdiriyordu.

İşte tam o sırada hayatının şokunu yaşadı. Nefesi kesilmiş ve dengede duramamaya başlamıştı. O buradaydı. Nasıl ? Nasıl olurdu ki ? Hayal görmüyordu. İki adamla sohbet ediyorken bir yandan da Mavi'nin gözlerinin içine bakıyordu. Olamazdı. İmkansızdı. Onca yıl yokken şimdi çıkıp gelmiş olamazdı.

Gözleri git gide kapanıyordu. Dengesini sağlayamadığı için yere kapaklandı. Sadece kendinin duyabileceği tek bir tını çıktı....

"Yavuz"...

Bilincini kaybetmesiyle gözleri tamamen kapandı...

-Bölüm Sonu-

SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin