10. Bölüm

20.1K 1.1K 26
                                    

Carl' ın dudakları onu uyandırdı. Suni, uykulu haliyle kollarını onun boynuna doladı. Erkeğin dili dudaklarını araladığı anda inleyerek onu emmeye başladı. Carl, homurdandı. Suni'nin uykusu tamamen dağıldı. Gözlerini kırpıştırarak ona baktı.

Erkek dudaklarını ondan ayırdı ama uzaklaşmadı. Bedeni Suni'nin üstündeydi. "Günaydın, güneşin kızı" diye fısıldadı kıza.

Suni, etrafına bakındı. Yüksek bir yerde bir çayırlığın üstündeydiler. Güneş batmak üzereydi ve kızıl ışıklar bedenlerini boyuyordu. Gözlerini tekrar Carl' a çevirdi. Erkeğin yeşil gözleri parlıyordu. Suni, onun üstündeki bedenine baktı. Elleri iki yanındaydı. Genç kız, ellerini kaldırdı ve onun omuzlarına koydu. Ama itmek ya da çekmek için bir harekette bulunmadı. "Kalkmalısın" dedi fısıltıyla.

"Neden?"

Suni, tek kaşını kaldırdı. "Neden mi? Şuan seninle ilgisi olman bir kızın üstündesin" dedi iğneleyici bir sesle. "Beni sevgilinle karıştırdın sanırım. Bilmen gerekir ki ben tek gecelik ilişkilere girmem"

Carl, sırıttı. Eğlendiğini gösteren bir ifadeydi bu. "O zaman çok şanslıyım" diye fısıldadı ve başını eğdi. "Çünkü bir geceden fazlasını planlıyorum"

Suni, onun öpücüklerine karşı koyamadı. Aslında koymayı düşünmedi bile. Yumuşak bir inlemeyle onun saçlarını tuttu ve kendine çekti. Bedeni Tyson' un yaptığı şeyden ötürü hala yanıyordu. Şimdiden kıvranmaya başlamıştı.

Janet' in yüzüne nasıl bakacağını bilmiyordu. Ona karşı çok utanmıştı. Duyguları öfke, utanç ve şehvet arasında gidip gelmeye başlamıştı. Tyson' ın onlara yaptığı şeyi en ağır şekilde ödemesini istiyordu.

Carl, başını kaldırdı ve yeşil gözlerini ona dikti. Tek bacağı kızın bacaklarının arasına girdi. Suni, onun tenini teninde hissetmenin zevkliyle kendini ileri itti ve ona sürtündü. Erkek inledi. "Suni" dedi. "Sakin ol, bebeğim. Utanma. Olanlar senin suçun değildi. İncibusun büyüsü altındaydınız."

Genç kadın, başını iki yana salladı. Bacaklarını iyice iki yana açtı. "Bu onun yaptığı bir şey mi? Neredeyse en yakın arkadaşımla yatıyordum ve ben lezbiyen bile değilim." Carl'ın eli kızın göğüsleriyle oynamaya başlayınca Suni, gerildi ve inledi. "O piç kurusunu öldüreceğim" dedi nefes nefese. "Güneşin nasıl kızgın olabileceğini göstereceğim ona."

Erkeğin dudakları gülümsemeyle kıvrıldı ve büyüdü. "Kindar" diye fısıldadı. "Buna gerek kalmayacak. Onu çoktan cehennem alevlerine yolladık. Bu dünyada Tyson adında bir incibus kalmadı tatlım"

Suni, gözlerini kırpıştırdı. Elleri erkeğin omuzlarına indi. "Bunu yaptın mı gerçekten?"

Carl, keyifsiz bir şekilde güldü. "Seni o piç kurusuyla sevişirken gördüğümde delireceğimi sandım" dedi. "yüzünü senin boynuna gömmüş tadına bakıyor ve bir yandan da Janet' i okşuyordu." Erkek, kendini ona sürttü. "Seninle yatan kişi ben olacağım ve bunu yaparken asla başka bir kadını düşünmeyeceğim." Başını yana eğdi. "Zaten bunu yapamam. Çünkü aklımı başımdan alıyorsun."

Suni, bacaklarını onun beline doladı. "Üstte olmak istiyorum" dedi huysuz bir sesle.

Carl, tek kaşını kaldırdı. "Bebeğim buna izin veremem. İlk sefer için üstünlüğümü kabul etmelisin. Üstte ben olacağım."

Suni, onu itmeye çalıştı. Ancak Carl bir kaya kadar sert ve yıkılmazdı. Yerinden oynamaya bile tenezzül etmedi. "Ben üstte olmak istiyorum ama" dedi Suni yarı bağırarak.

"Bende olmaz diyorum" dedi Carl gülümseyerek.

Genç kadın, çırpınmaya devam etti en sonunda Carl, onu tuttu ve ani bir hareketle çevirdi. Suni, birden kendini yüzüstü uzanırken buldu. Carl, onu arkadan alırken ağırlığıyla kadını olduğu yere mıhladı. Nefesi kulaklarındaydı. "Suni" dedi boğuk bir sesle.

Genç kadın, onu içine almanın beklentisiyle inledi. Carl, destek için elini kızın yan tarafındaki zemine dayadı. Suni, onun bileğini dişledi. Erkek zevkle inledi. "İşte böyle" dedi. "Seni öptüğüm günü hatırlıyor musun? Ben unutmadım, tatlım. Sabah akşam her dakika seni düşündüm. Ne kadar tatlı olduğunu. Tadın tıpkı güneş gibi."

Suni, düşünme yetisini toparlamaya çalıştı. Carl, içinde hareket etmeye başladığında bu çok zordu. "Daisy ile cilveleşirken de mi?" dudakları alaycı bir şekilde kıvrıldı ve elleri çimenleri yoldu. "Sen kötü bir âşıksın, Carl" dedi.

Erkek, sertçe gidip gelmeye başladı. Suni, artık konuşamıyordu. Sadece inliyor ve zevkle binlerce parçaya ayrılıyordu. "Daisy' nin canı cehenneme" diye tısladı erkek. Çenesi kenetlenmişti. Başını arkaya atmıştı. "Seni istiyorum yalnızca. Sadece seni"

Suni, onun bileğine dişlerini geçirdi ve onun teninin tadını alarak inledi. Carl, en sonunda onun kasılmalarını hissetti ve genç kadın zevkle binlerce parçaya ayrıldı. Erkek, onun üstüne yığıldı ve öylece yattılar bir süre.

Suni, yarı açılan zihniyle sayacının sıfırlandığını fark ederek gülümsedi.

Carl, bir süre daha onun üstünde durdu ve sonra yana devrildi. Genç kadını kolları arasına aldı ve göğsüne yatırdı. Suni, orada öylece uzanırken onun kalbinin yavaşlamasını dinledi. Eliyle onun kasları üzerinde daireler çizerken Tyson' un öldüğünü hatırladı.

"Şimdi ne olacak?" diye sordu fısıltıyla.

"Eski düzenimize geri döneceğiz"

Genç kadın, başını kaldırdı ve onun gözlerine baktı. Carl, bir kolunu başının altına koymuş diğeriyle kızın belini okşuyordu. Suni, gözlerini ona dikti. "yani sen yine Daisy'ciğinin kollarına gidecek ve bana istediğin herhangi birinden uzak durmamı söyleyeceksin" dedi sinirle. Arkasını döndü ve ayağa kalkmaya çalıştı.

Carl, onu sıkıca tuttu ve yanında alıkoydu. "Tatlım" dedi. "o geçmiş gerçekten çok gerilerde kaldı. İnan istesem de dönemem ki istemiyorum"

"O zaman ne?"

Carl, gülümsedi. "Artık şeytanlar ve tanrılar bir ve sende Zeus'un kızısın." Onun şaşkınlığını görünce güldü. "Bilmediğimi mi sanıyordun? Janet' in bilmediğini biliyorum ama ben senin hakkında her şeyi biliyorum."

"Neden?"

"Çünkü sana ilgim var" dedi basitçe. Onun belini okşadı ve tek bir hareketle kucağına oturttu. "Çünkü sen gerçekten uğraşılması zevkli bir hobisin" dedi. Başını yana eğdi. "Senden hoşlandığımı inkâr edemem. Seni çok istediğimi de. Kollarımda olman muhteşem bir his. Bundan sonra sen ve ben olmayacağız. Sana söz verdiğim gibi biz olacağız."

Suni'nin kalbi hızlanmıştı. Onun kucağında otururken erkeğin ne kadar ciddi olduğunu görebiliyordu. Ellerini onun omuzlarına koydu ve başını eğdi. Dudakları erkeğin dudaklarıyla birleşti.

Genç kadın, gülümseyerek başını kaldırdı. Onun altında yeniden canlanan bedenini hissedebiliyordu. "Tamam" dedi. "ama yine de bu sefer üstte ben olacağım" onu tekrar öptü. "Yoksa başka bir incibus aramaya giderim"

Carl, güldü. "Pekâlâ, tatlım" dedi. "ama sadece bu seferlik. Kadın milletine karşı üstünlüğümü kaybedersem vay halime"

Tanrılar Okulu #1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin