Tanrılar Okulu #1

FİNAL

Jase, gözlerini bir an olsun kırpmadan Janet' e bakıyordu. İkisi de havada asılıydı. Jase' in siyah deri kanatları iki yanında heybetli bir şekilde açıktı. Okul giderek daha çok okyanusun derinliklerine çekiliyordu. Ancak fanus gibi bir şey okulu kaplamış ve sulara karışmasını engelliyordu.

Janet' in gri gözleri Rin' in üzerindeydi. Melek korkuyla sinmişti üstelik. Yarı tanrı kadın, Dyanissos' a yapılan dualar ve şarapla sarhoş olmuştu. Janet, kendinde değildi. Ancak gücü bir yarı tanrıdan çok daha büyüktü. Zeus'un varlığını bile okulun dışında bırakmıştı.

Lucifer' ın kendisine ulaşmaya çalıştığını hissedebiliyordu Jase. Ona izin verdi ve babasının her şeyi kendi gözlerinden görmesini sağladı. Babasının cehennemdeki tahtında kahkaha attığını işitebiliyordu. "Bu o kadın" dedi babası zevkle. "Gelecekte yanında duracak olan kadın. Zaten bu tahta bir melek asla uymazdı."

Lucifer, onu destekliyordu. Aksi halde Jase, ona karşı koymak durumunda kalırdı. "Savaş çıkacak" dedi babasına.

Lucifer' ın inanılmaz derecede yakışıklı yüzü parladı ve dudakları tam şeytanın yapabileceği bir vahşet isteğiyle kıvrıldı. "Aksi hiç eğlenceli olmazdı" dedi mutlu bir şekilde.

Elbette ki kan isterdi. Vahşetten hoşlanırdı. Zorluktan hoşlanırdı. Janet' in yaratacağı zorlukların farkındaydı ve bundan zevk alıyordu. Jase' in duygularını ve şehvetini kontrol edememesi onun hoşuna gidiyordu.

Lucifer, başını kaldırdı. "Sana hiçbir şeyi kolay yolla vermedim" dedi. "Her zaman almak için çabalamanı gördüm. Tanrıça senin olabilir. Bu sefer arkanda durur ve seni desteklerim."

"Bu sefer fikrini değiştiren ne?"

Lucifer, alaycı bir şekilde gülümsedi. "Güzel kadınlara karşı koyamam" dedi. "Ayrıca onun karnında gelecekte cehennemin yöneticisi büyüyor" dedi.

Jase gülümsedi. "Öyle olsun bakalım, yaşlı adam"

Jase, gerçek hayata döndü. Suni, Carl'ın kucağındaydı. Kardeşi gibi sevdiği komutanın kızıl renkli kanatları iki yanında açıktı ve o da Janet' in karşısındaydı.

Janet, karnında Jase' in çocuğunu taşıyorsa erkeğin bu işi bir an önce ve en kısa yolla halletmesi gerekirdi. Dudaklarını büzdü ve okyanus sularına baktı. Zeus'un bu konuda yardımı olmazdı. Belki Michael, kızı Rin' i korumak için yardımcı olabilirdi ancak Jase, bundan o kadarda yararlanamazdı. Meleklerden hoşlanmıyordu.

"Janet," dedi Suni tatlı bir sesle.

Jase, bakışlarını sevdiği kadına çevirdi. Janet' in dikkati Rin' den Suni'ye dönmüştü. "S-s-s" adını söylemek istiyordu belki de ama çıkmıyordu ağzından. Belki de hatırlayamıyordu. Janet' in kulakları Baküslerin dualarıyla tıkanmıştı. Başka bir şey duyamıyordu. "Onlar beni üzdü" dedi Rin'i ve Daisy' i göstererek. Yanaklarından yaşlar aktı. "Seni üzdü" dedi ağlayarak.

Hala kendinde değildi ama yine de aklında olan şeyler vardı. Anlaşılan acısı çok derin olmuştu. Jase, onu bırakmayı asla istememişti. Onu gördüğü ilk andan itibaren ona sahip olmak istemişti.

Jase, dudaklarını araladı. Sular yavaşça fanusun altından sızdılar ve okul batmaya başladı. Jase, kanatlarını çırptı ve elini ileri uzattı ama ona dokunamadı. Sular kızın bedenini sardı ve onu şeffaf bir kapsül içine aldılar.

Rin ve Daisy, aynı kapsül içinde boğuluyorlardı.

Jase, derin bir nefes aldı ve gözlerini kapadı. "Janet" diye fısıldadı zihninden. Sevdiği kadına karşı bir parça arıyordu.