11. Bölüm

19.5K 1.1K 28
                                    

Janet, ikinci kez gözlerini kırpıştırarak açtı ve kendi odasında olduğunu fark etti. Genç kadın, doğruldu ve etrafına bakındı ama herhangi bir terslik yoktu. Her şey rüya mıydı? Tyson, Suni ve Jase... Rüya mıydı?

Bu düşünce kalbini zorladı ama aynı anda bacaklarının arasındaki sızı onu uyardı. Janet, yatağına uzandı ve gülümsedi. Hayır, hiçbir şey rüya değildi. Genç kadın mutlulukla öylece durdu.

Odasının kapısı çalındı ve Suni cevap beklemeden içeri girdi. Yüzü kızarmış ve telaşlı bir hali vardı. Kapıyı arkasından kapadı ve yatağa atladı. Yüzünü Janet' in karnına gömdü ve ona sıkıca sarıldı. "Odamda bir erkek var" dedi annesine şikâyette bulunan bir çocuk edasıyla.

Janet, kıkırdadı. "ve benim odamda da bir peri var ama ben bunu dert etmiyorum."

Suni, başını kaldırdı ve yarı ağlamaklı bir halde ona baktı. "Hayır" dedi. "Carl odamda. Şimdi duş alıyor ve ben kendimi banyodan uzak tutamıyorum. Bu yüzden buraya geldim. O ve onun muhteşem yetenekleri bende bağımlılık yaratıyor"

Janet, tek kaşını kaldırdı ve elini arkadaşının sarı saçlarının içinden geçirdi. "O ve onun muhteşem yetenekleri mi? Sen o muhteşem yetenekleri ne zaman gördün ki? Daisy' den sıra geldi mi?"

Suni, doğruldu ve Janet' in kucağına oturdu. "Bu çok acımasızdı" dedi. Hala yarı ağlamaklı bir tavrı vardı. "Olanlardan sonra bayılmışım" dedi. "Gözlerimi açtığımda öpüşüyorduk ve ben ne olduğunu anlayamadan sevişmeye başlamışız. Sonra bir baktım kimin üstte olacağı konusunda tartışıyorduk." Başını yana eğdi ve yanaklarındaki kızarıklık boynuna indi. "O kazandı ve ben ona âşık oldum."

Janet, doğruldu. "Bundan emin misin?" dedi şaşırmış ve ciddi bir sesle.

Suni başını salladı. "Evet" dedi. "o üstteydi."

"Hayır, ondan bahsetmiyorum" Janet, kaşlarını çattı. "Ona âşık olduğundan emin misin?"

Suni hıçkırdı. "Sen, Jase' e âşık olduğundan ne kadar eminsen o kadar eminim" dedi.

İki kadın bir süre birbirlerine baktılar Suni, dudaklarını büzdü. "Biz mahvolduk" dedi.

"Evet, haklısın"

Odanın kapısı tekrar çalındı ve iki erkek cevap beklemeden içeri girdi. Carl, üstünü giyinmişti ve Jase, insanın bakmaya kıyamayacağı kadar yakışıklıydı. Carl, başını yana eğip kızlara baktı. "Bu" dedi manzarayı göstererek. "çok baştan çıkarıcı. Kahretsin"

Suni ve Janet, anlamaz bir şekilde birbirlerine baktılar. Janet' in üstünde pembe maymunlu pijaması vardı. Suni ise giyinmişti. Kot pantolon ve askılı bir bluz vardı.

Jase' in dudakları şeytani düşüncelerini belli edercesine kıvrıldı. "Kesinlikle haklısın" dedi, sesi kadife kadar yumuşaktı ve Janet' i okşuyor gibiydi. Gözleri bir an olsun kızın üstünden ayrılmıyordu. "Neredeyse o incibusu haksız yere öldürdüğümü düşünüp vicdan azabı çekeceğim"

Suni, ayağa kalktı ve kaşlarını çatarak Carl'a baktı. "Burada özel bir şeyin ortasındayız" dedi sertçe. "Kapıyı çaldıktan sonra bizim cevap vermemizi beklemen gerekiyordu."

Janet, ayağa kalktı. Yere bakıyordu dalgın bir şekilde. "Sen beklemiş miydin ki?"

Carl, bunun üzerine kahkahayı patlattı. Ardından elini uzattı. "Hadi gel, güneşin kızı" dedi. "Gidip kahvaltı edelim. Son derece açım ve eğer itaat görmezsem seni yiyeceğim."

Tanrılar Okulu #1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin