Veda

2.7K 79 14
                                    

Can kapıyı açmaya doğru gittiğinde,yataktan tüm gücümle kalkmaya çalıştım.Zorlada olsa kalkıp,yatağı düzelttim ve yatağın karşısındaki aynaya doğru bakarak kendime çeki düzen verdim.Yatak odasının kapısına doğru yaklaşıp,sesleri dinleyerek kimin geldiğini anlamaya çalıştım.Can'ın buz gibi bir sesle:

-Sizi beklemiyordum.

Bir kadın sesi:

-Can bana bu şekilde davranmaya ne zaman son vereceksin.

-Nasıl davranıyorum ki?

-Mesafeli ve soğuk.

-Olması gerektiği gibi.

Büyük bir sessizlik oldu.Konuşma bir anda kesilmişti.Sonra yine o kadın sesi:

-Peki sen bilirsin beni içeriye davet etmiyecek misin?

-Hayır

-Can kardeşin seni çok özledi lütfen en azından  onun yanında yapma.

Bir çocuk sesi:

-Abi beni özlemedin mi?

Noluyor ya?Kapının aralığından kafamı yavaşça uzattım ve Can'ın:

-Özlemez olur muyum seni şapşal diyerek küçük bir çocuğu kucağına alarak,içeriye soktu.Kapıyı kapatırken,çocukla beraber o kadın da içeriye girdi.Büyük ihtimalle gelenler Can'ın daha önce bahsettiği üvey kardeşiyle,üvey annesi olmalıydı.Can kucağında kardeşiyle şakalaşarak,oturma odasına doğru yürüdüler.Kadın,otuzlu yaşlarının sonunda olmasına rağmen oldukça güzel ve alımlıydı.Bembeyaz bir etekle,beyaz bir ceket giymişti ve oldukça yakışmıştı. Can üvey annesiyle arasının iyi olduğunu söylemişti ama konuşmaları hiç te öyle iyiymiş gibi gözükmüyordu.Belki bu da her şey gibi yalandı ya da sonradan aralarında ne geçtiğini bilemezdim.Bildiğim tek şek buradan bir an önce gitmem gerektiğiydi.Bacak aramdaki kurumuş kan lekemi sildim ve saçımı valizden bulduğum bir lastikle at kuyruğu yaptım.İstediğim tek şey buradan gitmek.Kendi kendime güçlü ol Nilgün diyerek,valizimi aldım ve yatak odasından çıktım.Amacım onlara çaktırmadan,gitmekti.Ama bu amacıma beş yaşlarında şirin mi şirin bir kız çocuğu ulaşmamı engelledi.Yatak odasının kapısını açtığımda altı veya sekiz yaşlarında,sapsarı kıvırcık saçlarıyla karşımda bir çocuk dikiliyordu.

-Sen de kimsin?

Valizimi yere doğru bırakıp,bir dizimi kırıp üzerine oturup onunla aynı boyda oldum ve:

-Ben abinin arkadaşıyım.

-Abimin de ne kadar çok arkadaşı var ya diyerek gülmeye başladı.

Onun masum ve çocuksu kahkahası içimde bir şeylerin kıpırdamasına sebep olmuştu.Tabi söylediği gibi abisin baya bir arkadaşı vardı.Ben de onlar gibi sıradan biriydim.İç çekerek:

-Evet abinin baya bir arkadaşı var malesef diyerek burnunu sıktırdım.

O daha da çok gülmeye başlayarak:

-Peki Gizem abla nerde?Ben onun  için gelmiştim, oyun oynamak için.

-Bilmiyorum.Gizem ablan yok ben varım olmaz mı?

-Bir düşünmem lazım diyerek çok tatlı bir şekilde suratının şeklini değiştirdi sonra da:

-Oluuur diyerek bağırdı.

Can ve üvey annesi kesin duymuştu.Onlardan gizli bir şekilde gitme  planım suya düşmüştü.

Yanaklarını sıktırarak:

-Sen çok tatlısın ama benim gitmem gerekiyor,sonra söz oynuycaz.Olur mu?

-Ama neden?Oyun oynayacaktık hani.

çirkin kızın aşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin