BAD OF JUNGKOOK² • JJK

(1).Evlilik

Araba arazi bölgesinde ilerlerken üstümdeki gelinliğe baktım.

24 yaşında evlenmiştim hem de ilk aşkımla!

Belki de tek aşkımdı, ilerisini bilemem fakat bu eylemi isteyerek gerçekleştirmemiştim.

Hele ki onla evlenmeyi giç istememiştim.

"Ne düşünüyorsunuz ?"

Şoför koltuğunda oturan bedene kızgınca döndüm.

"Evlendikten sonra beni bir paçavra gibi kenara atan kocamı düşünüyorum. "

Dedim.

Evlilik cüzdanını cebine attığı gibi beni orada yalnız bırakmıştı. Büyük bir malikenin önünde durduğumuzda şaşkınca şoföre döndüm.

"Burada mı yaşıyor? "

"Evet efendim, isterseniz siz de aşağıya inin. "

Dedi ve kapımı açmak için hamlede bulundu.

Ona izin vermeden kendim kapımı açtım ve kendimi dışarı attım.

Mermer merdivenleri zar zor ilerlerken ayağım burkuldu.

"İyi misiniz? "

"İ-iyiyim. Jungkook evde mi? "

"Hayır, şirkete geçti. "

Şirkete mi?!

"Anladım. Teşekkürler."

Dedikten sonra büyük kapının önünde dikildim. Kapıyı çalmaya karar verip cesaretimi toplayıp kapının ziline bastım.

Kapılar sonuna kadar açıldığında karşımda elleri kollarında, beni baştan aşağıya süzen bir kadınla karşı karşıya geldim.

İçeri tökezleyerek geldiğimde etrafa bakıyor, büyük malikanenin her köşesini süsleyen tablolara bakıyordum.

"Zevksiz, seçtiği kız da ancak böyle olur. "

Dedikten sonra gözlerini devirip arkasını döndü yaşlı kadın.

Olduğum yerde kala kaldığımda kalbimin kırıldığını hissettim. Tanımadığım bir evde küçük düşürülmüştüm. Elbette ki kalbim kırılmıştı.

Jungkook, neredesin?

Görevlilerin yardımıyla Jungkook'un odasına gelmiştim.

Gri renfin hâkim olduğu odada her şey yerli yerindeydi.

Karşımdaki boy aynasından kendime baktım.

Yalnızdım.

Üstümdeki gelinliğin uçları kirden kararmıştı, ayağım burkulmuştu. Topuklu ayakkabımın topuğu kopmuştu.

Makyajım akmış, adeta bir zombiye benziyordum.

Dayan Minjae, hepsi Chanyeol için...

Gerçekten de, Chanyeol nasıldı?

Telefonumu çıkardım ve yetimhanenin numarasını tuşladım.

"Alo, Chanyeol ile görülebilir miyim?  Bugün uğrayamadım da... "

"Chanyeol şuan uyuyor, yarın gelebilirsiniz. "

"Ah, anladım. Teşekkürler. "

Dedikten sonra üstümdeki gelinliği çıkarttım. Jungkook 'un gardırobunun önüne geçtiğimde kıyafetlerin çoğunun siyah olduğunu gördüm.

Önceleri lacivert kırmızı ve mavi renklerin ağırlıklı olduğu gardırabunu anımsayınca gülümsedim.

Lise yıllarımı deli gibi özlüyordum.

Üstüme geçirdiğim eşofman ve bol tişört ile paspal bir görüntü oluşturduktan sonra aynanın karşısına geçtim. Sütyensiz olduğum için sunmuş bir peynire benziyordum.

Umarım Jungkook beni bu halde görmezdi.

Acıyan ayağımı biraz ovduktan sonra yatağa girdim.

Onun kokusu tüm ihtişamı ile yatağa serilmişti.

Gülümseyerek başımı yastığa koydum.

Yaklaşık 1-2 saat sonra dış kapı büyük bir gürültüyle açıldı ve ayak sesleri bulunduğum odaya yöneldi.

Boğuk sesini nerede olsam tanırdım;  Jungkook.

"Benim odama mı aldınız kızı?! "

"Ama beyfendi, başka nereye alacağız ki? "

"O kız şimdi benim odamda mı?!  Aklınızı mı kaybettiniz?  O odaya ben sinek bile sokmuyorum! "

Dedi ve odanın kapısı hışımla açıldı. Uyuyor taklidi yapmanın en iyisi olacağını düşünüp gözlerimi yumdum.

"İnanamıyorum... Bir de yatağıma girmiş. "

Dedi fısıltıyla.

Bunları bana evlendiğim adam mı söylüyordu?

Kolumdan tutulmasıyla gözlerimi açtım, karşımdaki beden ise kızgın, çözemediğim bir biçimde sinirliydi.

"Bu yatağa bir daha girdiğini görürsem, seni öldürürüm. Yerini bil sözleşmeli! "
•
•
•
•
•
•
•
•
Evet ani bir kararla 2.kitaba başladım dkdmkdkd

Umarım boka sarmaz

20 vote 40 yorum sınırınız, daha doğrusu başkalarının da kitabu fark etmesi için biraz aralıklarla atacağım bölümleri dmlfmd

O değil de sen ne pislik adamsın Jungkook