Kız Mevsimi; DİANA

6

''Diana Fakirova, Kaan Erkuran müdürün odasından bekleniyorsunuz.''

***

''Ne bu rezalet'' dedi elindeki tableti sertçe masanın üzerine bırakırken. O kadar sinirliydi ki fiyatına bakmadan kırabilirdi tableti. Belkide bana en ağır gelen müdürün kızması değil de Serkan Hocanın orada olmasıydı. 

Müdür sinirle devam etti; ''Yüzüme bakın, size diyorum. Ne bu rezalet!'' Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda daha çok sinirlenmişti ''Bir de utanmadan yüzüme mi bakıyorsun?''

''Ama hocam, siz öyl-''

Müdür; ''Bir de utanmadan konuşuyor musun?'' En iyi kararın susmak olduğunu düşünerek susmaya devam ettim. Serkan Hoca da bakamıyordu müdürün yüzüne. Bu arada ben size ne olduğunu söylemeyi unuttum. Kimin verdiği malum bir kimse tarafından, nasıl oldu bilmiyorum fakat sekreterin odasına girdiğimiz görüntüler müdüre verilmiş. Kim merak ediyorsunuz değil mi? Belkide aklınıza hiç gelmemiştir bu isim. Boğarım Aylin. Evet arkadaşlar, bizden intikam almak için hiç üşenmemiş ve görüntüleri ele geçirmiş. Nasıl anladı orasını bilmiyorum fakat olmuş işte bir şekilde. Ve evet bu rezillik Serkan Hoca olmasa çok da koymazdı. 

Müdür; ''Kimin fikriydi?'' sorusuna aynı anda ''Benim'' demiştik. 

Müdür; ''Diğerleri de var mı işin işinde?'' Aslında öğrenmeye çalıştığı Zehra'nın karışıp karışmadığıydı. 

''Hayır Hocam'' 

Müdür; ''Bir işi grubunuzdan gizli yaptığınıza inanacağımı mı sanıyorsunuz?''

''Hayır ama, elinizde kanıt olmadan söylediğimin aksini kanıtlayamazsınız.''

Beni alkışlamaya başladığında öylece kalakalmıştım.

Müdür; ''Bravo kızım. Bu yüzsüzlüğünü neye borçluyuz?''

''Müdürüm Kaan'ın da suçu yok, onu ben zorladım.''  

Kaan orada olduğu andan itibaren ilk defa konuşmuştu ''Müdürüm eğer görüntüleri dikkatli izlerseniz bir zorlamaya maruz kalmadığımı görürsünüz.'' dediğinde dönüp ona baktım, fakat o bana bakmıyordu. 

Müdür; ''Aferin oğlum sana, geldiğinin ilk günü sorun çıkarmayı başardın.'' Masaya attığı tableti tekrar eline alıp Kaan'ın üzerine attı. Fakat Kaan arkasına birleştirdiği ellerini çözmediği için yere düşmüştü. Nedense tableti önemseyen yalnızca bendim. Sadece ben miyim ya yere dökülen milyoncukları gören?

Müdür; ''Sorun çıkaran sensin değil mi? Bu kızı zorlayan sensin değil mi?''

''Hayır Hocam, hayır hayır. Yok öyle bir şey, gerçekten tamamen ben kendi rıza-''

Kaan; ''Bendim Hocam''

Müdür; ''Biliyorum. Sen gelmeden önce böyle sorunlar olmuyordu.''

''Hocam beni dinler misiniz? Yok öyle bir şey diyorum.'' 

Müdür; ''Serkan Hoca, al bu ikisini karşımdan. Velilerini ara, götürsünler, bir hafta da geri getirmesinler.''

Başımı kaldırıp Serkan Hocanın yüzüne bakmaya yüzüm olduğunda peşi sıra dışarı çıktım, Kaan da hemen arkamdan gelmişti. Kapıyı kapattığımız halde Serkan Hoca dönüp bize bakmıyor, yürümeye devam ediyordu. 

Serkan H; ''Çıkış kapısında bekleyin, aileniz geldiğinde çıkabilirsiniz.'' 

''Şey Hocam-'' Söyleyeceklerimi ağzıma tıkıp gitmişti. Haksız da değildi, kabul ediyorum.