Kız Mevsimi; DİANA

2

Ellerim havada öylece kala kalmıştım.

''Sen?'' dedim ellerimi indirerek. 

''Has..'' Ağzında küfür gevelediğinde ''Bu sefer yakaladım seni.'' diyerek atıldım üzerine. Benden kurtularak sınıfın içinde kaçmaya başladı.

''Kızım bir bırak beni ya!'' 

''Gel buraya, bu sefer kaçamayacaksın benden!'' Evet sevgili okurlarım, bu kişi benim S'i bulmama engel olan o serserinin ta kendisiydi. Bence Yüce Allah'ımın en salih kulları arasında olmalıyım ki bu çocuğu benim ayağıma getirdi.

''Bu sefer geberteceğim seni.''

''Sen ruh hastası mısın?'' 

''Sana ödeteceğim bunu, kaçma!'' Sınıfta bilmem kaçıcı turumuzu atmıştık ki Poyraz beni tutarak buna engel oldu. Tutmak dediğim de ayaklarımı havada çırptığımı hissetmiştim, anlayın siz. Bildiğiniz durdurayım derken havaya kaldırmıştı beni. 

''Bırak beni Poyraz, geberteceğim onu.'' dedim çocuğu işaret ederek.

''Tamam, ne olduğunu söyle beraber gebertiriz.'' 

''Tamam bırak beni.'' dediğimde yere indirdi. 

''Bu var ya bu, bu çocuk resmen benim S'i bulmama engel oldu.''

''Nasıl yani?'' 

''Nasılını boşver, uzun hikaye.''

''Anlatsana hadi, nasıl engel olmuşum anlatsana.'' 

Emre; ''Diana hani tanımıyordun sen bu çocuğu.''

''Ben ne zaman öyle bir şey söyledim.''

Batu; ''Senin burada ne işin var?'' diye çocuğun üzerine atıldı. 

''Bir dakika ya! Bu çocukla davası olan benim, size ne oluyor.''

Emre; ''Bizim de kapanmamış bir davamız var.''

''Siz nereden tanışıyorsunuz? Ne oluyor burada ya!''

Çocuk; ''Hepiniz mi manyaksınız?'' dediğinde kendisiyle birlikte gelen arkadaşı olaydan tamamen habersiz bir şekilde ''Kaan bunları nereden tanıyorsun?'' diye sordu. Bu arada yanındaki çocuğu ben de yeni fark ediyorum. Sinirden görmemişim bile.

Emre; ''Tanışacağız kardeşim, seninle de tanışacağız. Ama önce bu arkadaşla olan davayı çözmeliyiz biz.''

Beren; ''Ya Emre, yine saçma sapan şeyler yapma.''

Emre;'' Beren sen karışma!'' diye çıkıştığında Beren uysal bir kedi gibi yerine sindi. Emre çocuğun üzerine doğru yürüdüğünde önünü kestim.

''Burada ne olduğunu biri bana anlatacak mı?''

Emre; ''Diana bu seni hastaneye götüren çocuk, bize tanımadığını söylemiştin.''

''NE?!'' Dönüp çocuğa tekrar baktım. Gerçekten de yüzünde yara izleri vardı. ''Bu çocuk, o çocuk mu?''

Emre; ''Evet, sen görmemiş miydin zaten?''

''Yoo, ben görmedim.''

Batu; ''O zaman niye tanımadığını söyledin?''

''Ne bileyim tanımıyorumdur diye.'' Şaşkınlıkla tekrar çocuğa döndüm. ''Peki şimdi burada ne işin var? Sen beni mi takip ediyorsun?''

''Aynen, hastaneden kaçmışsın, seni geri götürmeye geldim.''

''Ne hastanesi?''

''Deliler hastanesi.''