Aşkı Tatmak 2

7. Bölüm

Selin'nin ağzından

Arabayı uygun bir yere bıraktıktan sonra inip yürümeye başladık. Dalgaların sesi o kadar güzeldi ki bir süre durup dinlemeye başladım.

"Çok güzel değil mi?" Diye sordu hakan.

"Hem de nasıl. Üstümdeki tüm sinir ve acı bir süreliğine kayboluyor. Kendimi o kadar huzurlu hissediyorum ki burada anlatamam"

"O çocukla aranızda ne geçti? Eski sevgilin onu biliyorum ama ne yaşadınızda böyle oldunuz"

"Aldattı beni"

"Oww ciddi misin?"

"Bu konuda şaka yapılır mı sence"

"Haklısın. Nasıl oldu peki"

"Anlatmasam olur mu? Yoruldum artık tekrar tekrar anlatıpta acı çekmekten"

"Tamam sen nasıl istersen öyle olsun"

"Biraz yürüyelim mi?"

"Olur" Bir süre sessizce yürüdükten sonra kumların üzerine oturduk.

"Bu gökyüzüne bayılıyorum ya sabahı ayrı güzel gecesi ayrı. Ama en çok geceyi seviyorum çünkü bir tek gece var oluyor yıldızlar. Ama acı bir yanı var, yıldızlar çıktığı zaman insan kendisi ile baş başa yapayalnız kalıyor"

"Haklısın"

"Bir sey diyeceğim senin sevgilim yok mu ya. Sürekli teksin hiç yanında kız yok"

"Tercihim değil ?"

"Yuh yoksa gay misin?"

"Ohaa iyice uçtun sen de"

"Ne tercihim değil dedin"

"Yani doğru kişiyi arıyorum"

"Hee şimdi anladım"

"Anlamana sevindim. Yalnız 5 dakikada gay damgasını yapıştırdın haa"

"Sorry" dedim gülümseyerek ve bakışlarımı denize çevirdim.  Uzun bir süre denizi seyrettikten sonra kafamı Hakan'ın olduğu tarafa çevirmiştim ki kafam Hakan'ın kafası ile tokuştu.

"Allah aşkına dibimde ne işin var ya" dedim acıyan yeri ovarak.

"Boynunda bi an böcek var sandım. Dikkatlice bakmak için yaklaşmıştım ki kafan kafama çarptı"

"Bana söyleseydin ya. Hem o boynumdaki ben böcek değil"

"Haa şimdi anlaşıldı"

"Sanırım şükretmeliyim. Recep ivedik gibi b*k sıçramış demediğin için"

"Yok o kadar ďa değil"

"Taş kafalı kafamı kırdın yaa"

"Kafanda kırık olsa bu kadar konuşabilir misin?"

"Ne demek istiyorsun sen? Ne yani ben çok mu konuşuyorum yani? Bunu mu ima ediyorsun sen?" dedim kaşlarımı çatarak.

"Selin?"

"Efendim"

"Bi nefes al kafam şişti"

"Ben senin kafanı bir güzel şişirirdim de neyse. Hadi artık gidelim geç oldu"

"Tamam" ikimizde oturduğumuz yerden kalkıp arabayı parkettiğimiz yere doğru yürüdük. Araba'nın yanına geldiğimizde kendimi izleniyormuş gibi bir hisse kapıldım. Etrafa baktığımda kimse yoktu.

"Bir şey mi oldu Selin?"

"Ha? Yok bir şey hadi gidelim"

"Tamam" ikimizde arabada yerimizi alırken Hakan arabayı gazladı. Yanından geçtiğimiz bir arabanın plakasına takıldı gözüm. Plaka tanıdıktı ama kimin olduğu aklıma gelmiyordu.