İçimdeki kasveti üzeri işlenmiş bir kutuya hapsetsem, kilitlesem
Kırılır gelir kilitler, bu daralan kemerleri sıkmış ruhuma.
Kimselerin bilmediği, kimselerin de ilişmediği yerlere gitsem
Oracıkta bırakıversem keşke...
Seni düşünmek istemiyorum,
Onu düşünmek istemiyorum
Şu sıralar ben kendimi bile düşünmek istemiyorum.
Dilime pelesenk olmuş onca kelimeyi üstü kapalı söylenmiş bütün cümleleri atmak istiyorum
Kirli lügatımdan...
Omuzlarımda cuma gibi gözüken çarşambalar var.
Bütün haftanın aspirinsiz yorgunluğu üzerimde, ama hafta bitti diye mutluyumdur ya...
Omzumda bitmeyen bir çarşamba var.
Bütün eşref-i mahlukatın müşkülpesent tavrı üzerime toplanmış gibi...
Diyorum ya içimdeki kasveti kilitleyemedim hala...
Bana bir şal uzatsan ,
Gözlerimi kapasam,
Ve o kırmızı şal tüm sıcaklığı ile bütün dertlerimi eriyip götürse...
Keşke...
Keşkelere daha çok sığınıyorum bu aralar,
Daha çok acımasız olasım geliyor...
Icimdeki kasveti atıp daha çok keşke diyeceğim galiba...
Ahh keşkeee...