Beyaz'ın Gölgesi Siyah

0.2

"Ben Demir, Demir YENİLMEZ İzmir Yenilmez Kolejinin müdürüyüm hoşgeldin." Dedi bende gülümseyip elimi uzatıp sıktım ve konuştum.

"Ben Masha, Masha LE LEWES." Dedim toklaştık ve beni bi arabaya bindirdi. Sonra yol boyunca konuştu.

"İlk önce.. sen benim kızımın başvurusu üzerine bizim evde kalacaksın. Kızımın adı Buse bir tane de ağlum var Çağrı o da sizden 1 yaş büyük. Seveceğini düşünüyorum Türkçen anladığım kadarıyla güzel. Bide oğlum lise de hazırlık okuduğu için kızım sen ve oğlum bu süre zarfında beraber okucaksınız." Ohh sonunda sustu.

"Tamam Demir bey." Adam da gülümsedi ve önüne döndü telaşlı duruyordu ama pek umursamadım. Ve yolu izlemeye başladım aslında İzmir çok güzel biryermiş. Araba durduğunda etrafa baktım ve arabadan indim burası kocaman bir villa ben villayı izlerken bızı çalışanlar galiba bavulumu bagajdan çıkarmış bekliyorlardı. Ben de bavulumu aldım ve Demir bey'i izledim. Kapı çalınca çok tatliş tontiş bir teyze kapıyı açtı.

"Hoşgeldiniz Demir bey, Hoşgeldin küçük hanım." Dedi ve bana sarıldı napacağımı bilemedim bende ilk önce Demir beye baktım kafasını aşağı yukarı saladı ve bende ona sarıldım. Aslında kadın çok tatlıydı. Sonra içeri girdik ve demir bey konuştu.

"Çocuklar şuan okulda 1 saat sonra gelirler sende git dinlen istersen odanı sana Sebastian göstersin." Sedi sonra orta yaşlarda sebastian zanetiğim adam bana tebesüm etti ve bavulumla beraber merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı bende Demir beye teşekkür edip adamı izledim.

Sebastian bir odanın önünde durdu kapıyı açtu vavulumla beraber içeri girdi bende peşinden girdim ve odayı inceledim. Odaya beyazlar hakimdi ama duvarlar siyahtı çok güzeldi ve büyüktü. Sonra adam tam çıkıcakken.

"Şey.. Teşekkür ederim." Dedi sebastian bana baktı ve gelümsedi.

"Birşey değil küçük hanım." Dedi ve gitti bende odanın içinde bulunan banyoya gittim yıkanmak için suyu açtım ve kısa bir duş aldım. Odama tekrar girdim ve kıyafet seçtim.

Sonra saçlarımı kurutum ve su dalgası yaptım makyaj içinde bir rimel birde çilekli parlatıcımı sürdüm sonradanda eyeliner çektim ama çok az çektim nerdeyse belli bile olmuyordu sonra aşağıdan zil sesi geldi. Bana iyice ateş bastı çok heycanlıydım. Kapıyı yavaşça açtım ve merdivenlere yöneldim bir kız galiba buse etrafta birisini koştura koştura arıyordu bende yavaş yavaş merdivenlerden iniyordum.

Sonra kapıdan biri daha girdi ve ilk beni fark etti sonra umursamazca kıza seslendi.

"Buse merdivenlerde!" Sonra kız bi odadan çıktı ve beni gördü.

"Ayy abi çok güzel dur kotkutmucam acaba Türkçe biliyor mu?" Dedi buse.

"Ben nerden biliyim kızım ama bakışlarına bakılırsa bilmiyor gibi off neyse ben odadayım." Dedi erkek olan dur adı neydii heh çağrı.

"Aa şey ben türkçe biliyorum ve.. anlıyorum." Bazı yerlerde düşünsemde söyleye bildim buse derin bir nefes dışarı verdi ve bana doğru koştu. Koştu. Ayy düşcez. Kocaman sarıldı ve yere düştük.

Arkadan gülme sesi geldi. Bende güldüm çünkü bana bişe olmadı buseye de olmamıştır çünkü üstüme düştü. Burayı sevicem galiba.

"Ayy iyi misin.. özür dilerim.." ismimi bilmediği için hep duraksıyodu. Sonra yerden kalktık ben üstümü sirkeledikten sonra ikisine bakarak.

"Adım Masha, Masha LEE LEWES sen buse, sende çağrı olmalısın babanız demişti." Buse bana gülümseyerek baktı bende ona gülümsedim ve konuştu.