0.4

13 3 0
                                    

Daha fazla dayanamayıp çığlık attım. Çığlık atığım zaman kayboldu. İçeri buserler girince kendimi iyi hisetim.

Demir bey
"Noldu iyi misin?"

"Rüya gördüm sorun yok." Onlara şimdi bişe anlatamazdım korkuyordum çünkü bu yaratık insan değildi. Buselere baktığımda bana tedirhince bakıyorlardı. Kesin benden bişeler saklıyorlar. İlk önce sakin bir şekilde.

"Bendem ne saklıyorsunuz artık öğrenmem lazım çünkü iyice sinirlerim bozulmaya başladı." Dedim net bir şeklilde

Demir bey
"Şimdi değil. Sen şimdi dinlen sonra dmz anlatacağım sana." Yine sonra diyorlar ya.

"Ben şimdi öğrenmek istiyorum. Ve kendimi çok iyi hissediyorum. Lütfen. Hiçbirşeye anlam veremiyorum." Son iki cümleyi fısıldamıştım. Onları da kırmak istemiyordum çünkü.

Demir bey
"Tamam ama beni iyi deinle ve dediklerim seni baya bir şaşırtacak bizim deli olduğumuzu düşünüceksin ama hepsi doğru tamam mı?" Başımla onayladım ce devam etmesini söyledim.

"Peki. Sen aslında bu ülkeye buraya okul serüveni için değil seni buraya bilerek çağırdık. Biz normal insanda değiliz. Heleki sen sen herkesten farklısın. Yani öyle tahmin ediyoruz. Sana şimdi keanetten bahsedicem tamam mı?"

"Bekliyorum." Dedim ve dinledim.

Demir bey
"Uzun yıllar önce senin baban diye tahmin etiğimiz kişi ölümsüzdü onda ateş ve toprak elementleri vardı özel gücünü kimse bilmiyor. Annen. Annen diye tahmin etiğimizde kişinin su ve hava elementi vardı ama yine özel gücünü kimse bilmiyor. Onlar birbirlerine çok aşıktı aşkları tarif edilmezdi. Ama ayrılmak zorunda kaldılar çünkü büyük büyücü amriel onların çocuğu olursa dünyadaki iyiliği temsil edeceğini biliyordu. Ama bilmediği bişe vardı annen sana çoktan hamileydi. Seni öldürmek istediklerini bildikleri için babanla son defa bir olup seni bir kapının önüne koydular. Ve onlarda sonsuza dek ayrıldılar. Tabi sen doğunca kötülüğün simgesi de doğdu. Keanette savaş olacağı yazıyor. Ama savaşla ilgili pek bilgi yok sadece iyiliğin simgesi biribe çok aşık olcak ve aşklarıyla savaşı yenecekler. Ama son bişey daha var kayıp son tanrıça eğer sensen bir duygu patlamasıyla ortaya çıkacaksın tek öyle güçlerin seni bulabilir."

Duyduklarım imkansızdı o kişinin ben olması ihtimali çok düşüktü.

"Hadi herşeyi geçtim ben olduğunu nerden biliyosunuz?"

Demir bey
"Bilmiyoruz.. sadece sende yüksek bir enerji var insanı iyi hisettiren bir enerji.. sadece tahmin ediyoruz herşeyi."

"Peki annemle babam yaşıyor mu?" Yaşıyorsa onları tekrar birleştiririm. Derin bir nefes aldı ve.

Demir bey
"Daha zamanı değil. Herşeyi zamanında öğreneceksin."

"Peki ben o zaman odama gitmek istiyorum burası çok tuhaf kokuyor." Dedim ve tebesüm ettim. Fark ettimde bu oda revir gibi bişe. Neyse. Yataktan ayaklarımı sarkıtım. Ve ayağa kalkmak yataktan indim. Ani bir inme olması gerek biraz başım döndü. Ama ayağa kalktım. Ve odama doğru yürüdüm arkamda bir çift göz hissetiğimde arkama döndüm çağrı bana endişeli bit şekilde bakıyordu. Anlamam veremedim ama ona tebesüm edip tekrar yoluma devam ettim. Ve odama geldim.

Yatağıma uzandım sakince. Ve düşünmeye başladım. Acaba o kişi ben miydim? Eğer bensem bu sorumluluğu alabilirmiydim? Beynim durdu resmen düşünemiyorum konuşamıyorum. İçimde bişe var. Değişik bişe ama anlam veremiyorum..Daha fazla dayanamadım ve uyudum.

Birinin beni dürtmesiyle uyandım. Ama üstümde çok büyük bir yük vardı sanki.

Buse
"Şşt kızım kalksana artık." Busenin bana seslenmesiyle gözlerimi araladım. Ve anlamazcasına ona baktım.

Buse
"Hadi gitmemiz gerek. Belki O'nun sen olduğu anlarız gezelim biraz." Başımla onayladım ve

"Tamam. Sen beni dışarıda bekle geliyorum hemen." Dedim busede başıyla onaylayıp gitti. Yatağımdan kaktım ve bayoya girip rütin işlerimi hallettim. Ve bonyodan çıktım. Dolabımdan siyah dizi yırtık kot pantolonumu beyaz askılı t- short ümü ve belimede oduncu gömleği bağladım telefonumu ve kulaklıyımıda arka cebime sıkıştırıp odadan çıktım.

Aşağı inerken çağrıda iniyordu bende hafif tebesüm yapıp.

"Günaydın" dedim

Çağrı
"Günaydın.. nasıl hisediyosun"

"Daha iyiyim saol" oda bana gülümsedi!1 dakika gülümsediii!!! Ve aşağı inmeye başladı o haraketlenince benimde dikatim dağıldı ve bende aşağı inmeye başladım.

-(3 gün sonra)-
Günler çok hızlı geçiyordu ve bende artık tuhaf olay olmuyordu. Korkuyordumda ya o dedikleri bensem bu yükün altından kalkabilirmiyim ki. Ama bak ben değilim bu zamana olan o kadar şey yalanmış yani o odamdaki adam. Suyun bir insan olması. Hepsi yalandı. Yanlış da görmedim ama yalandı işte.

Ben bu süre zarfında da çağrıyla buseyle çok yakın olduk aslında çağrı çok iyi biri. Şuan odamda perdenin arkasındaki küçük bolkondaydım bu balkonuda şans esri bulmuştum. Hatta yerde minderler var. Ve ben bi mindere oturdum düşünüyorum.

Bir ihtimal ufak bir ihtimal bensem bu dedikleri kişi. Savaşabilir miyim? Bunun üstesinden gelebilir miyim? Bilmiyorum.. hiç birşey bilmiyorum.. eğer son kayıp tanrıça dedikleri kişi bensem elimden geleni yaparım.. ama değilsem hayatım normal gider.. akışına bırakırım..

Ben yaşadıklarımı duygularımı ancak şöyle belirtebilirm. Ben şimdi bi uçurumun önündeyim ama düşmem için sadece 5 adım kalmış ben atlamak istiyorum ama ortada bir neden yok benim hakımda bilmediğim şeyler söylüyorlar ama bu atlamam için geçerli bir sebep değil onun için uçurumla arama 5 adım koymuşum peki ya o beş adımı istemesemde atarsam nolur? Sadece sayılı sevdiklerim arkamda kalır çünkü değer verdiğim sayılı kişi var. Bende bunun için 5 adım koymuşum uçurumla arama.

Düşümcelerim esnememle bölündü. Aslında doğru düzgünde uyuyamıyordum biraz uyku iyi gelir. Ama bir dakika size anlatmadığım bişe kaldı! Hani ben son kayıp tanrıçaymışım ya işte güçlerimin ortaya çıkması için sadece duygu patlaması geçirmem lazımmış. Duygu patlamasınıda şöyle açıklıyım bir anda tüm duyguları derinden hisetmem lazımmış. Neyse işte bu kadar. Gözlerim ağırlaşmaya başlıyınca nerde olduğumu unutup uykuya daldım..

--------

Evet arkadaşlar bi bölüm daha bitti umarım seversiniz..

Yorum ve vote yapmayı unutmayın seviliyorsunuz 😚

Beyaz'ın Gölgesi SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin